Selamların en güzeli Sani-i Zülcelal Hazretlerinin adıyla sizleri selamlıyorum sevgili okurlarım ve dostlarım.
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatühü Ebeden Daimen
Bu yazımda sizlere bulunduğumuz şerait içerisinde ki zor zamanlarda ümit etmenin ne büyük bir hazine olduğundan bahsetmek istiyorum sevgili okurlarım.
Ümit bence istemektir, kimden istemek diye sorarsanız eğer; bunun cevabı istemeyi verenden istemektir olacaktır. Büyük müfessir ve asrın alimi Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde yüce yaratanın ümit ettiğimiz şeyleri vermek istemesiyle alakalı" vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi" diyor.
Âlem-i İslâm’ın en karanlık günlerinde bile Rabbim Zümer Süresinde “Allah’ın Rahmet’inden ümidinizi kesmeyin” mealindeki 54. âyet ile ümmet-i Muhammed’e (asm) ümidvar olunmasını emretmiştir.
Halk arasında pelesenk olmuş bir söz vardır " karanlık gecelerin sabahı yakın olurmuş". Bu terörizm ve hainizm karanlığından felaha, nura, aydınlığa çıkmamızın tek çaresi ümit ile dua kapısını çalmaktır.
Yine Bediüzzaman Said Nursi ra. Hazretleri 1911’de Şam Emeviye Camii’nde okuduğu hutbede İslâm Âlemi’nin geri kalmasının sebeplerinden birisinin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi olduğunu ifade etmişti.
Yine aynı risalede “İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyet’in olacak. Ve hâkim, hakaik-i Kur’âniye ve imaniye olacak. Öyle ise şimdiki kader-i ilâhi ve kısmetimize razı olmalıyız ki, bize parlak bir istikbal, ecnebilere müşevveş bir mazi düşmüş” diyerek istikbale yönelik müjdeler vermişti. O’na göre her kışın bir baharı, her gecenin bir sabahı vardı ve İslâm Âlemi’nin gecesi de bir gün gelecek gündüze inkılap edecekti.
Biz inanıyoruz ki bahar mevsimi çok yakında çiçek açacak inşaallah. Son cemrenin toprağa düştüğünden ve bu yaşanan olayların, Dünya halkları ağacının yapraklarının yeşillenmesi hükmünde ve Dünya müslümanlarının birleşerek bir İslam çiçeğinin açması anlamında olduğundan ümitvarız ve bu manada dua ediyoruz.
Bediüzzaman Hazretleri diğer bir eserinde " Şu istikbal-i inkılabat içinde en gür sâdâ İslam'ın sâdâsı olacaktır" buyurmuştur. İşte şimdi o istikbal inkılabatı yani değişimi başladı. Dünyadaki ülkelerin sınırları, halkları, fiziki ve coğrafi şartları, düşünceleri ve birçok özelliği değişmeye başladı ve hız kazanarak bu inkılab devam ediyor.
Dünya halkları her ne kadar devlet yönetimleri farklı ideolojide olsa da yinede teröre karşı duruşlarını sergiliyor ve akın akın insanlar, İslam dininin terörist yetiştiren bir anlayış olmadığını; tam aksine öldürmeye, çalmaya, yalana karşı olduğunu öğreniyor ve anlıyor.
Bize düşen görev ise İslam dininin güzelliklerini yaşamak ve yaşadığımızı gösterebilmektir.
Rabbım ümidimizi boşa çıkarmayacaktır diyor ve Hz. Osman'ın ra. bir sözü ile yazıma son verip siz değerli okurlarımızı emanetlerin indinde zayi olmadığı Yüce Yaratana emanet ediyorum..
"ALLAH VERMEYECEĞİ ŞEYİ, ÜMİT ETTİRMEZ" Hz. Osman ra.
YAVUZ ÖZPOLAT
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatühü Ebeden Daimen
Bu yazımda sizlere bulunduğumuz şerait içerisinde ki zor zamanlarda ümit etmenin ne büyük bir hazine olduğundan bahsetmek istiyorum sevgili okurlarım.
Ümit bence istemektir, kimden istemek diye sorarsanız eğer; bunun cevabı istemeyi verenden istemektir olacaktır. Büyük müfessir ve asrın alimi Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde yüce yaratanın ümit ettiğimiz şeyleri vermek istemesiyle alakalı" vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi" diyor.
Âlem-i İslâm’ın en karanlık günlerinde bile Rabbim Zümer Süresinde “Allah’ın Rahmet’inden ümidinizi kesmeyin” mealindeki 54. âyet ile ümmet-i Muhammed’e (asm) ümidvar olunmasını emretmiştir.
Halk arasında pelesenk olmuş bir söz vardır " karanlık gecelerin sabahı yakın olurmuş". Bu terörizm ve hainizm karanlığından felaha, nura, aydınlığa çıkmamızın tek çaresi ümit ile dua kapısını çalmaktır.
Yine Bediüzzaman Said Nursi ra. Hazretleri 1911’de Şam Emeviye Camii’nde okuduğu hutbede İslâm Âlemi’nin geri kalmasının sebeplerinden birisinin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi olduğunu ifade etmişti.
Yine aynı risalede “İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyet’in olacak. Ve hâkim, hakaik-i Kur’âniye ve imaniye olacak. Öyle ise şimdiki kader-i ilâhi ve kısmetimize razı olmalıyız ki, bize parlak bir istikbal, ecnebilere müşevveş bir mazi düşmüş” diyerek istikbale yönelik müjdeler vermişti. O’na göre her kışın bir baharı, her gecenin bir sabahı vardı ve İslâm Âlemi’nin gecesi de bir gün gelecek gündüze inkılap edecekti.
Biz inanıyoruz ki bahar mevsimi çok yakında çiçek açacak inşaallah. Son cemrenin toprağa düştüğünden ve bu yaşanan olayların, Dünya halkları ağacının yapraklarının yeşillenmesi hükmünde ve Dünya müslümanlarının birleşerek bir İslam çiçeğinin açması anlamında olduğundan ümitvarız ve bu manada dua ediyoruz.
Bediüzzaman Hazretleri diğer bir eserinde " Şu istikbal-i inkılabat içinde en gür sâdâ İslam'ın sâdâsı olacaktır" buyurmuştur. İşte şimdi o istikbal inkılabatı yani değişimi başladı. Dünyadaki ülkelerin sınırları, halkları, fiziki ve coğrafi şartları, düşünceleri ve birçok özelliği değişmeye başladı ve hız kazanarak bu inkılab devam ediyor.
Dünya halkları her ne kadar devlet yönetimleri farklı ideolojide olsa da yinede teröre karşı duruşlarını sergiliyor ve akın akın insanlar, İslam dininin terörist yetiştiren bir anlayış olmadığını; tam aksine öldürmeye, çalmaya, yalana karşı olduğunu öğreniyor ve anlıyor.
Bize düşen görev ise İslam dininin güzelliklerini yaşamak ve yaşadığımızı gösterebilmektir.
Rabbım ümidimizi boşa çıkarmayacaktır diyor ve Hz. Osman'ın ra. bir sözü ile yazıma son verip siz değerli okurlarımızı emanetlerin indinde zayi olmadığı Yüce Yaratana emanet ediyorum..
"ALLAH VERMEYECEĞİ ŞEYİ, ÜMİT ETTİRMEZ" Hz. Osman ra.
YAVUZ ÖZPOLAT
