--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

KUMRU SESİ

Ne zaman bi kumru sesi duysam o çocukken içinde büyüdüğüm çıkmaz sokaktaki bizim olmayan ama içinde oturduğumuz için bizimmiş gibi gelen rutubetli ve avlusu büyük, içinde guzinesi olan, bahçesinde bir dut, bir nar, bir yemiş, bir de gül ağacı olan avlusu kocaman taşlarla döşeli dış kapısı tahta arnavut kilitli buraya ilk geldiğimizde oturduğumuz o evi hatırlatır bana.

Çocukluğumu hatırlatır çocukluğumun geçtiği yılları.

Mavi önlüğümüzü çıkarıp tekrar okul bahçesine oynamaya gittiğimiz istop, çelik çomak dokuz kiremit, yerdeyim taştayım oynadığımız o yılları hatırlatır.
Dut ağacının en sağlam dalına kurulan salıncak avlunun bi başından bi başına sallanırken komşunun evinin avlusunu bile gördüğümüz o yılları hatırlatır.

Hem sallanıp hem de ağaca konan kumru seslerini dinlediğim ‘guguuuk guk (çok dövdüüüü) guguuuk guk’ diye kumruların öttüğü o yılları. İnsandan kuşa döndüğünü üvey annesinin boynuna geçirdiği kızgın maşayla yanarak boynunun siyah olduğunu ve o acıya dayanamadığı için Allah ım beni kuş yap da uçup gidivereyim diye üvey kızın dua ettiğini ve kuşa dönüşüp uçup gittiği kumru hikayesini hatırlatır dinlediğim ve o günden sonra kumruların insan olduğuna inandığım o yılları hatırlatır.

O çıkmaz sokağın yaşlı teyzelerinin evin önündeki tahta divana oturup ablamın getirdiği masal kitabını onlara okuduğu ‘ağlayan nar ile gülen ayva, başını vermeyen şehit, falaka, diyet, kaşağı’ gibi Ömer Seyfettin hikayeleri okuduğu o yılları hatırlatır.

Annemin ilmek ilmek dokuduğu halı sesleriyle uyandığımız.

Tıkıdık tıkıdık kirkitle ilmekleri sıkıştırdığı yılları yani. Hatta yaşlı teyzelerin ‘bana kibrit suyu al deyip bizi bakkalla gönderdiği, bakkalla ‘kibrit suyu da neymiş bende öyle bi şey yok’ deyip anlaşmazlığa düştüğümüz, aslında teyzenin ispirto suyu istediği o yılları hatırlattı.

Bir kumru sesi bu kadar çok şeyi hatırlatabilir mi bilmiyorum ama bana çocukluğumu, o çıkmaz sokaktaki komşularımızı, dut ağacındaki salıncağı, babamızın verdiği harçlıkla leblebi tozu alıp hüüppp diye pipetle içimize çekerek yuttuğumuz hatta yutamayıp burnumuza kaçırdığımız elimize yüzümüze bulaştırdığımız leblebi tozlarını hatırlattı.

Sinek ilacı arabasının arkasından koşup sanki bir bulutun içindeymişim gibi hissettiğim yılları. Bayramlarda el öpüp mendil ya da şeker aldığım yılları hatırlatır.

Bi kumru sesi bi insana bu kadar çok şey hatırlatabilir mi bilmiyorum ama bana çocukluğumun geçtiği yılları, yolları, sokakları, bahçesinde dut ağacı olan o rutubetli evimizi o çıkmaz sokağı hatırlattı. 

Emel AVCI
YORUM EKLE
YORUMLAR
hatice çoban
hatice çoban - 11 yıl Önce

o kadar güzel anlatmışki gözlerim doldu

serpil akgül
serpil akgül - 11 yıl Önce

emelciğim yazın beni de çocukluğuma götürdü.keşke hep çocuk kalabilseydik saf, temiz,kaygısız,acısız,dertsiz tasasız.....güreğine ve kalemine sağlık

AKİLE SOYDAN
AKİLE SOYDAN - 11 yıl Önce

emel ablacm yazina bayildim ellerine yuregine saglik devamini beklioruz senden ...

arif bozkurt
arif bozkurt - 11 yıl Önce

cok anlam dolu cok keyiflı bir yazı devamını beklıyoruz. saygılarımla

TURGUT YEŞİL
TURGUT YEŞİL - 11 yıl Önce

hayırlı olsun yazın.ben yazını çok beğendim.turgutluda doğup büyüdüğümüz mahalle bizimde öyleydi.tek katlı bahçeli evler. samimiyet daha fazla .çocukluk o zamanlarda çocuklukmuş.şimdi taş duvarlar arasında ve bilgisayar ortamında sanal çocukluk.biz sokakta kız erkek karışık oyunlarla büyüdük .yazın eskiyi hatırlattı bana teşekürle. başarılar devamı gelir inşallah...

emel
emel - 11 yıl Önce

çok..beğendim..diğer..yazılarını..merakla..bekliyoruz.

NİLGÜN
NİLGÜN - 11 yıl Önce

yazin bana ortaokul yillarimi hatirlatti ablanla si̇zi̇n eve geli̇rdi̇k.anneni̇n hali tezgahini bahçedeki̇ ağaçlari hatirldim. sen daha o zaman 3-4 yaşlarindaydin.hari̇ka bi̇r yazi olmuş. dağ evi̇ni̇de yazmalisin. orasi da çok güzeldi̇ yazilarinin devamini bekli̇yorum. şi̇mdi̇den kolay gelsi̇n başarilar.....

kırkağaç üniak
kırkağaç üniak - 11 yıl Önce

güzel olmuş başarınız devamı dilerim



         Kirkagac.Net