ADD'DEN ERMENİ SOYKIRIMI YALANINA TEPKİ(VİDEO)
Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından "sözde Ermeni soykırımı" iddiaları ile alakalı olarak Tüm Türkiye Genelindeki il ve ilçe başkanlıklarınca eş zamanlı şekilde basın açıklaması yapıldı.
Kırkağaç’ta basın açıklamasını ADD Şube başkanı Nevzat Sezgin okudu. Sezgin’in Kirkagac.NET kameralarına okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“Bugün bize Ermeni Soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize SEVR’i dayatanlardır. Dün onları dize getirdik. Bugün de dize getirmeliyiz. I. Ermeni soykırımı TARİHİN sarptırılmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Antlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri:
Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden çarlık Rusya'sı ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, Kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve Dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir. 85.000 Osmanlı Ermenisinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü sadece 2345 Ermeninin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır. Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1.229.000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500.000 inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran’a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.
Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle (Ermeni Soykırımı) iddiası kocaman bir tarihi yalandır. II. (Ermeni Soykırımı) iddiasının hukuki dayanağı da yoktur. Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, yada dinsel bir gurubun kısmen yada tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır. Buna göre a)Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. b) Bu suç (ortadan kaldırma) özel kastı ile işlenmelidir. c) Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, ya da yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir. Oysa (Ermeni Soykırımı) yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır.
Olayda (Ermeni ırkını ortadan kaldırma) özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gerçekleştiren tek bir belge yoktur. Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal yada uluslararası bir yargı kararı yoktur. Ama aksi yolda, yani soykırım iddialarını boşa çıkaran ayrı yargı kararı vardır: Bunlar: a) 1915- 1916 Osmanlı Harp Divanlarında yapılan yargılamalarda, Ermenileri yok etme kastı bulunmadığı ortaya çıkmıştır. b) İşgal kuvvetleri eliyle kurulan, 1919 Harp divanlarının mahkumiyet kararları sonradan tanınan temyiz yolunda beraatlerle sonuçlanmıştır.
(Aynı bugün Balyozda olduğu gibi) c) İngilizlerce, Ermeni katliamı iddiasıyla Malta’ya gönderilen Türkler hakkında İngiliz kraliyet Başsavcılığı dava açacak delil bulamadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verip tutukluları salıvermiştir. Yani (Ermeni Soykırımı ) yalanı hukuken. Savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, Ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, HAÇLI zihniyetini, Dünya barışını zedeleyen emperyalizmi, Mahkum edin. Mahkum edin ki Dünya Barışı doğsun” dedi.
İşte Kirkagac.NET farkıyla haberin videosu.
HABER-VİDEO DÜZENLEME: HAKAN DEMİR(İHA)
FOTOĞRAF-KAMERA: AKIN YAKIT(Kirkagac.NET)
Güncelleme Tarihi: 27 Nisan 2015, 09:20
Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından "sözde Ermeni soykırımı" iddiaları ile alakalı olarak Tüm Türkiye Genelindeki il ve ilçe başkanlıklarınca eş zamanlı şekilde basın açıklaması yapıldı.
Kırkağaç’ta basın açıklamasını ADD Şube başkanı Nevzat Sezgin okudu. Sezgin’in Kirkagac.NET kameralarına okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“Bugün bize Ermeni Soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize SEVR’i dayatanlardır. Dün onları dize getirdik. Bugün de dize getirmeliyiz. I. Ermeni soykırımı TARİHİN sarptırılmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Antlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri:
Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden çarlık Rusya'sı ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, Kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve Dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir. 85.000 Osmanlı Ermenisinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü sadece 2345 Ermeninin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır. Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1.229.000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500.000 inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran’a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.
Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle (Ermeni Soykırımı) iddiası kocaman bir tarihi yalandır. II. (Ermeni Soykırımı) iddiasının hukuki dayanağı da yoktur. Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, yada dinsel bir gurubun kısmen yada tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır. Buna göre a)Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. b) Bu suç (ortadan kaldırma) özel kastı ile işlenmelidir. c) Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, ya da yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir. Oysa (Ermeni Soykırımı) yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır.
Olayda (Ermeni ırkını ortadan kaldırma) özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gerçekleştiren tek bir belge yoktur. Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal yada uluslararası bir yargı kararı yoktur. Ama aksi yolda, yani soykırım iddialarını boşa çıkaran ayrı yargı kararı vardır: Bunlar: a) 1915- 1916 Osmanlı Harp Divanlarında yapılan yargılamalarda, Ermenileri yok etme kastı bulunmadığı ortaya çıkmıştır. b) İşgal kuvvetleri eliyle kurulan, 1919 Harp divanlarının mahkumiyet kararları sonradan tanınan temyiz yolunda beraatlerle sonuçlanmıştır.
(Aynı bugün Balyozda olduğu gibi) c) İngilizlerce, Ermeni katliamı iddiasıyla Malta’ya gönderilen Türkler hakkında İngiliz kraliyet Başsavcılığı dava açacak delil bulamadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verip tutukluları salıvermiştir. Yani (Ermeni Soykırımı ) yalanı hukuken. Savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, Ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, HAÇLI zihniyetini, Dünya barışını zedeleyen emperyalizmi, Mahkum edin. Mahkum edin ki Dünya Barışı doğsun” dedi.
İşte Kirkagac.NET farkıyla haberin videosu.
HABER-VİDEO DÜZENLEME: HAKAN DEMİR(İHA)
FOTOĞRAF-KAMERA: AKIN YAKIT(Kirkagac.NET)
o zaman guzel hocalarim sizleri adalet ve kalkinmanin adresi olan ak partiye davet etmek ve bizleri oylarinizla iktidara tasimak, sizlerin asli gorevidir diye dusundum birden.