Sevgili Gençler, Haziran ayında Allah nasip ederse bir kısmınız LGS sınavlarına; bir kısmınız ise Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na gireceksiniz.
Kiminizde endişeli bir ruh hali hakim; kiminiz de ise tatlı bir ümit; öncelikle dileğim her şeyin gönlünüzce olmasıdır.
Gençler, bahsedeceğim hususları lütfen iç karartan nasihat gibi değil de, bu hayat yolunu yürüyen sizden daha tecrübeli birisinin sözleriymiş gibi telakki edin.
Hayatta başarılı, mutlu, erdemli bir insan olmak istiyorsanız kendinizi doğru tanımanız gerekir. Güçlü yönlerinizi, zayıf yönlerinizi, yeteneklerinizi bilmeniz gerekir.
İnsanın kendini doğru analiz etmesi ve sürekli güncellemesi çok önemlidir. Bu bir beceridir bunun mutlaka öğrenilmesi ve tatbik edilmesi elzemdir.
Uzun hayat yolculuğunuzda hedeflerinizi belirlemeniz beyninizi doğru şekilde programlamanızı sağlayacak ve işinizi kolaylaştıracaktır.
Belirleyeceğiniz mesleki hedeflerin ötesinde mutlaka kişiliğinize münhasır hedeflerinizde olsun; yani “ben nasıl biri olmalıyım, hangi yönlerimle temayüz etmeliyim?” düsturu; hep kafanızın, kalbinizin bir köşesinde olsun Sevgili Gençler!
Vereceğiniz kararlarda, atacağınız adımlarda önünüze çıkan barikatlarda tavrınızı, duruşunuzu buna göre belirleyin.
Çilesiz, cefasız başarı olmuyor, hayat; ödülünü zorluklara katlananlara veriyor.
Omuzların havada, başın dik, onurlu yaşamak istiyorsan hedefine, ideallerine kendi emeğinle, kendi çabanla ulaşmalısın.
Sevgili Gençler, yazın sınavlara gireceksiniz 4-5 ayda çok şey yapabilirsiniz, çok şeyi değiştirebilirsiniz; bunun ilk yolu inanmaktan, kendinize güvenmekten geçer.
İşiniz kolay değil biliyorum, çevrenizde birçok çeldirici, zevk tuzağı (internet, telefon, oyunlar, sosyal medya vs.) var. Keşke şunu yapabilseniz “ akıllı telefonum seni sınav tarihine kadar kullanmayacağım, rafa kaldırıyorum.”
Biliyorum bu çok zor bir karar; cep telefonu hayatımızın merkezinde, her an elimizde, o olmadan adım atamıyoruz; maalesef hepimizde açtığı tahribat çok büyük.
Tüm bu caydırıcılardan, olumsuzluklardan uzak durmanın yolu hedeflerinizi sürekli düşünmek; yüreğinizde, beyninizde bunu canlı tutmaktır.
Uğraşınız, mücadeleniz kolay değil biliyorum; ama sizi bu netameli süreçte farklı kılacak olan istikrarlı gayretiniz olacaktır.
Unutmayın Sevgili Gençler! Zafer tepesine, zirveye eller cepte çıkılmaz.
Önünüze çıkan engelleri, badireleri; bizleri güçlendiren ve mukavemetinizi arttıran unsurlar gibi düşünün ve asla yılmayın.
Hepinize bu zorlu süreçte başarılar dilerim. Şen ve esen kalın.
Melike Tuğçe Öner
Eğitimci