Kıymetli Gençler,
Okuduklarımdan, dinlediklerimden, tecrübe ettiklerimden sizlere faydası olabileceğini düşündüğüm hususları -hatırlatma kabilinden- sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Gençler! Öncelikle bilginin gücüne inanın ve meraklı olun. Her zaman öğrenme iştiyakı olsun içinizde.
Romana, sinemaya, spora ve bunların dışında değişik zanaatlara ilginiz olsun. Bir veya birkaç alanda çevrenizde söz sahibi olabilecek yetkinliğe ulaşmaya çalışın.

Özgüveninizi olumlu yönde etkileyecek olan bu durum mensubu olduğunuz çevrede de sizi kıymetli hale getirecek; sözüne, sohbetine itibar edilir bir şahsiyet olacaksınız.

Soru sormaktan çekinmeyin, soru sorma alışkanlığınız olsun.
Doğru adama, doğru soruyu sormaya özen gösterin. Literatüründe  “bilmiyorum” kelimesi olmayanlara soru sormayın.
Gençler! Kesin kararınızı vermeden iyi araştırın, doğru kaynaklara ulaşmaya çalışın.

Son kararınıza kadar meseleye şüpheyle yaklaşın. İstişare etmek, danışmak mübarek dinimizin telkin ettiği en önemli hususlardandır.
Donanımlı, karakterli, düzgün insanlarla istişare edin.

Çevrenizde iyi yönleriyle maruf, değerli insanlara sorduktan, danıştıktan sonra; son tahlilde kendinize, yüreğinize sormayı unutmayın.

Kendi işinizi mutlaka kendiniz takip edin. “Arkadaşlarım, yakınlarım takip ediyorlar; işimi halledecekler.” demeyin.
Sizin işinizi sizden daha iyi kimsenin takip edemeyeceğini, sizin kadar kimsenin sahiplenemeyeceğini hiçbir zaman unutmayın ve kendi işinizi başkasına bırakmayın. 

İşlerinizi önem derecesine göre sıralayın. En önemsiz işe kafayı takıp, zaman harcayıp hayatî önem arz eden işleri ihmal etmeyin. Kapasitenize uygun yük yüklenin.

Bu bağlamda kendinizi iyi tanıyın. “Benim neye istidadım var? Ne tür meziyetlere sahibim? Hangi alanlarda başarılı olabilirim?” sorularını kendinize objektif bir şekilde sorun.
Zamanı tasarruflu kullanmak, verimli kullanmak önemlidir. Zamanı, avucumuzdan kayıp giden üzerinde tahakküm kuramadığımız ve telafisi olmayan bir hazine gibi görelim.                                                         
Evet! Kıymetli Gençler; işe erken girişmek, yola erken çıkmak, bugünün işini yarına bırakmamak en önemli özelliğiniz olsun.
Unutmayın! Bir şeyler yapıyor gibi görünmek, ağırkanlı olmak, görüntüyü kurtarmaya çalışmak bizi başarısızlığa mahkum kılacaktır.

Hayata, meselelere "satranç ustası" nazarıyla bakmaya çalışın. Birkaç hamle ötesini hesap edin, sonraki durumlara uygun alternatifler geliştirin.
Çözüm odaklı olun ve bir işin olumsuz yanlarına takılıp kalmayın. Günlük, basit, kısır çekişmelere esir olmayın.

Birilerinin eksikliklerini, yapamadıklarını konuşarak zaman kaybetmektense “ben ne yapabilirim” diyerek olumlu düşünün, güzel şeylere kafa yorun.
Sevdiklerinizin, ailenizin kıymetini bilin. Küçük şeylerle mutlu olmaya çalışın; muhteris ve intikamcı olmayın. Kötü duyguları yüreğinize yük etmeyin; güzel düşünün, güzel bakın, güzel görün. 

Hoşça kalın, Allah’a emanet olun. 

Melike Tuğçe ÖNER