Canım oda arkadaşım,
Öncelikle mektubu yazmadan sana şunu söylemek istiyorum : Çok zor tutuyorum ağlamamak için.
Doğum günüm için ne güzel şeyler yazmıştın. Hayatımda aldığım en anlamlı hediye ve mektuptu. Yerim seni yaaa. Tubiş’im iyi ki Allah seni karşıma çıkardı. İyi ki tanıdım kız seni. Senin güzel yüreğin, temiz kalbin, saflığın ve masumluğum hiçbir zaman terk etmesin seni. O kadar iyi niyetli ve temizsin ki umarım ileride de kendin gibi saf temiz insanlarla karşılaşırsın. Aman ha sakın beni unutma! Ben biraz agresif, fazla sinirli biriyim. Eee pek de masum olduğum söylenemez. O kadar kısa zamana bir ton anı hatta güzel anılar ( bu dairedeki kızlarla kavgaları çıkarırsak) sığdırdık! Düşünsene bundan sonra Allah nasip ederse hiç ayrılmayacağız ve daha güzel anılarımız olacak. Boğazım düğümlendi resmen. Keşke başka bir apart bulsaydım. Bu odada nasıl kim bilir nasıl biriyle kalacağım. Senin erkenden uyumalarını, hiç tv izlememeni, aparttan mutlu çıkıp isyankar ve mutsuz dönmelerini, endomin alıp yemelerini, okuldan çıkar çıkmaz mısır alalım demelerini, koza kafeni, ganitanı… Her şeyi tuba unutmayacağım. Şuan gözlerim doldu çok kötü oldum. Benim Trabzon da kazandığım iki şey oldu: Derya ve ailesi ve hakan ve artık üç şey var sen ve ailen (kendimi ailenizden sönmezlerden sayıyorum) olduğu için çok şanslıyım. Tubiş biz seninle oda arkadaşıydık şimdi kader arkadaşı olduk. Meslektaşız biz. Edebiyatçıyız. Düşünsene çok şanslıyız ayrılacak olsak bile kaderin bir gün bizi aynı okul veya aynı üniversitede yüksek lisans için karşılaşmayacağı ne malum!
Seneye hep konuşacağız ve sen de artık çalışan bir bayan yani öğretmen olduğun için yanıma geleceksin. Osmanlı kahvecisi, ganita, koza kafe, sinema, burger king… Her yere gideceğiz. Tabi hepsi sana girecek hesaplar senden. Vay be Türkiye’nin hemen hemen her yerinden arkadaşım oldu. En temizleri Manisalı çıktı. Bana Türk kahvesini ve tarhana çorbasını salçalı sevdiren biri olaraktan çok şanslısın. Çünkü ben kolay kolay sevmem yeni şeyleri. Bana Özlem’i de kazandırdın. Sayende iyi arkadaşlıklar edindim. Nasıl hakkını öderim bilmiyorum. Sen olmasan bu apartta da kalamazdım. Allah senden razı olsun.
Canım benim ya, en çok film izlemelerimizi özleyeceğim. Allah’tan seneye senin gibi yoğun olacağım. Tezmiş, formasyonmuş, okul sınavlarıymış derken filme fırsat bulamam yoksa çok ağlarım hep aklıma gelirsin bir de bakarım yoksun çok üzülürüm. Ay tubiş dua et de yanıma gelen kız benden korkmasın hani sayıklıyorum ya. Kız korkarmış seneye buranın şizofreni ben olurmuşum o deli kübra gibi. Beni yalnız bırakmayacaksın biliyorum. Her namazdan sonra dua edeceksin, uyumadan önce ben geleceğim aklına. Daha dur seneye geldiğinde seninle Batum’a, Ayder’e, Sera gölüne gideceğiz. Ben çok duygulandım biraz daha uzatırsam ağlayacağım. Seni çok seviyorum. İleride seni güzel bir eş, güzel bir gelecek ve cunior tubalar( çocukların) bekliyor. Kalbin o kadar temiz ki emin ol istediğin gibi gönlündeki gibi olacak her şey. Bende dua ederim ama biliyorsun Allah beni sevmiyor dualarım kabul olmuyor. Tubiş’im kızma bana. Bir gün bir daha karşılaşmayacağımız kesin olursa sakın unutma beni sadece güzel günlerimizi hatırla ve bana dua et bari öbür dünyada mutlu olayım. Olamam da en azından çok azap çekmem. Seni çok seviyorum, iyi ki de tanımışım seni. Yolun, gönlün, bahtın açık olsun.
Hayatımızda giren güzel arkadaşlarımız vardır onlar hayatımızdan eksik olmasın.
TUBA SÖNMEZ