Ülkemiz yakın bir geçmişte büyük bir kaosun eşiğinden döndü.
Gezi parkı eylemlerinin sonucunda meydana gelen ölümler hepimizin yüreğini sızlattı.
Peki ya yaralılar! Yüzlerce kişi şiddete maruz kalırken gerek eylemci gerekse polislerden birçoğu yaralandı.
Bu yaralılardan da bir kısmı kalıcı olarak sakatlandılar.
Gaz fişekleri ile kör olanlar, aldığı darbeler ile vücudunda kırık oluşanlar ve niceleri…
Oysaki devlet sakatlığa yol açan nedenlerle mücadele etmelidir.
Trafik kazaları, akraba evlilikleri gibi sebepler olmasaydı engelli sayısında önemli bir azalma meydana gelirdi.
Bu gibi engelliliğe yol açan nedenlerle mücadele etmesi gereken devletimiz ne yazık ki gezi parkı eylemleri sırasında kendi eli ile engelliler yaratmış ve bu bilinci almamış güvenlik güçleri de bu duruma alet olmuştur.
Engelli sayısını azaltmak için verilen mücadele ve çabalarla çelişen bu davranışlar biz engellileri kaygılandırmış ve hizmet içi eğitimlerin arttırılması gerekliliğini göstermiştir.
Polislerimize toplumsal olaylardaki hareketlerine yönelik yeterli eğitim verilseydi belki daha az sakatlık ve yaralanma meydana gelebilirdi.
Eylemcilerin yüzlerini hedef alan bazı polislerimiz bu kişilerin kör olmasına sebep olmuşlar ve geriye dönülmez sonuçların ortaya çıkmasına yol açmışlardır.
Ülkemiz dışında gerçekleşen toplumsal olaylara verilen önem ve duyarlılık söz konusu ülkemiz olduğu zaman niçin gösterilmemektedir?
Reyhanlı’da, Taksim’de, Ankara’da, İzmir’de ve ülkemizin çeşitli illerinde meydana gelen olaylarda ölen ve yaralananlar için hükümetten kimse gözyaşı dökmedi, kimse yas tutmadı.
Ancak görmekteyiz ki Mısır’daki şiddet ülkemizdeki olaylardan daha çok önemsenmektedir.
İki olayın arasındaki benzerlik ise her iki olayda da insanlar haksız yere öldürülmüş, insanlar haksız yere sakat bırakılmışlardır.
Bu bağlamda devlet eliyle insanları sakat bırakanları kınıyorum.
Öldürenlere ise söyleyecek kelime bulamıyorum.
Kendi insanına zulmedenler hiçbir zaman insanlıktan bahsetmesin ve diğer halklar için ağlamasın.
Çünkü bana göre bu gözyaşları sahtedir ve insaniyetten uzaktır.
Kendi kapısı çöpten geçilmiyorken başkasının kapısını temizlemeye çalışanlar gün gelir kendi çöplerinde boğulurlar.
Saygılarımla…
Gezi parkı eylemlerinin sonucunda meydana gelen ölümler hepimizin yüreğini sızlattı.
Peki ya yaralılar! Yüzlerce kişi şiddete maruz kalırken gerek eylemci gerekse polislerden birçoğu yaralandı.
Bu yaralılardan da bir kısmı kalıcı olarak sakatlandılar.
Gaz fişekleri ile kör olanlar, aldığı darbeler ile vücudunda kırık oluşanlar ve niceleri…
Oysaki devlet sakatlığa yol açan nedenlerle mücadele etmelidir.
Trafik kazaları, akraba evlilikleri gibi sebepler olmasaydı engelli sayısında önemli bir azalma meydana gelirdi.
Bu gibi engelliliğe yol açan nedenlerle mücadele etmesi gereken devletimiz ne yazık ki gezi parkı eylemleri sırasında kendi eli ile engelliler yaratmış ve bu bilinci almamış güvenlik güçleri de bu duruma alet olmuştur.
Engelli sayısını azaltmak için verilen mücadele ve çabalarla çelişen bu davranışlar biz engellileri kaygılandırmış ve hizmet içi eğitimlerin arttırılması gerekliliğini göstermiştir.
Polislerimize toplumsal olaylardaki hareketlerine yönelik yeterli eğitim verilseydi belki daha az sakatlık ve yaralanma meydana gelebilirdi.
Eylemcilerin yüzlerini hedef alan bazı polislerimiz bu kişilerin kör olmasına sebep olmuşlar ve geriye dönülmez sonuçların ortaya çıkmasına yol açmışlardır.
Ülkemiz dışında gerçekleşen toplumsal olaylara verilen önem ve duyarlılık söz konusu ülkemiz olduğu zaman niçin gösterilmemektedir?
Reyhanlı’da, Taksim’de, Ankara’da, İzmir’de ve ülkemizin çeşitli illerinde meydana gelen olaylarda ölen ve yaralananlar için hükümetten kimse gözyaşı dökmedi, kimse yas tutmadı.
Ancak görmekteyiz ki Mısır’daki şiddet ülkemizdeki olaylardan daha çok önemsenmektedir.
İki olayın arasındaki benzerlik ise her iki olayda da insanlar haksız yere öldürülmüş, insanlar haksız yere sakat bırakılmışlardır.
Bu bağlamda devlet eliyle insanları sakat bırakanları kınıyorum.
Öldürenlere ise söyleyecek kelime bulamıyorum.
Kendi insanına zulmedenler hiçbir zaman insanlıktan bahsetmesin ve diğer halklar için ağlamasın.
Çünkü bana göre bu gözyaşları sahtedir ve insaniyetten uzaktır.
Kendi kapısı çöpten geçilmiyorken başkasının kapısını temizlemeye çalışanlar gün gelir kendi çöplerinde boğulurlar.
Saygılarımla…
Serhat Kayın
Muhammet ORDU 11 Yıl Önce
"kendi kapısı çöpten geçilmiyorken başkasının kapısını temizlemeye çalışanlar gün gelir kendi çöplerinde boğulurlar." herşeyi anlatmış bu sözz...
hülya 11 Yıl Önce
gezi parkı eylemcileri george sorosun 200 tl ye satın aldığı zekaya sahip insanlardır.200 tl karşılığında satın alınan zekalar oldukları için yakıp yıkmış ortalığı ateşe vermişlerdir.ankarada senin gibi engellilerin ekmek teknelerini dahi yakmışlar tahrip etmişlerdir.bir pizzaya satılan uşaklar.onları her zaman lanetle anacak bu toplum.siz önce beyninizdeki engelleri kaldırın 200 tl ye yahudi george sorosa satılmayın.
hanyalı 11 Yıl Önce
tespitin çok hatalı.mısır da dikta rejimine karşı halkın dik duruşu var. secilmişlerin cebren uzaklaşran emperyalst güçlere karşı halk oyuna sahip çıkmakta.sizin yaptığınız ise canı sıkılan birkaç aydın gecinenin ortalığı bulandırmasıdır.demokrasilerde iktidar sandıktan çıkar.halk bu kadar mezalim içindeyken bu iktidar hala %50 oy alıyorsa demekki sizin başınızdakiler bu işi bilmiyor
zeytin dalı 11 Yıl Önce
hülya hanım şu 200 tl ler den kırkağaç a gelmedi,şu işe bir el atsanız da biz de paramıza kavuşsak. size bu tip senaryoları kim kurduruyor hayret.gezi parkı eylemlerini sizlerin bu zekanızla anlayamayacağınız aşikar.arada bir kafanızı kumdan çıkarmayı deneyin.
hülya 11 Yıl Önce
biz kafamızı kumdan çıkardık ama siz hala çıkaramadınız.daha düne kadar ortadoğuya irana bakmayın ordan irtica gelir,kürtlere bakmayın onlar bölücülerdir.rusyaya bakmayın kominizim gelir diyen zihniyetin esiri olmuşsunuz.yönünüz pariste londrada.oradan alkışmı bekliyorsunuz.onlar senin beynini sömürüyor sende gezi parkını ortaya çıkarıyorsun uşak olarak.gezi parkında gelen kuyruklu piyano ve o sanatçı almanyadan gelmedimi senin zihnini çalmak için.sizde çıktınız havalanını yapmayacaksınız,nükleer santral yapmayacaksınız kanal istanbulu yapmayacaksınız diye ortaya çıktınız gezide.sizi satılmış beyinler uyanın uyanın .bu millet şaha kalkacak bari köstek olmayın
doğrucu 11 Yıl Önce
gezi olaylarına destek verenler geride bırktığı acılardanmı bahsediyor böyle olacağı belliydi neden yaptınız başbakan hunharca katledilen masumlara ağlıyor içki içip azgınlık yapanlar kamu malına zarar verenler bunu haketmiyor
ayşe uncu 11 Yıl Önce
sevgili kardeşim bilirsin timsahlar da avlarını yedikten sonra gözyaşı dökerler ...bizler artık inanmıyoruz bunu her fırsatta okuma alışkanlığı olmayan sadece yandaş medyayı izleyen halkımıza anlatacağız.kafalarında bir soru işareti bırakabiliriz anlatmaktan yılmak yok... iktidar döneminde bu hükümetin yaptıklarını bunu görmezden gelenlere anlatmaya devam gözlerini açmak zorundayız
Erol Sertaç Sezgin 11 Yıl Önce
serhatcım bu güzel yazından dolayı seni kutluyorum. soros'un yetiştirdikleriyle aynı safta yer alanların, geziye destek verenleri sorosçu diye yaftalaması da trajikomik olmuş. bu arada bıkmadan bu gibi insanlara birşeyler anlatma gayretini de takdir ediyorum. saygılar.