MHP’li Terdi AKP'yi Yerden Yere Vurdu
MHP Kırkağaç İlçe Başkanı Vedat Terdi, AKP’nin 9 yıllık iktidarını değerlendirirken, iktidar partisini yerden yere vurdu.
Terdi “2002 Yılında iktidar olarak ülkemizi yöneten Sayın Başbakan ve AKP kadroları “İSTİKRAR SÜRSÜN,TÜRKİYE BÜYÜSÜN’’,’’HAYALDİ GERÇEK OLDU’’ sloganları ile seçim meydanlarında milletimizden 3. Dönemleri için oy istemektedir.
9 yıllık iktidarları döneminde olmamış bir istikrarın sürdürülmek istenmesi nasıl izah edilebilir?
Türkiye’yi 3Y olarak adlandırılan yolsuzluk,yoksulluk ve yasaklardan kurtaracağız diye iktidar olan AKP bunu başaramadığı gibi,maalesef 3Y’nin yanına Kaos,Kriz,Kargaşa,Kutuplaşma ve açılım adı altında Ayrıştırma olgularını ilave etmiştir.
AKP iktidarını incelediğimizde önümüze çıkan tabloda;
-Dünya’nın en büyük 16. Ekonomisi olduk denilen ülkemizde 2002 yılında %6.5 olan işsizlik oranı %12’lere çıkmıştır.
-Cumhuriyet’imizin kurulduğu 1923 yılından 2002 yılına kadar geçen 79 yılda oluşan ülke borcu (İç,Dış,Kamu) 220 Milyar dolardan 568 Milyar dolara çıkmıştır.Bu borç artışının yanında özelleştirme adı altında milli kuruluşlarımız olan Tekel,Telekom,Liman işletmeleri,Erdemir Çelik Fabrikası,Tüpraş,Elektrik şirketleri,Petkim gibi kurumlar değerinin altında satılarak bir takım yabancı sermayeye ve yandaşlara peşkeş çekilmiştir.
-Türk Lirası bizim iktidarımızda değer kazandı diyenler;2002 yılında 0,63 milyar dolar olan cari açığın,bugün 48,5 milyar dolara çıktığından,ihracatın düştüğünden niçin bahsetmezler? Türk Lirasının değer kazanması cari açığın bu seviyelere yükselmiş olmasındandır.
-Vatandaşlarımızın bankalara olan borcu 2002 yılında 6,5 milyar Liradan bugün 170 Milyar Liraya ulaşmıştır.
-2002 de 10 Milyon olan icra dosyası bugün 18 milyona ulaşmıştır.
Ekonomide gelinen bu nokta; sosyal şiddet patlamasını beraberinde getirmiş suça yönelmeler,intiharlar,boşanmalar artmıştır.
Manisa da işlenen suçların %43,4’ü icra iflas kanununa muhalefet,%8,4’ü dolandırıcılık,%13,8’i yaralama ve %5,6sı hırsızlıktır.Yani işlenen suçların büyük bir oranı ekonomik kaynaklıdır.2002’de 59167 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2010 yılında 122404’e çıkmıştır.
Ekonomide oluşan bu kötü tablo;tarım ve hayvancılık sektörüne büyük bir darbe vurmuştur.Kurban bayramında ithal edilen Angus sığırlarında medet uman iktidar niçin hayvancılık sektörüne yeteri ilgi göstermemiş,destek vermemiştir.
Tarımda mazot,gübre,tohum ve sulamada kullanılan elektrik gibi önemli girdilerde fiyatlar fahiş derece artmıştır.2002’de 1,240 Lira olan mazot bugün 3,620 Liraya yükselmiştir.2002’de 0,07 Kg Tütün satarak 1 kg gübre alan çiftçi bugün 0,11 kg tütün satarak 1 kg gübre alıyor.Çiftçimizin kaybı %57’dir bu kayıp diğer tarımsal ürünlerde de boy göstermektedir.
Manisa’lı çiftçimizin Ziraat Bankasında kullandığı tarımsal kredi 2002 yılında 10 Milyon 557 Bin TL iken 2010 yılında 478 Milyon 993 Bin TL ye yükselmiştir çiftçimiz 2002’ye göre 45 kat daha fazla borçlandırılmıştır.Borçla yaşamaya mahkum edilmiştir.
‘’Bunların gözünü azda doyurmaz,çok da doyurmaz.Bunların gözünü ancak kara toprak doyurur.’’ Sami GÜÇLÜ (Tarım ve köy işleri Bakanı Haziran 2003 Adana)
‘’Bu millet yatıp kalkıp çiftçiye mi çalışacak’’ R.Tayyip ERDOĞAN ‘’Kasım 2004 Erzurum’’ diyerek çiftçi yok sayılmış,yok edilmek istenmiştir.NEREDE NEREYE.
AKP iktidarının Türk tarımına hizmet etmesi ve problemlerini çözmesi düşünülemez .
‘’ONE MİNUTE’’ çıkışıyla dış politikada güçlü bir Türkiye izlenimi vermek isteyen Sayın Başbakan Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) aşamaları olan Tunus,Mısır,Libya,Suriye’de meydana gelen olaylara önce sessiz kalmış daha sonra ABD Başkanının açıklamalarına benzer açıklamalar yapmıştır.
Libya Lideri Kaddafi’den övgülerle bahseden ödül alan,Sayın Başbakan Libya’ya başlatılan askeri operasyonu önce kınamış daha sonra NATO Libya’ya müdahale etmeli demekle kalmayarak,Dünya basınının Haçlı saldırısı olarak gördüğü harekatın üssünün İzmir’de kurulmasına izin vermiştir.Meclisten teskere çıkmasını beklemeden savaş gemilerimizi NATO bünyesine dahil etmiştir.
Yakın zamanda Libya’daki savaş ve açlıktan kaçmak isteyen 600 Müslüman Akdeniz’de Fırtınaya tutularak imdat istemiş,Türk savaş gemileri NATO ile temasa geçerek görev verilirse kurtarma yapabileceğini bildirir.İzmir’deki NATO karargah merkezi;Hayır ilgilenmeyin talimatı verir.Türk savaş gemilerini komuta eden irade gayri resmi olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığını arar ve yaşanan dramı anlatır.Konu Deniz Kuvvetleri Komutanlığından Genel Kurmay Başkanlığına oradan da acil kodla insani durum diye Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakanlığa iletilir.İlgili makamlardan gelen cevap aynen şöyledir; ‘’Komuta NATO’dadır onun emirlerine uyulması ülkemiz menfaatinedir.
Düşünürsek var olan insanlık dramına Başbakan müdahil olun,kurtarın emrini verecek bizim askerimiz hayır diyecek olacak şey midir? Kazara böyle bir şey olsa seçim meydanlarında gözyaşları içinde Sayın ARINÇ ve Sayın Başbakan bu konuyu hem boğulan Müslüman kardeşler,hem de asker karşıtlığı edebiyatı ile oy devşirmeye kalkmazlar mı?
Sakın savaş gemilerimiz NATO emrindedir gibi laflar etmeyelim ortadaki hadise insanı durumdur.Ayrıca Sayın Başbakan değilmi Gazze’ye yardım götürme olayında uluslar arası kuralları çiğneyen?
Türk Devlet’ine bırakın Kandildeki teröristleri teslim etmeyi 1 tane Kürt Kedisi vermem diyen Talabani Kırmızı halılarla karşılanmadı mı?
Ermeni açılımı olacak diye Bursa’daki mili maç öncesi stadyum girişinde ‘’TEK MİLLET,İKİ DEVLET’’ anlayışı ile kardeşimiz olan Azerbaycan Devletinin Bayrakları toplatılmadı mı? NEREDEN NEREYE.
2002 yılında bitme noktasına gelen bölücü terör tekrar hortlamış ülkede Kaos,Kargaşa ve kutuplaşma ile 1000 yıllık kardeşliğimiz ayrıştırılmaya çalışılmaktadır.Artık toplum içerisinde yıllarca komşuluk yaptığı alışveriş yaptığı bakkalın,kasabın,manavın,etnik kökenini araştırmaya varan çelişkilere düşmüştür.
Türk Milleti açılım zırvası sonucu Habur’da yaşananları unutmadı,unutmayacaktır.Eli kanlı teröristler davul-zurna ile karşılanmış konvoylarla kahraman edasıyla dolaşmışlardır.Çadır mahkemeleri kurulmuş teröristler görüp tahrik olmasın diye Atatürk resmi ile Türk Bayrağı kaldırılmıştır.NEREDEN NEREYE.
Terör örgütü yandaşları şehirlerde mağazaları,banka atmlerini,kamu kurumlarını taşlamış Molotof kokteyli ile saldırmış gece yarısı araçları ateşe vermeyi,Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün büstüne Apo posteri saracak,Van belediye binasında pkkyı simgeleyen paçavralar asacak kadar ileri gitme cüretini göstermişlerdir.Daha da önemlisi 13/05/2011 tarihinde Fırat Haber Ajansındaki Apo’nun demeci şöyledir; ‘’Önemli bir sürece giriyoruz,15 Hazirandan sonra kimse kendini kandırmasın herkes hazırlığını buna göre yapsın,15 hazirandan sonra süreç ya büyük bir anlaşmaya yada büyük bir savaşa çevrilecektir.Eğer anlaşma olursa Kürtlerin tarihteki ilk büyük anlaşması olacaktır bu yaz çok önemlidir.Bazı ilkleri yaşayacağımız tarihi önemde olan bir yaza gireceğiz.15 hazirandan sonra anlaşma olmaz ise öyle pasif savunma aktif savunma diye bir şey olmaz.Artık kimse kendini kandırmasın beni de kandıramazlar Apo eski Apo değil hükümet çözüme gelmezse olası büyük bir savaş karşısında 3 ay dayanamaz’’ NEREDEN NEREYE..
Bu demeç AKP hükümetinin terör örgütü ile mücadele yerine müzakere ettiğinin en açık göstergesidir.
Akıl tutulması yaşayarak idamı kaldırdınız,İmralı canisini asmadınız diyerek MHP’yi suçlayanlara hatırlatmak gerekir.Ağustos 2002’de idamın kaldırılmasına ittifak yaparak (Gökkuşağı koalisyonu) kabul oyu veren partiler ve millet vekili dağılımları şöyledir;
AKP;53 Evet, ANAP;76 Evet, DSP;55 Evet, DYP;65 Evet, SP;22 Evet, YTP;50 Evet, BAĞIMSIZLAR;11 Evet
1 Ağustos 2002’de TBMM.Genel Kurulunda idamın kaldırılmasına yönelik oylama yapılırken,116 Milletvekili ile mecliste bulunan MHP ise yasaya ‘’HAYIR’’ diyen tek partidir.
Terörist başının idamdan kurtaran yasa tasarısının oylamalarında şuan ki iktidarın siyasi parti lideri ve Milletvekilleri şu açıklamaları yapmıştır;AKP grubu adına Bülent ARINÇ; (Ölüm cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada bir zaruret ifade etmektedir.)M.Ali ŞAHİN; (Ölüm cezasının kaldırılmasını parti olarak grup olarak bizde istiyoruz.)Dengir Mir Mehmet FIRAT;(Asamadınız,bundan sonrada asamayacaksınız.) AKP Genel Başkanı R.Tayyip ERDOĞAN;(Bu çok büyük başarıdır,özellikle TBMM’yi takdir ediyorum alkışlıyorum.’’Bu kadar kısa sürede olmaz,bu araya sıkıştırılamaz’’ diyenler cevabı aldılar.Top artık AB’de.Atacakları adımlarla ne kadar samimi olduklarını göreceğiz.)
Sayın Başbakan 9 yıldır ülkeyi yönetmiyormuş,iktidarda değilmiş gibi meydanlarda kepenk kapatma olaylarını milletimize muhalefet partisi lideri gibi şikayet ediyor.HAYALDİ GERÇEK OLDU.
Yüce Türk Milletinin Abant platformu sonuç bildirgeleri ile Demokratik Toplum Kongresinin isteklerinin ne kadar benzeştiğini gözden geçirmesinde yarar sağlayacağına inanıyoruz.
İktidar, milyonlarca öğrenciyi ve dolayısıyla ailelerini etkileyen sınavlardaki şifre olaylarında sadece tatmin olmakla yetindi.NEREDEN NEREYE.
Ülkeye ileri demokrasi gelecek vaadinde bulunanlara sormak istiyoruz?
Roman Çalıştayında ‘’Parasız eğitim istiyoruz’’pankartı açan iki genç tutuklanmıştır.
12 Eylül Referandumu öncesi ‘’Bi taraf olan bertaraf olur’’ diye tehditler savurmak mıdır ileri Demokrasi ?
‘’Bir Başbakan bir anma törenine giderde bir Korgeneral orada ayağa kalkmazmı? Kalkması gerekir kalkmazsa bedelini öder.Zaten bedelini de ödedi’’Bu ne demektir ?Anlaşılan yargının siyasallaştığı,siyası otoriteden talimat alarak Engin ALAN’IN tutuklandığının itirafı değimlidir?
AKP meydanlarda 12 Haziran seçimlerinde tekrar iktidara gelirse yeni ve sivil anayasa hazırlayacağı müjdesini veriyor da, hazırlanacak bu yeni anayasanın içeriğinin ne olacağı hangi maddeleri kaldıracağını,hangi maddeleri ilave edeceğini Türk Milletinden niye saklıyor?
Sayın Başbakan Cumhuriyet kurulduğundan 2002 yılına kadar geçen sürede sevabı-günahı ile ülkemizi yönetmiş olan hiçbir iktidarı,siyasi parti liderlerini kaale almıyor 1990’lı yıllarda kurulan Karaelmas Üniversitesi’ni bile biz 2007’de kurduk diyecek kadar ülkede yapılan her yatırımı her tesisin kendi iktidarı zamanında olduğunu söyleyebiliyor.
Son zamanlarda MHP’ne her yönden ve şekilden ağır ve çirkin saldırılar başlatılmıştır.Siyasi üslup seviyesizleştirilmiş,şahısların günah ve ayıpları kurumsal olarak MHP’ye mal edilerek kasetler aracılığıyla MHP hedef tahtası haline getirilmiştir.Meydanlarda seçim propagandası haline dönüştürülmüştür.
‘’Bir Müslüman’ın günahını ört bas etmeyen,arayıp çıkaranlar bizden değildir.’’ Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V)
İktidarın görevi bu kasetleri seçim meydanları propaganda malzemesi yapmak yerine kasetleri hazırlayan ve kamuoyuna servis edenleri bulmaktır.
Türkiye Cumhuriyet’i ve Yüce Milletimiz üzerinde iç ve dış mihrakların el ele vererek büyük bir gayretle hayata geçirmeye çalıştığı bölücü,yıkıcı,ayrıştırıcı hesapları alt üst edecek kurulan tuzakları bozacak yegane siyasi parti MHP’dir.
En büyük hesap büyük Türk Milletinin tasfiye edilme harekatıdır.Biz MHP ve Ülkücüler olarak buna asla izin vermeyeceğiz.’’Bu ülkeye bir tane Başbakan yetmez’’diyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Muhafazakar olduğunu iddia eden bu iktidarın icraatlarına baktığımızda ne ahlakla,ne adaletle,ne kalkınma ile alakası olmadığını gördük.
Geleceğinden endişe duyan insanlar,sosyal yardıma muhtaç bırakılmış kitleler,istismar edilmiş değerler,erozyona uğramış şahsiyetlerden oluşan bu enkazın yarattığı tahribatın,uzun yıllar onarılması zor olan tesirleri bırakacağı muhakkaktır.
Lakin Tarih boyunca yüce Türk Milleti buna benzer bir çok badireyi ağır bedeller ödeyerek de olsa atlatmasını bilmiştir.Bunun yolu kendini var eden değerlere sarıldığında kutlu zaferlere nasıl ulaştığını tarihe bakıldığında görülmektedir.
‘’ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM SONRA PARTİM’’diyen MHP’nin parti programında Milletimizi yaşadığı buhrandan kurtaracak ekonomik,siyasal,kültürel alanda lider ülke konumuna getirecek tüm değerler mevcuttur.
Bu gerçekler ışığında;12 Haziran 2011 seçimlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.13 Haziran ya güçlü,huzurlu,yarınları güvenli bir TÜRKİYE’nin başlangıcı olacak yada TÜRKİYE Kaosun,kargaşanın arttığı bir karanlığa doğru hızla sürüklenecektir.
Güçlü,huzurlu,yarınlara güvenle bakan lider ülke TÜRKİYE’nin MHP iktidarında olacağına inancımız tamdır.Geçmiş dönemlerde hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsun tüm seçmenlerimizin; Fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür olarak 12 Haziran günü sandığa giderek günümüz gerçeklerini bir kez daha akıl süzgecinden geçirerek tercihlerini yapacaklarına inanıyoruz.
KARAR SENİN, ÜLKE SENİN. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(HABETÜRK ve ORTADOĞU)
****
Güncelleme Tarihi: 04 Haziran 2011, 08:10
hülyanın amacı sadece şarlatanlık ortalıgı karıştırmak başka hiç bir şey değil boş konuşmak . bu seviyesiz şahsiyete cevap bile vermemek lazım .