15 Temmuz'dan sonra cemaat ve Tarikatlara tepkili kitlenin büyümesi üzerine bende bir kac kelâm etmek istedim.
Hakikî cemaat ve Tarikatlara laf söylemek "İnsan bilmediğine düşmandır" kaidesini bana hatırlatıyor.
Hele ki bir de siyasetçilerin cemaat ve Tarikatlara söz söylemesi gerçekten beni düşündürüyor.
Çünkü herkes işini yapması gerekiyor diye düşünüyorum.
Laiklik düşüncesi din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye yorumlayanlar, devlet işlerini bırakıp din işlerine karışıyor.
Buda en çok savunduğu ilkelerine ters hareket etmek oluyor.
Bu endişelerini tabiki anlıyorum. 15 Temmuz girişiminden sonra herkes bu hainiyat ordusunu bir islâm cemaati sandığı için diğer cemaatleride aynı kefede sanıyor.
Bazıları ise hakikatı bildiği halde bilhassa yinede cemaat ve tarikatlara düşmanlık eder derecesinde Feto ile Allah dostlarını aynı kefeye koymaya çalışıyor.
Ben zannediyorum ki yakında mecliste cemaat ve tarikatlar ile bir soru önergesi veya bir araştırma komisyonu kurulması teklif edilecektir.
Bu aslında halkın endişelerini gidermek icin değil bilakis halkı karıştırmak ve kendilerine rant sağlamak için atılacak bir adımdan başka bir şey değildir. İ'tidalli vekiller tabiki bu konunun dışında olacak ve hakkın hatırını koruyacaklardır.
Unutulmaması gereken birşey varsa bu ülke kanaat önderlerinin duası ile manevi alemde ayakta kalabiliyor olmasıdır.
Allah cc. Hazretleri " Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var? " buyuruyor.
Bu sözün üzerine ümmeti Muhammed için dua eden ve çaba gösteren kanaat önderleri için araştırma yapmak gerçekten ahiret adına kârsız bir ticaret olacaktır kanaatindeyim.
Herşeyi madde de aramak mana âleminde körlüğün isbatçısıdır. Gökteki güneşin ne vaziyette olduğunu yerden bakarak anlayamazsınız.
Yıldızların hangisinin dünyaya çarpacağını hangisinin yerinde duracağını araştırma yaparak anlayamazsınız.
Halk adına milleti temsil eden vekiller yaptıkları herşeyi halkın istekleri doğrultusunda olması gerektiğini unutmaması gerekir.
Kanaat önderlerini araştırmak ve bu konuyu gündeme taşımak halk arasında ikileme, ötekileştirmeye sebebiyet vermekten başka birşey değildir.
İnşallah bu tarz fikirlere kapılan vekiller cemaat ve tarikatlara tepkili olmayı bırakıp ekonomi, enerji, sosyal devletçilik, teknolojik çalışmalar, arge gibi konularla uğraşırlar ise vatan ve millet adına çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Yazıma Bediüzzaman hazretlerinin şu sözü ile son verip, siz sevgili okurlarıma saygılarımı sunarım.
" HAKKIN HATIRI ÂLİDİR, BAŞKA HATIRLARA FEDA EDİLMEZ (Bediüzzaman Said Nursi) "
YAVUZ ÖZPOLAT
Hakikî cemaat ve Tarikatlara laf söylemek "İnsan bilmediğine düşmandır" kaidesini bana hatırlatıyor.
Hele ki bir de siyasetçilerin cemaat ve Tarikatlara söz söylemesi gerçekten beni düşündürüyor.
Çünkü herkes işini yapması gerekiyor diye düşünüyorum.
Laiklik düşüncesi din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye yorumlayanlar, devlet işlerini bırakıp din işlerine karışıyor.
Buda en çok savunduğu ilkelerine ters hareket etmek oluyor.
Bu endişelerini tabiki anlıyorum. 15 Temmuz girişiminden sonra herkes bu hainiyat ordusunu bir islâm cemaati sandığı için diğer cemaatleride aynı kefede sanıyor.
Bazıları ise hakikatı bildiği halde bilhassa yinede cemaat ve tarikatlara düşmanlık eder derecesinde Feto ile Allah dostlarını aynı kefeye koymaya çalışıyor.
Ben zannediyorum ki yakında mecliste cemaat ve tarikatlar ile bir soru önergesi veya bir araştırma komisyonu kurulması teklif edilecektir.
Bu aslında halkın endişelerini gidermek icin değil bilakis halkı karıştırmak ve kendilerine rant sağlamak için atılacak bir adımdan başka bir şey değildir. İ'tidalli vekiller tabiki bu konunun dışında olacak ve hakkın hatırını koruyacaklardır.
Unutulmaması gereken birşey varsa bu ülke kanaat önderlerinin duası ile manevi alemde ayakta kalabiliyor olmasıdır.
Allah cc. Hazretleri " Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var? " buyuruyor.
Bu sözün üzerine ümmeti Muhammed için dua eden ve çaba gösteren kanaat önderleri için araştırma yapmak gerçekten ahiret adına kârsız bir ticaret olacaktır kanaatindeyim.
Herşeyi madde de aramak mana âleminde körlüğün isbatçısıdır. Gökteki güneşin ne vaziyette olduğunu yerden bakarak anlayamazsınız.
Yıldızların hangisinin dünyaya çarpacağını hangisinin yerinde duracağını araştırma yaparak anlayamazsınız.
Halk adına milleti temsil eden vekiller yaptıkları herşeyi halkın istekleri doğrultusunda olması gerektiğini unutmaması gerekir.
Kanaat önderlerini araştırmak ve bu konuyu gündeme taşımak halk arasında ikileme, ötekileştirmeye sebebiyet vermekten başka birşey değildir.
İnşallah bu tarz fikirlere kapılan vekiller cemaat ve tarikatlara tepkili olmayı bırakıp ekonomi, enerji, sosyal devletçilik, teknolojik çalışmalar, arge gibi konularla uğraşırlar ise vatan ve millet adına çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Yazıma Bediüzzaman hazretlerinin şu sözü ile son verip, siz sevgili okurlarıma saygılarımı sunarım.
" HAKKIN HATIRI ÂLİDİR, BAŞKA HATIRLARA FEDA EDİLMEZ (Bediüzzaman Said Nursi) "
YAVUZ ÖZPOLAT