Barış süreci adımı olarak küçük çaplı bir miting düzenleyen başbakan Erdoğan, mitinginde öyle laflar telaffuz etti ki izlerken tüylerimiz diken diken oldu.
Son birkaç yılda ülkemizin iç politikasını allak bullak eden iktidar lideri konuşmasında sözde Kürdistan devletinin ismini anarken hiçbir tereddüt yaşamadı.
Halbuki birkaç sene önce ABD başkanının bu kelimeyi kullanması ihtimali bile küçük çaplı bir krize neden olmuştu.
Yakın geçmişte ülkemize pervasızca sataşmalarda bulunan Barzani, ikinci bir Habur vakası gibi sözde Kürdistan bayrakları ve tezahüratlarla karşılandı.
Miting yapılan yerdeki “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısı bile alelacele kaldırıldı.
Soruyorum: “Ne Mutlu Türküm Diyene" sözü kimi ne sebeple rahatsız etti?” Yine Ş.Perver denen vatan haini İbrahim Tatlıses ile yanyana düet yaparken Kürtçe bir türküyü seslendirdiler.
Perver denen kişi 33 şehit verdiğimiz günün akşamında PKK’ya zafer konseri veren kişiden başkası değildir.
Bu adam nasıl ve kimin adına barış elçiliği yapacaktır?
Kürtçe türkü ile duygulanan ve gözyaşlarına boğulan Bülent Arınç ve Emine Erdoğan şehitlerimizin cenazelerinde niçin ağlamamışlardır?
Belediye başkanlığı yarışına girişmiş aday adayları bu ortamda hiçbir şey yokmuş gibi tepkisizliklerini sürdürmektedirler.
Ülkemiz parçalanırken sessiz kalmak hiçbir vatansevere yakışmaz.
Sizler eğer vatanınızı bir parça da olsa seviyorsanız böyle bir partiden derhal istifa etmelisiniz.
Bugüne kadar saf ve temiz duygularla AKP’ye oy vermiş ve iş vaadi ile üye yapılmış tüm AKP üyeleri gün istifa etme günüdür!
Ülkenin gelecekte yaşayacağı muhtemel kötü olaylarda vicdanı rahatsızlık hissetmek istemeyen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı böyle bir parti çatısında buluşamaz ve buluşmamalıdır.
Çözüm bölerek değil, birleştirerek yapılır ve iktidar partisinin gittiği yol yanlıştır.
Hiçbir duyarlı Kırkağaçlı yapılan AKP politikasından rahatsız olmamış olamaz ve tepkisini de gösterecektir.
Kerkük’e müdahale ederseniz, Diyarbakır’a müdahale ederim diyebilen bir Barzani hiçbir zaman barış için adım atamaz.
Kapalı kapılar ardında gizli görüşmelerde aldığı sözlerle düşlediği Kürdistan’ı kurma çabalarını barışm istiyormuş gibi göstererek bizleri kandıran bu kişi ne yazık ki ülkemizi parçalama emelinde büyük bir adım atmıştır.
Başta ben ve benim gibi düşünen milyonlarca vatansever bu ve bu gibi hayalleri boş çıkartacağımızın sözünü kendi adıma veriyorum.
Ve siz bayrağına ve ülkesine bağlı AKP üyelerini tekrar istifa etmeye çağırıyorum.
Bugün tepkinizi gösterin, yarın çok geç olabilir.Saygılarımla...
öncelikle seyhan beye birşeyler söylemek istiyorum.siz yerinizi bulmuşsunuz hiç kımıldamayın. kim kimi, yasaklayacak çok merak ediyorum. ülkemin özgür ve bağımsız bir ülke olduğunu sanıyorum, yasakçı zihniyetlerle yönetiliyor o ayrı bir konu. kobra kardeşime de şunu söylemek istiyorum eğer sehatın yazdıkları doğru ise siz haksızsınız kendi kendinize bir sorun bakalım yazılanlar doğru mu ? burada acaba biz mi sehatmı kör ne dersiniz? gelelim kendi yorumuma. başbakanımın söylediklerini bir hatırlayalım. ben burda onları yazamıyacağım terbiyem müsait değil. ancak şunu söyleyebilirim diyarbakırın sözde başkentliği onaylandı ayrıca belkide sembolik anahtarı da teslim edildi. teröristin söyediklerine bakın yapılanlar karşısında ben bile inanamadım diyor bundanda mı birşey anlayamadık acaba ne dersiniz? serhatın dediği gibi gerçekler ergeç açığa çıkar ama korkarım ki çok geç olur. saygılarımla.