Kısa süre önce kurulan Milliyetçi Cumhuriyet Partisi’nin Ege Bölge Teşkilat Başkanı Kırkağaçlı İsmail Zafer Demir, Danıştay’ın Andımız kararı ile ilgili Kirkagac.Net aracılığıyla bir basın açıklaması yaptı.

Manisa MCP İl Binasında bir açıklama yapan İsmail Zafer Demir “Danıştay’ın verdiği bu akıl almaz kararı bir Türk olarak kanıma dokunduğu için kınıyorum.
Bugün mecliste bulunan iki Milliyetçi Parti konumundaki MHP ve BBP’nin bu konuya hiç bir tepki vermemeleri akıllarda sadece şu soruyu getiriyor.

Demek ki derdiniz mevkii makam. Sayın Devlet Bahçeli, Rahmetli Alpaslan Türkeş’ten öğrendiğin susmak mı, ya da rahmetli şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’ndan öğrendiğin bu mu Sayın Mustafa Destici.

Alman, Fransız, İngiliz ya da Norveçli, İsveçli, İsviçreli.

Birinci grupta olanlar yani Alman, Fransız, İngiliz bir milleti temsil eder.
Hiçbir Almana Almanyalı diyemezsiniz, o Almandır.
Ya da İngilizlere İngiltereli, Fransızlara Fransalı diyemezsiniz.

Oysa ikinci grup topluluktur, millet değildir.
Onları İsviçreli, Norveçli, İsveçli çağırırsınız.
Bir dönem bizde de Türkiyeli gibi bir kavram uydurulmuştu.
Yani tıpkı ikinci grupta olduğu gibi, derme çatma, kırk yamalı toplulukları anlatan,
Milleti ile değil coğrafyası ile anılan bir topluluk haline getirmeye çalışanlar olmuştu.

Oysa biz bir milletiz, tarihin en eski milletiyiz.
Adımız Türkiyeli değil, Türk'tür.

Türkiye'nin nüfusu 81 milyondur, kışkırtmak maksatlı açıklanan rakamlarda Kürt kökenli kardeşlerimizin sayısı 10 milyon civarındadır.

Onlarda en az benim kadar bu ülkenin sahibidir, onlar da Türk vatandaşıdır.

Yapılmaya çalışılan şey Kürdün Türkmen’e düşman edilmesi gayretidir, "Bakın Kürtler Türk adından rahatsız oluyor" diyerek bizi birbirimize düşürmeye çalışmaktadır.

Ne Türkmen Kürt’ten rahatsız olur ne de Kürtler Türkmen’den.
Bu ülkenin coğrafyasında bin yıllık kardeşlik vardır.

Elbette, baskıcı ve totaliter rejimler, birçok gurubu baskı altına almış, onlara zulmetmiş, haklarından yoksun bırakmıştır.

Biz Ülkücüler başta olmak üzere, vatansever ve vicdanlı hiç kimse Kürt kökenli kardeşlerimizin dilini, inancını, kültürünü, geleneklerini değiştirmeye uğraşmamıştır, uğraşmayacaktır.

Bu topraklarda asimilasyon yapılmamıştır, yapılmayacaktır.

Eğitim dili ve devletin resmi dili Türkçedir, bunun dışında kim nerede, nasıl ve ne şekilde isterse o şekilde dilini, kültürünü inancını, geleneklerini yaşatabilecektir.

Devletimiz de bunun garantisidir.

Türk adından Kürtler rahatsız olmaz, ama siyasal İslamcılar (İslam tacirleri) olur.
Onların bitmeyen gayr-ı milli mücadelesi bugün mesafe almış görünmektedir ancak Türk milleti uyandığında bir daha iflah etmeyecek tokadını siyasal İslamcıların (İslam tacirleri) çirkin ve kiralık suratlarına çarpacaktır.

Türk'üm doğruyum, çalışkanım.
Varlığım Türk milletine armağan olsun.
Ben Türküm Türk esir olmaz, ben Türküm Türk devletsiz olmaz, ben Türküm Türk bayraksız olmaz, 
ben Türküm Türk ezansız olmaz, ben Türküm Türk hürriyetsiz olmaz, Ne mutlu Türk'üm diyene” dedi.
 

HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)