Esselamun Aleyküm sevgili okurlarım ramazan-ı şerifiniz mübarek ve hayırlara vesile olması duasıyla yazıma başlamak istedim.
Ramazan, dinimiz yüce İslam'a göre kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan, on bir ayın sultanı olara kabul edilir.
Feyz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan, yardımlaşma ve dayanışmanın hayatımızda yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin sav. ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır.
Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, nefislerin kırıldığı, şeytanların bağlandığı maneviyatı bol olan bir aydır.
Bu bağlamda Ramazan ayı Allah’ın biz müslümanlara sunduğu büyük bir ihsanı ve nimetidir.
Ramazan ayının diğer bir hususiyeti ise, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmiştir. Şüphesiz Ramazanın en büyük hususiyetidir.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiğini şöyle beyan eder:
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara, 2/185)
Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir.
Ramazan ayının diğer bir hususiyeti ise; Allah’ın alemlere rahmet olarak gönderdiği, yaratılmışların en şereflisi, Allah’ın en sevgili kulu, insanlığın yüksek ve en mükemmel ahlak örneği, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed’e peygamberlik görevi bu mübarek ayda verilmiştir.
Tabiki unutmamak gerektir ki, bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” bu ayın içinde yer almaktadır. İdrak edilmesi halinde bin yıl nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi yine bu mübarek ayda yer almaktadır. Yüce kitabımız da bu müjdeyi şöyle bahseder.
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.”(Kadir, 97/2)
Başka bir hususiyet ise malumunuz, İslam’ın beş şartından biri olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.
Bu ay o kadar önemlidir ki; Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, ve şeytanlar zincire vurulur. Nitekim; sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir:
“Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” (Buhari, Savm,)
Yine bu ayda mümin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın isteklerine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş gibi olacağından artık oruçluyu aldatamayacak ve ona olumsuz bir etki yapamayacaktır.
Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir.
“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı.
O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey noksanlaşmaz. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur.”(Terğib ve Terhib, II, 430/13)
Ramazan ayı, hac ibadeti hariç İslam’ın beş erkanından dördünü edâ ettiğimiz ve ibadetlerle süslediğimiz müstesna bir zaman dilimidir.
Ramazan ayı, her yönüyle birlik beraberlik ve kardeşlik duygularının daha da güçlenerek pekiştiği bir aydır. Bu ayda farz namazlara ilaveten kılınan teravih namazlarında, dünyevi makam, mevki ve maddi farklılıklar cami dışında bırakılarak zengin- fakir, amir-memur, işçi- işveren, hoca- talebe, ihtiyar-genç. Bütün insanlar aynı safta omuz omuza durmaktadırlar. İşte bu yakınlık, farklı toplum katmanlarını birbirine yaklaştırır. Onlar arasında bulunan kin ve dargınlıkları izale eder. Aralarında sevgi ve saygı bağlarını güçlendirir.
Resul-i Ekrem Efendimiz ( sav )’in şu veciz sözü ile yazıma son verip, Ramazan-ı Şerifinizin tekrar hayırlara vesile olmasını dilerim.
“Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”
YAVUZ ÖZPOLAT
Ramazan, dinimiz yüce İslam'a göre kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan, on bir ayın sultanı olara kabul edilir.
Feyz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan, yardımlaşma ve dayanışmanın hayatımızda yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin sav. ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır.
Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, nefislerin kırıldığı, şeytanların bağlandığı maneviyatı bol olan bir aydır.
Bu bağlamda Ramazan ayı Allah’ın biz müslümanlara sunduğu büyük bir ihsanı ve nimetidir.
Ramazan ayının diğer bir hususiyeti ise, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmiştir. Şüphesiz Ramazanın en büyük hususiyetidir.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiğini şöyle beyan eder:
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara, 2/185)
Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir.
Ramazan ayının diğer bir hususiyeti ise; Allah’ın alemlere rahmet olarak gönderdiği, yaratılmışların en şereflisi, Allah’ın en sevgili kulu, insanlığın yüksek ve en mükemmel ahlak örneği, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed’e peygamberlik görevi bu mübarek ayda verilmiştir.
Tabiki unutmamak gerektir ki, bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” bu ayın içinde yer almaktadır. İdrak edilmesi halinde bin yıl nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi yine bu mübarek ayda yer almaktadır. Yüce kitabımız da bu müjdeyi şöyle bahseder.
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.”(Kadir, 97/2)
Başka bir hususiyet ise malumunuz, İslam’ın beş şartından biri olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.
Bu ay o kadar önemlidir ki; Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, ve şeytanlar zincire vurulur. Nitekim; sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir:
“Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” (Buhari, Savm,)
Yine bu ayda mümin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın isteklerine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş gibi olacağından artık oruçluyu aldatamayacak ve ona olumsuz bir etki yapamayacaktır.
Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir.
“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı.
O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey noksanlaşmaz. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur.”(Terğib ve Terhib, II, 430/13)
Ramazan ayı, hac ibadeti hariç İslam’ın beş erkanından dördünü edâ ettiğimiz ve ibadetlerle süslediğimiz müstesna bir zaman dilimidir.
Ramazan ayı, her yönüyle birlik beraberlik ve kardeşlik duygularının daha da güçlenerek pekiştiği bir aydır. Bu ayda farz namazlara ilaveten kılınan teravih namazlarında, dünyevi makam, mevki ve maddi farklılıklar cami dışında bırakılarak zengin- fakir, amir-memur, işçi- işveren, hoca- talebe, ihtiyar-genç. Bütün insanlar aynı safta omuz omuza durmaktadırlar. İşte bu yakınlık, farklı toplum katmanlarını birbirine yaklaştırır. Onlar arasında bulunan kin ve dargınlıkları izale eder. Aralarında sevgi ve saygı bağlarını güçlendirir.
Resul-i Ekrem Efendimiz ( sav )’in şu veciz sözü ile yazıma son verip, Ramazan-ı Şerifinizin tekrar hayırlara vesile olmasını dilerim.
“Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”
YAVUZ ÖZPOLAT