--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

O DEDE

Merhabalar bahçemde ki gül okuyucularım yeni yazıma hoşgeldiniz… 
Sizlere bu hafta ilk yazımda da belirttiğim gibi birazdan aşağıda okuyacağınız “O Dede” adlı yazım benim üniversiteyi bıraktığım andaki duygularımla yazdığım ilk yazımdır. 

‘’Kendi planlarımızı yapıyorduk ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk’’.
Dostoyevsk’nin söylemiş olduğu bu söz ne kadar da anlamlı değil mi?

Bir gariptim o günler, hayatın neler sunacağını bilememiştim.

Hayatın çok acımasız olduğunu biliyoruz…
Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmaya çalışıyoruz.
Her şeye rağmen direnebiliyoruz.

Bazen yaşanılan zorluklar pes ettirebiliyor biz insanlara, kolay geliyor pes etmek…
Uçurtmaların uçmasını sağlayan rüzgardır diye bilinir ancak asıl etken uçurtmanın rüzgara dayanma gücüdür.

Hayat da böyledir insanın karşısına çıkan zorluklara dayanabilme gücü bir yerlere getirir.
Sadece sabredip dayanırsanız hayatta daima kazançlı çıkan siz olursunuz.
Hayat bir kuşun uçtuğu kadar kısa, zaman çok hızlı akıyor.
Değerli okuyucularım kısa bir örnek vermek istiyorum, bir gün dışarıya bakıyordum ve camın önüne bir kuş kondu.

Minicik ayağı yaralıydı. Nasıl ki insanın ayağına bir şey olur da seke seke yürür kuş da camın önünde öyle yürüyordu.

İçim bir tuhaf olmuştu ve sonra dedim ki buna ragmen kuş nasıl uçabiliyorsa biz insanoğlu yaşama karşı niye dirençli sağlam duramayalım?
Geçmişte ki anılarımıza geriye gidip şöyle bir göz attığımızda üzerinden ne kadar uzun zaman geçtiğini fark edip hayıflanıyoruz.

Su gemiye girerse onu felakete sürükler ama geminin altına verilirse onu yüzdürür varacağı yere götürür. Hayatta böyledir gemiyi kullanan biziz hedefimize nasıl doğru bir şekilde ilerlersek doğru isabet etmiş oluruz.

Bize sunulan ömür dediğimiz serüveni güzel ve başarılı işlerle geçirirsek ömrümüzün sonu geldiğinde dünyadan huzurlu ve mutlu şekilde ayrılırız.
Önemli olan yaşamak değil, önemli olan güzel yaşamaktır.
Hayatı nasıl şekillendireceğimiz de bizim elimiz de; biz mücadele eder, savaşır zevk aldığımız ve başarıya ulaşacağımız işler yaparsak hayatımızı dolu yaşayarak geçirmiş oluruz.

Bu dünyayı kendimize verilmiş bir hediye olarak görüp, bunun hakkını vererek yaşamalıyız.
Şöyle bir arkaya baktığımızda hayat bize ne verdi bizden ne aldı?
Keşkelerimiz oldu, pişmanlıklarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz…

Her şey hayatın içindeyse yaşamaktan korkmayın.
Etrafıma baktığımda bedeni çoktan ölmüş gibi insanlar var. Bir gayeniz olur ve onu zevkli hale getirerek çabalarsanız bedeninizi diriltmiş olursunuz.

Hayat o kadar çok güzelliklerle dolu ki bir şeyi kaybedersiniz başka bir şeye atılım yaparak kazanırsınız.

Kendimce örnek verirsem ben okulumu bıraktığımda ateşin en alevli yerinden yara almıştım bu benim için bir acıydı fakat okulu bıraktığım zaman yeni bir işe atılmam bana sevinç vermişti.

Ben hayatta hep kaybedenlerdendim hep yenilgilerim oldu…
Kazanmayı kaybettiklerimle öğrendim.

Unutmayın çok kez kaybettiyseniz kazananlara göre öğrendiğiniz birçok şeyleriniz olacaktır ve siz de bunun farkına varacaksınız.
Yapamayacağınız ve imkansız diye bir şey yoktur.
Hayat bizlere o kadar imkanlar sunuyor ki…

Aklınıza koyduğunuz ve bir şeyi ne kadar çok istiyorsanız o kadar çok düşünün ve hayal dünyanızı zenginleştirmekten korkmayın…

Hergün bıkmadan usanmadan düşünün ve onun hayalini kurun bir gün istedikleriniz sizin olacak…

Uğraştığınız,emeklerinizin sonucunu güç de olsa zahmetli de olsa alacaksınız, kazanan siz olacaksınız; pes etmeyin, vazgeçmeyin, ümitsizliğe kapılmayın…
Ve ben dört duvar arası kuyudan çıkıp ışığı güçlükle bulup başaranlardan oldum…
Ateşin alevini yüreğimin derinliklerinde hissettim.

Alevler kuşanan yüreğimi deniz bildim ve yüreği buzullarda donan insanlığın ısınması baharların gelmesi için, çöllere dağlara taşmalıyım diye siz değerli gül okuyucularıma paylaşacağım yazılarımla faydalı olabilirsem ne mutlu bana…

Paylaşacağım yeni yazılarıma kadar hoşçakalın, sevgiyle kalın…

''O'' Dede

Hayat bazen umutla doluyken umutsuzluklarla da dolu.
Her şey bir anda mı tükenir mum bu kadar mı çabuk erir?

Güneş bu kadar geç mi doğar?
Bazen diyorum bazen ofkem şimşeklerin çakması gibi.Yağmurun yavaş yavaş çiselemesi gibi kızgınlıklarım.
Kalemimin hırçınlığı bu kadar mı zalimce akar kâğıda sel gibi. 

Nehirdeki akan su , benim gözyaşlarım mı? Her damlam farklı şeyler söylüyor.
Bir dedenin saçlarında ki aklar gibi yaşadığım acılarım, kederlerim mi?

Huzur denilen şeyi kaybettim içimdeki gökkuşağının renklerini siyahın almasıyla renkleri unuttum sahii yeşil neydi? mor ya da beyaz?.

Her şey ne kadar yükle birikir içimde ki delice atan bir et parçasına…
Sessizlik ne kadar zor karanlık bir kutuda kulağının müziğin ritmine takılması, armoniyle dans etmesi, olmasını istediğin hayal dünyanın içinde raptiye gibi monte edilmek, yapışmak.

Sadece hayallerde dolaşmak,nefes almak yaşamak..köşede sürüce insan yığını var bak onlar nasıl kahkahalar atıyor bir kısmı da hüzünlüce duranlar hangisi sahi bilemedim.. 

Beyazlara bürünmüş parlak yüzlü sakallı bir dede beliriyor köşeden..
Tebessüm ediyor avucunu gösteriyor o nur gibi parlayan ellerine sıkışan şeyin ne olduğunu merak ediyorum ama ben ise sadece bakakalıyorum ve arkadan gelen müziğin sesinin yükselmesiyle silkeniyorum.

İşte yine aynı her şey aynı gökyüzünün kararması gibi ve sağanak sağanak ruhuma yağan bir serseri gibiyim kim bilir belki de aydınlık yakındır...

TUBA SÖNMEZ
YORUM EKLE
YORUMLAR
SeslisohbetReklamTanitim
SeslisohbetReklamTanitim - 10 yıl Önce

web site tasarımınızın içeriği anlaşılır ve kolay ulaşılabilir olmuş. faydalı paylaşımlarınız için teşekkür eder emeği geçen herkese başarılarının devamını dileriz.

tuba sönmez
tuba sönmez - 11 yıl Önce

beğenmenize sevindim teşekkür ederim...

zeliha
zeliha - 11 yıl Önce

canım betimlemelerin çok hoşuma gitti,başarılarının devamını diliyorum

tuba sönmez
tuba sönmez - 11 yıl Önce

güzel yorumunuzla çok mutlu oldum beğendğiniz için teşekkür ederim...saygılarımla...

tuba sönmez
tuba sönmez - 11 yıl Önce

yorumunuz için teşekkür ederim.sizler takipte kaldığınız sürece ben burdayım.saygılarımla.

hayat ışığı
hayat ışığı - 11 yıl Önce

yazılarınızı heyecanla takip ediyorum.başarılarınızın devamını dilerim

adsız
adsız - 11 yıl Önce

yaşama sıkı sıkıya bağlanmayı,umutlarını diri ve canlı tutmayı anlatan yazınız gerçekten çok güzel...insanlara yaşama sevinci veren pozitif enerji aşılayan sizin gibi genç yeteneklerin bulunması ve yazıyor olması çok sevindirici...insanın inandığı gibi yaşaması ve yaşadığı güzellikleri herkesle paylaşması,yaşadığımız dünyadaki sıkıntıların azaltılmasında umarım faydalı olacaktır.umut dolu yazılarınızı bekliyor olacağımmm..başarılarının devamını dilerim

tuba sönmez
tuba sönmez - 11 yıl Önce

aydın bey yorumunuz için teşekkür ediyorum...saygılarımla.



         Kirkagac.Net