bence zor mehmet beyin işi.çünkü recai berber buna müsade etmez.
temayül bence önemliydi.artık olmaz.ama yinede olmasını isterim
hayırlısı olsun.umarım insanlar hedeflerine ulaşırlar.tabiki çok zor ama bence herkes kadar şansı var mehmet candanın yani ne recai ne baskası onun şansını belirleyebilir.
baska bir partiden kırkağaçlı adayımız olsun isterdim.çünkü akpli recai berber yüzünden yogurtu üfleyerek yiyor bu millet.
ersen kardeşim soma,kırkağaç,akhisar kim koyarsa koysun adaylığını biz buralarda unutulmaya mahkumuz onlar sadece kendilerini düşünen vekil adaylarıdır sadece seçilene kadar.seçildikten sonra bizler kaderimize mahkum bırakılırız.bence
hala ümtlisiniz hayret. YORUMUN BU KISMI KURALLARA UYGUN BULUNMAMIŞTIR....
yahu hiç bir kanunda yok fakirler vekil olamaz diye bir madde keza milletin zenginliğinden size ne? cesaretiniz varsa buyurun sizleri de görelim eleştirmeye gelince üstünüze kimse yok ama nedense hep yıkıcı eleştiri biriniz de yapıcı olun bakalım recai berberin ne zararını gördünüz tamam belki faydası olmadığını düşünüyor olabilirsiniz ama ne zararı var onu söyleyin mehmet candan babamın oğlu değil ama vekil olursa sana bana değil belki ama mutlaka birilerine faydası olacaktır en azından olmamasından iyidir he keza kırkağaca çok faydasının olacağını düşünüyorum sizin mantığınız şu sanırım bana faydası yoksa memlekete hiç faydası olmaz
cesareti olan varsa buyurun siyasi partilerin kapıları herkese açık çıkın sizleri de görelim hiçbir şey bilmiyorsanız hayırlısı olsun demeyi bilin ayıp gerekten çok ayıp
YORUMUN BU KISMI KURALLARA UYGUN BULUNMAMIŞTIR......
En son büyük adamın dediği olur.
Halkın demeleri, kararları çok önemli değil.
Önemli olan "Padişahım Çok Yaşa" sözünün kimden daha uzun soluklu çıkacağıdır.
Büyük Lider ne derse o olur.
Gerisi teferruattır.
Tabiki daha her şey bitmiş değil KIRKAĞAC için canı gönülden kim çalışırsa yada çalışıyorsa ALLAH yolunu açık etsin.
Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış…
Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş… Ve onu “Renklerin Ustası” anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş…
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş…
Ranga Guru ise;
- Sen artık ressam sayılırsın Raciçi.. artık senin resmini halk değerlendirecek. diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış… Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor… Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki.. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru’ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru… Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte… Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.
Raciçi denileni yapmış…
Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da, boyalar da kullanılmamış… Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış..
Ranga Guru ise;
Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün…
Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı…
Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin… yapıcı olmak eğitim gerektirir… Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi…
Sevgili Raciçi Mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın.. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın… Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur…
Sakin emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma…
“yahu hiç bir kanunda yok fakirler vekil olamaz diye bir madde …” cümlesine atıfla paylaşılan bir yazıdır.
Demokrasi ‘ileri’, adaylık lüks!
Sözde, Türkiye’de herkesin seçme ve seçilme hakkı var. Bu hak anayasal güvence altında. Ancak birçok başka şeyde olduğu gibi bunun da, çok ciddi ‘ama’ları var. Bugünkü düzenlemelere göre, bir işçi ve emekçinin milletvekili adayı olabilmesi için, neredeyse bir yıllık maaşını bağlaması gerekiyor.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun değişik 21. maddesinin son fıkrasında “Bağımsız adaylık için başvuranların en yüksek derecedeki Devlet memuruna mali haklar kapsamında yapılmakta olan her türlü ödemelerin bir aylık brüt tutarı kadar parayı ilgili mal sandığına emaneten yatırıp, makbuzunu milletvekili seçilebilmek için gerekli belgelerine ekleyecekleri belirtilmiştir. Yatırılacak emanet paranın miktarı 7 bin 734 TL’dir” deniliyor.
Ve bu para madem ki, “emanet” olarak yatırılıyor, o zaman seçimden sonra geri alınırsa sorun yok, diye de düşünebilmek mümkün değil. Çünkü, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 41. Maddesi de, bu konuda şu hükmü getiriyor, “Milletvekili seçimi sonucunda bağımsız adayın aldığı oy seçilmesine yetmezse emanete alınan para hazineye gelir yazılır.”
Seçilirsen ‘yırttın’, ama seçilemezsen, o paranın üzerine bir bardak soğuk su içmelisin. Yani seçim sistemi seçilemediğin için bir anlamda, “Madem seçilemeyeceksin, niye bir sürü prosedür ile bizi meşgul ediyorsun” diyerek seni cezalandırmış oluyor.
Bu düzenlemeyi yapanlar, böylelikle “Önüne gelenin aday olmasını” engellemiş olacaklarını düşünmüş olmalılar. Yani bir yüksek bürokrat aday olabilir, zaten ona yakışır! Ama asgari ücretli bir emekçinin milletvekili adaylığı ne haddine!
Siyasi partilerden adaylık bu rakama kıyasla daha düşük olsa da, sermaye partileri de, bunu kendileri açısından bir “gelir kalemi” gibi kullanıyorlar.
Adaylık ücreti AKP’de erkekler için 3 bin, kadınlar için 1500 TL. Adaylık ücreti CHP’de ise 30 yaşını geçmiş erkekler için 3 bin lira, kadınlar ve 30 yaşını altındakiler için 2 bin lira. Özürlüler ise adaylık için 500 lira ödeyecek. Bu ücret, MHP’de ise bin lira olarak açıklandı.
Yani 12 Haziran seçimleri öncesi, tam bir seçim borsası kurulmuş durumda. Ensesi kalın olmayanlar, bu seçimde ancak ‘oy’ kullanabilirler.
Oysa demokratik bir seçimin temel koşulu, ‘Önüne gelenin aday olabilmesidir. Bu değilse nedir? Bunun olamadığı bir ‘demokrasi’, ancak ‘seçkinler demokrasisi’ olabilir.
Başbakan Erdoğan’ın ‘ileri demokrasi’ diye övündüğü, AKP’li yılların Türkiye’yi getirdiği nokta, ‘ayakların baş olmayı’ hayal bile etmemesi gereken bir noktadır. Öyle görünüyor ki, demokrasimiz AKP eliyle ‘ilerletildikçe’, milletvekili adaylığının bir ‘lüks’ haline gelmesinin de ötesine geçilerek, belki ‘seçme’ hakkımız bile zamanla bir maddi bedele bağlanacak.
Belirlediği adaylık ücretlerine bakıldığında, CHP’nin de, AKP’den aşağı kalır yanı olmadığı açık.
Bu tablo karşısında soru açık: Yoksulların sadece oy verebildiği bir ülkede demokrasiden söz edilebilir mi?
Yanıtı da açık olan bu tabloyu gerçek bir halk demokrasisine dönüştürmenin sorumluluğu da işçi ve emekçilere düşüyor. Bu tabloyu ancak, onun mağdurları değiştirebilir.
siyasi partilerin hepsinin belli pozitif ayrımcılıkları vardır eğer parti içinde belli seviyelerde hizmet ettiysen onlar sana gereken desteği veriyor emin olabilirsin insan aklına bişeyi koyduysa onun için herşeyi yapacaktır sorun değil çözüm üretmek istesin yeter ki
Candan taraftarı olmasakta kırkağaçtan bi milletvekili çıkması iyi olur.. Mehmet Candan kötünün iyisi oluyo bu durumda..
YORUMUN BU KISMI UYGUN BULUNMAMIŞTIR....
AK PARTİ OY KAYBEDECEK BENİM DÜŞÜNCEM SİZ NASIL DAVRANIRSINIZ BİLEMEM
sayın candan ilk şansınızda 17 sırada yer aldınız birdahakinde 20 de olmak var bence bu kadar zorlamanın anlamı eger ilk 10 girseydiniz bunda girerdiniz ---YORUMUN BU KISMI KURALLARA UYGUN BULUNMAMISTIR
ADMİN(SAYIN SEHER YUMUKAÇAN HANIMEFENDİ LÜTFEN KURALLARA UYGUN OLMAYAN YORUM YAPMAYINIZ...)
AKP nin AVukATI halkın sansürlenmesine neden oluyor.
kırkağaçtan 1 milletvekili elbette isteriz.ama bu mehmet bey olmamalıdır.hakkı savunan kişilerden olmalıydı.mesleğinde para peşinde koşan parayı da bulunca ben hizmet edeceğim diye öne atılan kişilerin ülkemize değil kırkağaçımıza değil kendine bile bir faydası olacağını düşünmüyorum.
valla ben kırkağaçla somayı ayırt etmiyorum inşallah ya somalılar ya kırkğaaçlılar girer meclise.akhisarıda buna ekleyebilirz.ama diğer ilçeden olanların hiç bir faydası olmuyor bize.mehmet bey inşallah seçilir
ersen-soma