Uzun yıllar sonra Kırkağaç’ta tekrar açılan Ülkü Ocaklarının başkanlığına getirilen Çağrı Yaşbudak, Kirkagac.NET’e konuştu.
Yaşbudak, Ülkü Ocaklarının ilim irfan ocağı olduğunu söylerken, burada gençlere vatan ve din sevgisini anlatacaklarını belirtti.
Kırkağaç Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Yaşbudak “ Kökü mazide olan bir nefer olan bizler; nerede olduğumuzun, geleceğin bizlerden ne istediğinin farkındayız. Ancak mazimizi de her daim zihnimizde diri tutuyor, unutmuyoruz. Biliyoruz ki ülkümüz geçmişte ki ağabeylerimizin can ve kan fedakarlığı ile bugünlere gelmiştir. Onları başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Bu görünüşünde çile ancak vicdanlarda sefa saklı kutlu davada bizlere düşen ise mazimize özümüze, ülkümüze ve Başbuğumuza laik olabilmektir.
Uzun yıllardır gizliden gizliye bu kutlu kurumun özlemini çeken güzide ilçemiz Kırkağaç’ta Yüce Rabbimizin izniyle çok faydalı ve hayırlı işlere vesile olacağımızın sözünü veriyoruz.
Bizler için büyük onur ve gurur teşkil eden ülkü ocağımızın açılış aşamasında ve açıldıktan sonra gerek maddi gerek manevi desteklerini esirgemeyen Kırkağaç Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanım Sayın Vedat Terdi beye ve tüm değerli yönetim kadrosuna ve ayı zamanda değerli kardeşimiz Ömer Arslan kardeşimize şahsım ve ocak yönetimim olarak sizlerin huzurunda teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Biz Türk-İslam sancağının taşıyıcıları olarak siz dava arkadaşlarımızla beraber biliyoruz ki;
Kutlu bozkurtlar olarak baş eğeceksek yalnızca Allah'a eğeceğiz. Teslim olacaksak yüce kitabımıza ve Peygamberimize teslim olacağız. Karşılıksız seveceksek yalnızca vatanımızı, milletimizi, ailemizi seveceğiz. Fedakar ve feragat ile dost, fitne ve kibir ile hasım olmayı unutmayacağız. Okuyacağız, öğreneceğiz. Öğrenmekten bıkmayacağız.
Gücümüzün yettiğince bizleri ve ülkümüzü anlatacağız. Semtimizin en ulu çınarından en genç bireyine, camimizden okulumuza, her şeye laik, her şeye sahip her şeyin farkında olacağız.
Bizler tek bir ülkücünün yaşadığı yer, ülkücü törenin yaşayacağı yer olduğunun bilincinde olan neferleriz. Bunun içinde Kırkağaç’ta Ülkücülerin ve Ülkü Ocaklarının baki olacağına zerre kadar şüphemiz bulunmamaktadır. Kırkağaç’ta ki bozkurtlara taşıdıkları sorumluluğun büyük, çıktıkları yolun çetin olduğunu hatırlatıp bunu unutmamalarını rica ediyoruz.
Unutulmamalıdır ki teşkilatsız bir mücadelenin yürütülmesi mümkün değildir.
Memleketimiz Kırkağaç’ımız da ocağımızın açılmasına vesile olmanın ve zaferi muhakkak olan bir davanın bir mensubu olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu günü gösteren Yüce Allah’a Hamt olsun. Çıktığımız bu yolda bizlere desteklerini esirgemeyen tüm dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, dualarını eksik etmemelerini temenni ediyoruz.
Artık memleketimiz Kırkağaç’ımıza daha da gür bir sesle sesleniyoruz;
Kahrolsun şer odakları, yaşasın Ülkü Ocakları ! ‘’Ne mutlu ocaklıyım diyene, Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
irfan bey ile belki aynı şeyleri söylüyoruz fakat benim fazladan söylediğim bir şey daha var. evet irfan beyin söylediklerini yapanlar yanlış yapmaktadırlar. fakat işte meselenin asıl düğümlendiği yer burasıdır. birilerinin hatalarını ileri sürenler kırk senedir kendi hatalarını hatta vahim hatalarını gözlerden saklamaktadır. bakın şunu konuşalım kırk sene milletin karısının kızının açık giyinmesini eleştiren hacı bey (ismi lazım değil) niye kendi gelinin açıklığına laf etmemektedir. milletin balo ile evlenmesine karşı çıkan derviş neden kendi kızının balo ile evlenmesine karşı çıkmaz. daha söyleyeyim mi? ülkücü gençlerin içkisine takan birileri kendi geçmişlerine kendi yanındakilerin yediği nanelere bakmıyor. irfan bey bu söylediklerim bildiklerimin zekatının zekatının zekatı. dün sokakta takke takmayın fitne çıkıyor diyenler bugün takke ile dolaşıyor. dün şalvar cübbe giyenlere ibdacı kaplancı damgası takanlar şalvar cübbe almaya koşuyor. herkes günahım kadar temiz.