Allahın rahmeti ve bereketi inananların üzerine olsun! Rabbime hamd, peygamberimize salât-ü selam ederim.

Bu haftaki yazıma, Hakkâri- Şemdinli’deki ve Gaziantep’teki kalleş saldırıları lanetleyerek başlamak istiyorum. Şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına da baş sağlığı diliyorum.

Vatan nedir?

Vatan, bizim namusumuz, şerefimizdir. Üzerinde namaz kıldığımız, ibadet ettiğimiz, acı – tatlı günler geçirdiğimiz kara parçasıdır. Her karışı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan mukaddes topraklardır.

Vatanını Sevmeyen Olgun Müslüman Olamaz!

Efendim! Ekmeğini yediği, suyunu içtiği vatanın askerine, polisine, öğretmenine, imamına kurşun sıkmak nankörlüktür. Doğup büyüdüğü vatan toprağını yabancılara peşkeş çekmek de hainliktir. Hak arama adına beşikteki bebeği öldürecek kadar alçalanlar bırakın Müslümanlığı, İnsanlıktan bile nasiplerini alamamış kimselerdir.

Olgun Müslüman vatanına, milletine, mukaddesatına bağlıdır. Çünkü o, Vatan sevgisinin imandan geldiğinin bilincindedir.

Peygamberimizin Vatan Sevgisi!

Peygamber efendimiz (s.a.v) can düşmanları olan Mekkeli müşrikler tarafından çok sevdiği vatanı Mekke-i Mükerreme’den çıkartılmıştır. Öz Vatanından çıkartılıp Medine-i Münevvere’ye göç etmek zorunda bırakılan peygamber efendimizin mübarek dudaklarından şu sözler dökülmüştür:

“ Ey Mekke! Vallahi sen, Allah’ın yarattığı yerlerin en hayırlısı ve Allah katında en sevgilisisin. Senden çıkarılmamış olsaydım, çıkmazdım. Bana, senden daha güzel, daha sevgili yurt yoktur. Kavmim beni, senden çıkarmamış olsaydı, çıkmaz, senden başka bir yerde yurt ve yuva tutmazdım!” (M. Asım Köksal, İslam Tarihi, I/412)

Dünyada Vatan, Ahiret’te İman!

Necip milletimiz tarih boyunca onlarca devlet kurmuş, Anadoluyu İslamlaştırmış ve asırlarca İslam’ın bayraktarlığını yapmıştır. Hiçbir zaman Vatansız kalmamış ve başka yabancı bir devletin mandaterliği altında yaşama zilletine boyun eğmemiştir. Çünkü biz biliriz ki, ahirette iman ne kadar gerekli ve ehemmiyetliyse, dünyada da vatan o derece gerekli ve ehemmiyetlidir. Rabbim bizleri dünyada vatansız, ahirette imansız bırakmasın!

TERÖR, LANETLENMELİDİR!

Aşırılığa gitmeden ve taşkınlık yapmadan, toplumdaki milli duyguları harekete geçirmek amacıyla teröre lanet mitingleri yapılmalıdır.

Peygamber efendimiz: ‘’ Bir kötülük gördüğünüzde elinizle onu düzeltin, bunu yapamazsanız, dilinizle düzeltin, bunu da yapamazsanız hiç olmasa bu kötülüğü kalbinizle lanetleyin.’’ buyurmaktadır.

DUYARSIZ KALMAYALIM!

Terörün en büyük desteği halkın duyarsızlığı ve nemelazımcılığıdır. Toplumdan destek göremeyen eşkıyanın barınması ve nemalanması mümkün değildir. Teröristlerin, hak arayan bir özgürlük savaşçısı gibi lanse edilmesi, reklamlarının yapılması, kaçak sigara vb. satın alınması sebebiyle örgüte finansman desteği sağlanması, olup bitenlere sessiz kalınması terör örgütünü cesaretlendirmektedir.

İHTİLAFA DÜŞMEYELİM!

Gün, birlik olma günüdür. Siyasi kavgaları, güncel tartışmaları bir kenara bırakıp terör örgütüne karşı bir ve beraber olalım. Bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var İslam’ın bize ön gördüğü kardeşlik anlayışına… Terörün üstesinden ancak bir ve beraber olarak gelebiliriz. İhtilafa düşüp düşmanlarımızı sevindirmeyelim.

ŞEHİTLİK EN BÜYÜK PAYEDİR!

İslam’ın yücelmesi ve vatan müdafaası için savaşırken ölen Müslümanlara “Şehid”, yaralananlara ise “Gazi” denilmektedir.

Din, vatan ve mukaddesat uğrunda şehadet şerbetini içenler, Kur’an-ı Kerim’de şöyle övülmektedir: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar.” (Al-i İmran, 169. ayet)

GAZİLERİMİZ…

 Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de gazilik unvanını almış kimselere şu müjdeyi vermektedir: “Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet gününde yarasından kan akarak Allah’ın huzuruna gelir. Renk, kan rengi, koku ise misk kokusudur.” (Buhari, Cihad, 10)

DUA EDELİM!

Ya Rabbi! Vatanımızı ve milletimizi her türlü bela ve musibetlerden muhafaza eyle.

OSMAN YILMAZ / İLÇE VAİZİ