CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Soma’dan gelen 4 madenciyle birlikte bir basın açıklaması düzenledi ve madencilere verilen sözlerin tutulmadığını, Meclis’in Ekim’e kadar tatil olduğunu hatırlatarak AK Parti’nin madenciyi ve Soma’yı kandırdığını söyledi.
CHP’li Özgür Özel, Soma’daki facianın ardından madencilere ve ailelerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini, konuyla ilgili Meclis’e sevk edilen tasarının ise içinin boşaltıldığını söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Soma faciasından bu yana başta iş güvenliği olmak üzere bir arpa boy yol alınmadı, verilen sözler tutulmadı” diyerek Meclis’in tatil edildiğini ve madencilere verilen sözlerin ise AKP tarafından tutulmadığını hatırlattı.
Ailelere verilen sözler tutulmamıştır. Madenlerde iş güvenliğini artıracak bugüne tek bir düzenleme yapılmamıştır” diye konuştu.
CHP’li Özel basın toplantısında şunları söyledi; “Soma’da tarım bitirildi. Sanayi bölgesi ise olmadığı için yatırım yok ve Somalılar madenlere muhtaç edildi, mahkum edildi. .
Işıklar ocağında denetimler başladı ve çalışma izni verilirse önümüzdeki günlerde burası üretime geçecek. Ama burası şimdi daha mı güvenli? Değil. Soma AŞ’nin bir havayolu şirketi olduğunu düşünürsek, son seferinde 301 yolcusuyla çakıldı.
Başbakan, çocuklarını, balkonda yanında duran kıymetlilerini, uçağı, ekipmanı ve personeli aynı olan bu havayolunun uçağına bindirir miydi?”
SOMALI MADENCİLERİ KANDIRDILAR VE KAÇTILAR
Özel, “Torba Yasa Tasarısı”ndan Soma ile ilgili düzenlemelerin ayrılması durumunda bu düzenlemenin hemen yasalaşabileceğini, ancak AK Parti’nin bu yöndeki tekliflerini reddettiğini söyledi. Özel, “AKP Soma’lı madencileri kandırdı ve kaçtı” diyerek verilen sözlerin tutulmasını sert bir dille eleştirdi.
Bize ‘ya işsizlik ya ölüm’ diyorlar. Kaçımız daha ölelim. Banka kredi borcumuzun ertelendiğini belirtti.
Meğerse 3 ay akabinde toptan istiyorlarmış. Devlet de basın gibi unuttu bizi” dedi.
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. çalışanı madenciler Tevrat Çün, Eren Malkoç, Engin Sal ve Arif Şengül’ün basın toplantısında yaptıkları açıklama ise şöyle;
“Bizlerin buraya, Ankara’ya üçüncü gelişimiz. Hala daha verdikleri sözleri tutmadılar. Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Salih Kapusuz, ve AKP’li Manisa Milletvekilleri Hüseyin Tanrıverdi, Uğur Aydemir, Recai Berber, Öznur Çalık, Selçuk Özdağ ile yüzyüze görüştük.
İşte burada hepsi. Başbakanımız da söz vermedi mi?”
İş güvenliğinin sağlanması için hiçbir yasal düzenleme yapılmadı. Sayın Bakan Taner Yıldız facianın öncesinde geldi ocağımıza, “Burası Türkiye’nin en güvenilir ocağı” dedi. O ocakta 301 arkadaşımız öldü bizim. Aynı firmanın iki ocağı daha var. Yine Bakan Yıldız önce denetimler olacak dedi. “İş güvenliğinin sağlandığına inanılırsa”, Bakanlar ve
BİZE YA İŞSİZLİK YA ÖLÜM DİYORLAR!
Çünkü, hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Sayın Bakanın sözüne istinaden girmemizi istedikleri ocaklar, 301 madenci arkadaşımızın öldüğü ocaktan daha da güvensiz.
Dayı başları üretim oldukça kazanırken, ayda on binlerce doları harcamakla bitiremezken; “hadi hadi” diye üretim baskısıyla, bizleri kara zindana “bir oksijen maskesini çok görerek” attılar. Verilen sözler açık bir şekilde ortadadır ve kimse inkar edemez. Sözler bizzat bize veridi. Hükümet yetkililerine en kısa sürede verdikleri sözleri yerine getirmek düşer.
Biz maden emekçileri olarak, sömürü düzeninin farkındayız ve artık “dur” demek için bugün karşınıza çıktık. Şimdi sıra, vicdan sahibi siyasetçilerde, Şimdi sıra, patronların ve taşeronların değil biz maden emekçilerinin hakkını ve hukukunu gözetecek olan milletvekillerindedir! Bu mesele siyasi bir mesele değildir. Bu mesele insanlık ve vicdan meselesidir.
maden faciası bu adama fırsat oldu. hergün yeni kazalar ve ve facialar olsa da bizde bunlar üzerinde istismar ve siyaset yapsak diye dua ediyorlar. bu ve bunun zihniyetinden olanlar pire için yorgan yakarlar.kaçtı demiş de nereye kaçtı söyler misin? s enin dediğin gibi sanki soma ovası harran ovası da tarım ı bitirmiş de madene mecbur etmiş de. geçin bunları kardeşim.soma öyle bütün işi gücü bırakıp tarım yapacak insan mı var ya da alan mı vardı.biz bilmiyoruz herhalde.