Dönemin Başbakanı rahmetli Turgut Özal yıllarca önce çıkıp 5-6 yıl sonra Televizyon kanalı sayısı artacak onlarca kanal izlenecek dediğin de ben daha çok küçüktüm.

Tabi o zamanlar sadece TRT 1 ve TRT 2 yi izleye bildiğimiz bir dönem olduğu için inanmamış olur mu öyle şey demiştim çocuk aklımla. Sonra da içten içe sevinmiştim bir sürü televizyon kanalı bakacağız Allah ım ne olur çabuk geçsin yıllar demiş ve umutla beklemiştim. Aradan yıllar geçmiş uzaya gönderilen uydularla Turgut Özal ın dediği gibi özel kanalların yayına başlaması gerçekleşmişti.

90 lı yıllarla beraber artık evlerimize bir çok TV kanalı girmeye başlamış tüm TÜRK milleti gibi bende inanılmaz sevinmiştim.(Hatta ve hatta ben biraz daha ileri gidip kendimi 1993 yılıyla beraber TV spikerliğinden radyo dj'liğine ve beraberinde gazeteciliğe kadar bu gelişmenin için de bulmuştum). Uzaya gönderilen uydularla birlikte Türkiye de teknolojiden faydalanmaya başlamıştı.

Telefon,Televizyon,faks,cep telefonu derken ülkemiz bir anda gelişmenin her türlü nimetinden yararlanıyordu.Yıllar geçtikçe internetin de gelmesiyle Türk milletinin Avrupalıdan eksik yönü kalmamıştı.Fakat hem özel kanalların hem de internetin gelmesi gelişen Türkiye yi maalesef değişen Türkiye yapmaya başladı.Özel kanalların % 99 unun magazin yayını yapması Türk kültürünü zedelemeye başlarken yetişen çocuklarımızı da TV de gördükleri kepazeliklere özendirip ister istemez onların raydan çıkmış bir tren misali uçuruma doğru gitmelerine sebep oldu.Televizyon kültürüyle yetişen gençlerimiz dilini kimliğini,kılık ve kıyafetini Avrupa ya uydurup onlara özenince 600 yıllık çınar yara almaya başladı.Televizyon ve Internet ile beraber onun faydalarını gören milletimiz çok geçmeden zararlarını da karşısın da buldu.İnternet yoluyla hemen hemen her işimizi görerek inanılmaz rahatlayıp zoru kolay ettik.Medyanın için de olduğum için bende internetin en büyük faydasını görüp işlerini kısa süre de yapanlardanım.Fakat insanların namahremlerini örflerini adetlerini yani olmazsa olmazlarını tüm dünyaya ulaştırıp başkalarının kine de göz koyması öte yandan her türlü rezillik kepazeliğin evlerimize gelmesi,arkadaşlık sitelerin de sevgili arayan daha sonra hüsran yaşayan gençlerimizin hayatlarının kararması, alkolün, esrarın, eroinin orta okullara kadar inmesi,aile kavramının bitmesi insanı bu teknolojiden vazgeçirmeye yeter de artıyor.İnternet ile beraber çeşitli program ve sosyal paylaşım siteleriyle de ister istemez tanışmamız gecikmedi.

Bunlardan biri olan aslına bakıldığın da inanılmaz faydalı, uzağı yakın eden maddi-manevi olarak ta insanların sevdikleriyle buluşmasını sağlayan her türlü işte zaman kaybını ortadan kaldıran MSN programı ve sosyal paylaşım siteleri, bu kadar yararlı olmasına rağmen üzerinde dönen rezaletle toplumumuza büyük zarar veriyor. 7-8 yaşında ki çocukların bile kullandığı bu siteler üzerinden namahrem hayatın gözler önüne serilmesi olmazsa olmazlarımızı kötü etkileyip kültürümüze büyük darbe vurmakta. Çoluğu çocuğuyla yaşlısı genciyle neredeyse tüm Türk milletinin artık yakından bildiği bu program ve sosyal paylaşım siteleri, kısacası tüm sanal dünya maalesef  bazı değerlerimizi de kaybetmemize neden oluyor.

Herkez bu kadar faydalı bir teknolojinin o kadar da zararı olacak diye düşüne bilir ama gidişat kötü sonumuz pek hayra alamet değil. Çanakkale de Sakarya da destan yazan elele verip kazanılması mucize olan savaşları kazanarak yıkılmayan ve tüm dünyaya gözdağı veren Türkiye şimdi bir gerçek var ki o dönemden daha zorlu bir sınavdan geçiyor. Vatanımızı silahla tankla tüfekle dışarıdan yıkamayanlar örfümüzü adetimizi gelenek ve göreneklerimizi zedeleyip onları bitirerek  içeriden vurarak bunu başarmaya çalışıyorlar. Ben kısaca size teknolojinin faydalarını ve zararlarını anlatmaya çalıştım kiminiz hak verir kiminiz bu ne geri kafalılık diyebilir.

Ama bir gün herkes keşke yıllar öncesin de olsakda aile kavramımız geri gelse, örfümüz, adetimiz, aile kavramımız bitmeseydi diye kafasını taşlara vurabilir.

Yani kısacası ben şahsım adına dilim,örfüm,adetim olmazsa olmazlarımı düşününce bu teknolojiden vazgeçiyorum ve sadece şunu diyorum ey Türk milleti Kocatepe de,Dumlupınar da,Çanakkale de düşmana yenilmedin boyun bükmedin ne olur teknolojinin getirdiği rezilliğe de yenilme.

Sevgi/Saygı/Dostlukla
Hakan Demir   

NOT: BU YAZI HAKAN DEMİR'İN 2008 KÖŞE YAZILARIM ARŞİVİNDEN ALINMIŞTIR..