Hocam bu haftaki yazınızda çok önemli konulara değinmişsiniz Allah sizden razı olsun,günümüzün kanayan yarası milli ve manevi değerlerin unutturulup,yozlaşmaya giden gençliğimizin durumu bu müslüman Türk toplumu için çok büyük tehlike buna benzer yazılarınızın devamını bekliyorum saygılar sunuyorum.
müslümanlık sadece namaz kılıp oruç tutmak değil müslüman adam gibi namusuyla şerefiyle yaşamaktır
ersen-soma
bu yazınızı çok begendim hocam.bence şuana kadarki en güzel yazınız bu
bende cok begendim yazıyı, teşekkür ederim. sagolun
1-kadın araba kullanabilirmi?
2-kadın boşanma davası açabilirmi?
3-kadın tek başına başını açılmaya karar verebilirmi?
4-cennete kadının yeri kocasının yanı değilmi?
lütfen Allah rızası için bunları cevaplayabilirmisiniz
1) Araba, sonradan icad edildiği için, Klasik islam kaynaklarında ( Kuran ve sünnette) bu konuda bir malumat bulunmaz. Bizim bu sorunuzu cevaplamamız için peygamber efendimiz zamanında kadının yolculuğu bahsine bakmamız gerekir.Kadının herhangi bir beneği kullanıp seferi mesafede uzun yolculuklara çıkabilmesi için 1) Kadının yanında mutlaka bir mahreminin bulunması 2) Yol emniyetinin olması gerekmektedir. Bu şartlar yerine getirildiği takdirde kadınlar araba kullanamaz diye bir yasak yoktur.Yol emniyeti varsa, edebiyle arabasını kullanıyorsa neden kullanamasın, elbette kullanabilir.Ama dediğimiz gibi 90 km üzerindeki uzun yolculıklarda kadının mutlaka yanında bir mahreminin bulunması gerekir.
2)İslamda boşama yetkisi kocaya aittir, ancak koca bu boşama yetkisini hanımına verebilir.Biz buna tevfizüttalak diyoruz. Kadın kocasından bu yetkiyi alınca kocasını boşayabilir.Şu husus çok önemlidir:
2) kadın şu hallerde kocasına boşanma davası açabilir:
a)Şiddetli geçimsizlik b) kocanın karısının ihtiyaçlarını cevap vermemesi, 3)Kocada evliliğin devamına mani olan bir rahatsızlığın zuhur etmesi,
4)Kocanın evi terk edip gitmesi, ( Terk ve gaiplik)
5) Kocanın eşini aldatmasıı... bu durumda kadın mahkemeye müracaat eder, dava açar ve hakim bu aileyi boşar. Biz buna tefrik diyoruz.
İslamda tesettür (örtünme) farzdır ve Allah'ın emridir.Kadın, kocası izin verse de açılamaz.Kocanın izin vermesi, Allahın izin vermesi anlamına gelmez. Önemli olan kocanın izni değil, Allahın emridir. Kadın, nasıl olsa ben kocamdan izin aldım artık açınabilirim diyemez. Koca da hanımının açılması için baskı yapamaz, yapmamalıdır.
4)Kadının cennetteki kocasının yanında olabilmesi için, hadis-i şeriflere göre
1)Kadının da cennet ehlinden olması,
2)Dünyada kocasını razı etmiş olması lazımdır.Bu şartlar yerine geldiğinde Allah cennet ehline dünyadaki eşlerinin yanında cennet hurilerinden verecektir.
Karı- kocadan birisi cennet ehlinden değilse cennette buluşamayacaklardır. Mesela, firavn kafir olarak ölmüştür. eşi asiye annemiz ise mü'mindir. bu çiftler cennette buluşamayacaklardır. Asiye annemiz cennete gidecektir.ama eşi firavn cennete gidemeyecektir.çünkü firavn kafir olarak ölmüştür ve kafir olarak ölenler ebedi olarak cehennemdedir.
müslümanca yaşamamıza fırsat verilmiyorki hocam.