YAŞBUDAK, KADINLAR GÜNÜNÜ UNUTMADI
Kırkağaç Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Yaşbudak, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Kirkagac.NET aracılığıyla bir açıklama yayınladı.
Yaşbudak’ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“21.yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız şu zaman diliminde kadınlarımıza yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katletme olaylarında baş döndürücü bir artış yaşanmaktadır.
Ne yazık ki her gün kadınlarımıza yönelik insanlık dışı olaylara ya şahit ya da haberdar olmaktayız.
Hâlbuki hem dinimiz hem de kültür değerlerimiz kadınlarımıza hürmeti ve iyi davranmayı emrettiği halde maalesef yaşanılan bu olaylar bu değerlerimizin çok uzağına düşüldüğünü göstermektedir.
Her şeyden evvel hepimizi bir ananın dünyaya getirdiğini düşündüğümüzde kadınlarımıza hürmet etmek, iyi davranmak bir lütuf değil zorunlu bir görevdir.
Unutulmamalıdır ki Zengin medeniyetimizin inşasında erkekler kadar kadınlarımızın da rolü ve emeği çok büyüktür. İstiklal Savaşın da vatanımızın bağımsızlığı için erkeğiyle birlikte cepheden cepheye koşan Türk kadını hakkında devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,’Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez ‘şeklindeki sözleriyle kahraman kadınlarımıza verdiği değeri ve önemi vurgulamıştır. Ülkemizin gelişmesinde ve çağdaşlaşmasında büyük emekleri bulunan kadınlarımız, toplumsal ve ekonomik yaşamdaki gelişmelerin en temel öğesidir. Türk kadını toplumumuzun yapısını güçlendirip, şekillendirerek, aile birliğinin en önemli unsuru olarak daima özverinin ve sevginin kaynağı olmuştur.
Kadınlarımızın toplumdaki yeri ve görevleri itibariyle birey olarak kişiliğini kazanması, kendini ifade edebilmesi, toplumda hak ettiği yeri alması gereklidir. Kadınların ihmal edildiği toplumların varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir.
Batılı ülkelerden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olmamızı sağlayan büyük önder Atatürk, “Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” demiştir.
Gelişen teknoloji, yaşam kalitesinin yükselmesi ve eğitim seviyelerinin artmasıyla artık kadınlar, politikadan sanata her alanda bulunmakta, konumlarını başarılı bir şekilde temsil etmektedirler. Sorunları çözmek için isteklerini ifade edebilmekte, olumsuzlukları sorgulamaktadırlar. Kadın –erkek her bireyin saygılı olması, baskıdan uzak, mutlu bireyler olarak hayatı paylaşmaları toplum huzuru açısından büyük önem taşır. Bu devletlerin, toplumların sürekliliği açısından gereklidir.
Eşitlik sözü, kadın söz konusu olduğunda yazılı olan, olmayan bütün toplumsal akideler için geçerli olmalıdır. Resmiyetin de ötesinde kadınlarımız bir anne, bir eş, bir kardeş ve bir sevgili olarak en değerlimizdir. Buradan yola çıkıldığında, aslında onların mutluluğu bizlerin ve beraberinde bütün toplumun mutluluğu demektir.
Ey Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Şerife Bacıların ve daha onlarcasının soyundan gelmiş elleri öpülesi, baş üstünde taşınası Cumhuriyet güneşiyle bezenmiş Şerefli TÜRK Kadınları !
Şan ve şeref dolu mazimiz nasıl sizlerle şekillendi ise gelecekte sizlerin ellerinde yükselecek ve değerlenecektir.
Bu vesileyle önce şehit annelerinin, şehit eşleri ve kardeşlerinin; kamu çalışanı, işçi, öğrenci velhasıl bütün kadınlarımızı sevgi ve saygılarımla selamlıyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten duygularla kutluyorum.”
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2016, 19:28
Kırkağaç Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Yaşbudak, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Kirkagac.NET aracılığıyla bir açıklama yayınladı.
Yaşbudak’ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“21.yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız şu zaman diliminde kadınlarımıza yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katletme olaylarında baş döndürücü bir artış yaşanmaktadır.
Ne yazık ki her gün kadınlarımıza yönelik insanlık dışı olaylara ya şahit ya da haberdar olmaktayız.
Hâlbuki hem dinimiz hem de kültür değerlerimiz kadınlarımıza hürmeti ve iyi davranmayı emrettiği halde maalesef yaşanılan bu olaylar bu değerlerimizin çok uzağına düşüldüğünü göstermektedir.
Her şeyden evvel hepimizi bir ananın dünyaya getirdiğini düşündüğümüzde kadınlarımıza hürmet etmek, iyi davranmak bir lütuf değil zorunlu bir görevdir.
Unutulmamalıdır ki Zengin medeniyetimizin inşasında erkekler kadar kadınlarımızın da rolü ve emeği çok büyüktür. İstiklal Savaşın da vatanımızın bağımsızlığı için erkeğiyle birlikte cepheden cepheye koşan Türk kadını hakkında devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,’Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez ‘şeklindeki sözleriyle kahraman kadınlarımıza verdiği değeri ve önemi vurgulamıştır. Ülkemizin gelişmesinde ve çağdaşlaşmasında büyük emekleri bulunan kadınlarımız, toplumsal ve ekonomik yaşamdaki gelişmelerin en temel öğesidir. Türk kadını toplumumuzun yapısını güçlendirip, şekillendirerek, aile birliğinin en önemli unsuru olarak daima özverinin ve sevginin kaynağı olmuştur.
Kadınlarımızın toplumdaki yeri ve görevleri itibariyle birey olarak kişiliğini kazanması, kendini ifade edebilmesi, toplumda hak ettiği yeri alması gereklidir. Kadınların ihmal edildiği toplumların varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir.
Batılı ülkelerden önce seçme ve seçilme hakkına sahip olmamızı sağlayan büyük önder Atatürk, “Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” demiştir.
Gelişen teknoloji, yaşam kalitesinin yükselmesi ve eğitim seviyelerinin artmasıyla artık kadınlar, politikadan sanata her alanda bulunmakta, konumlarını başarılı bir şekilde temsil etmektedirler. Sorunları çözmek için isteklerini ifade edebilmekte, olumsuzlukları sorgulamaktadırlar. Kadın –erkek her bireyin saygılı olması, baskıdan uzak, mutlu bireyler olarak hayatı paylaşmaları toplum huzuru açısından büyük önem taşır. Bu devletlerin, toplumların sürekliliği açısından gereklidir.
Eşitlik sözü, kadın söz konusu olduğunda yazılı olan, olmayan bütün toplumsal akideler için geçerli olmalıdır. Resmiyetin de ötesinde kadınlarımız bir anne, bir eş, bir kardeş ve bir sevgili olarak en değerlimizdir. Buradan yola çıkıldığında, aslında onların mutluluğu bizlerin ve beraberinde bütün toplumun mutluluğu demektir.
Ey Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Şerife Bacıların ve daha onlarcasının soyundan gelmiş elleri öpülesi, baş üstünde taşınası Cumhuriyet güneşiyle bezenmiş Şerefli TÜRK Kadınları !
Şan ve şeref dolu mazimiz nasıl sizlerle şekillendi ise gelecekte sizlerin ellerinde yükselecek ve değerlenecektir.
Bu vesileyle önce şehit annelerinin, şehit eşleri ve kardeşlerinin; kamu çalışanı, işçi, öğrenci velhasıl bütün kadınlarımızı sevgi ve saygılarımla selamlıyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten duygularla kutluyorum.”
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)