Merhaba değerli okuyucularım
Hepimizin okyanusun en derinliği kadar hayatımızda yaşadığımız zorluklar, üzüntü, keder ve bizlere kaktüs gibi batan sıkıntılarımız vardır.
Bizlerin yaptığı en büyük yanlış, karşılaştığımız zorlukları, kendi kafamızda bir yere biriktirip, panik yapıp büyütmekle yapıyoruz. Bak Rabb’im ne diyor: ‘ Biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde bunlara göğüs gerecek şekilde yarattık .’(Beled Suresi , 3. ve 4. Ayetler)
Dertlerle dolu zorluklarla karşılaştığımızda, bu zorlukları kendi içimizde büyütmek yerine, bunların bir imtihan olduğunu, bu zorluklarla mücadele ederek, yaşamımızı kuvvetlendirmenin yolunu bilmeliyiz.
Zorluklara, sıkıntılarımıza odaklanmak onu içimizde büyütmek yerine, onu hayatımızın bir parçası olarak görüp, onunla mücadele ederek, onunla yaşamasını öğrenip, dert ve sıkıntımızı içimizde küçültmesini öğrenmeliyiz.
Ama bilmez misin sıkıntıları, kederi verenin kim olduğunu bilseydin sevinir üzülmezdin. Okyanusun derinliği kadar zor gibi görülen sıkıntıların üstesinden gelme çabamızın sonunda, unutmayalım ki en az onun değerinde okyanusun içinde sürprizlerle dolu güzellikle, hediyeyle karşılaşacağımızı ve mutlu olacağımızı bilmeliyiz
Aklıma gelen, beni çok etkileyen çok güzel bir kıssa anlatacağım :
Hz.Mevlana bir gün eve gelir ,oğlunu çok üzgün görür. Nedenini sorar.
Oğlu ‘Hiç…’ der.
Hz. Mevlana dışarı çıkar. Kapıda asılı bir kurt postu vardır, onu alır, üstüne giyer .Ellerini havaya doğru açıp ulumaya başlar.
Oğlu babasının bu haline anlam veremez bakıp güler.
Hz .Mevlana:
Oğlum gördün mü? Dünya dertleri de işte böyledir. Kurt, aslında korkutucu bir hayvandır .Ama sen o postun arkasında babanın olduğunu bildiğin için korkmadın ve güldün. İşte bütün dertlerin arkasında da Rabb’in’in olduğunu bil ve O’na güven der.
TUBA SÖNMEZ
yuregınıze saglık yazınız moralımı yukselttı.