Köşe Yazarımızın Hayalindeki Bayram
87 yıl önce Cumhuriyet'in ilan edilişini iki gün sonra öğrenen Kırkağaçlılar, meydanda toplanıp bir ateş yakarak Cumhuriyeti kutladılar. Yalnızca 150 kişiydiler. Bugün o ateşin etrafında 10 bin kişi toplandı.
Günler öncesinden Cumhuriyet balosunda yer bulma tartışmasının yaşandığı yer, Manisa'nın şirin merkezlerinden biri olan Kırkağaç ilçesiydi. Kırkağaç'ta Cumhuriyetin ilanıyla birlikte başlayan ve o günden beri halkın yoğun katılımının olduğu kutlamaların coşkusu görülmeye değer. Bu coşkuya ortak olmak için her 29 Ekim'de Türkiye'nin dört bir yanından, hatta yurt dışından çok sayıda insan Kırkağaç'a akın ediyor.
Uğruna tartışmaların olduğu Cumhuriyet Kutlamalarının bu yılki ayrıntılarına geçmeden önce, Kırkağaç'taki bu muhteşem Cumhuriyet coşkusunun köklerine kısaca değinelim...
CUMHURİYET'İN İLANINI İKİ GÜN SONRA ÖĞRENDİLER
Tarih 29 Ekim 1923, Ankara. Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i ilan etmesinin ardından ülkenin dört bir yanına büyük bir coşkuyla duyurulan bu haber, o yıllarda karayoluyla ulaşımı olmayan Kırkağaç'a Akhisar ilçesi üzerinden gelen haberle iki gün sonra ulaşır.
Haberi sevinçle karşılayan Kırkağaçlılar, bugün ilçenin meydanı olan alanda toplanarak büyük bir ateş yakarlar.
Ateşin etrafında toplanan 150-200 kişilik grup, evlerinden getirdikleri yemekleri ve türkülerini paylaşarak Cumhuriyet ateşinin başında saatler süren bir kutlama yaparlar....
Ertesi yıl aynı gün, aynı meydanda toplanan kalabalık, yeniden yakar Cumhuriyet ateşini.
Kırkağaç'ta yakılan bu ateş, Cumhuriyet'in Anadolu'da bulduğu karşılığın en çarpıcı göstergelerinden biridir. Tamamen kendiliğinden doğan ve giderek gelişen, çeşitlenen kutlamalar, ikinci dünya savaşı yıllarında bir iki kez kesintiye uğrasa da 1923'ten günümüze aralıksız sürmüş.
29 Ekim kutlamaları ülkenin her köşesinde yine aynı heyecanla gerçekleşti belki de ancak Kırkağaç'ta yaşanan bu tarihi buluşma gerçekten görülmeye değerdi.
Günler öncesinden yapılan hazırlıkların ve rezervasyonların ardından, 29 Ekim günü Kırkağaç sokakları renklenmeye başladı. Meydanda kurulan dev sahneye ses ve ışık düzeni yerleştirilirken, ilçedeki lokantacılar daha önceden tahsis edilmiş alanlara masalar, mutfak malzemeleri ve tabaklar yerleştiriliyor. Lokantaların garsonları, aşçıları pırıl pırıl kıyafetleriyle halk balosuna hazırlık yapıyor...
Meydandaki Atatürk anıtının etrafında heyecanlı bir bekleyiş var...
ALMAN, İNGİLİZ VE YUNANLILAR CUMHURİYET’İ KUTLADILAR
Türkiye'nin dört bir yanından gelenlerin arasında, Kırkağaç'ın kardeş şehri olan Almanya'nın Essen kentinin belediye başkanı ve buradan gelen konuklar da var. Komşuya göç etmiş eski Kırkağaçlı Yunanlıların yanı sıra, ilçede yerleşik yaşayan yüzlerce Ermeni ve Rum de yavaş yavaş meydanı dolduruyor.
Güneşin batmasıyla birlikte, Kırkağaç meydanına yerleştirilen masalar, sandalyeler tıklım tıklım doluyor. Ünlü ünsüz, on bine yakın insan Türkiye'nin en coşkulu Cumhuriyet balosunun ateşini hep birlikte yakıyor.
Yemekler yenildikten sonra hep birlikte söylenen türküler, şarkılar ve tabii ki defalarca tekrarlanan 10.Yıl Marşı'na yabancılar da ellerinde bayraklarla eşlik ediyor. Alay’ın bando takımı eşliğinde meydana giren fener alayının ardından coşku doruğa çıkıyor. On bine yakın insan hep bir ağızdan Cumhuriyet'e bağlılığını haykırıyor...
ÇOCUKLARIN CUMHURİYET’İ
Meydanda coşkunun doruğa çıktığı anlarda Cumhuriyet tutkusunun tam ortasındayız. Ankara'dan gelen dostlarımız da bu atmosferden etkileniyor. Tam bir karnaval havasına bürünen meydanda koşuşturan çocukların konuşmalarına kulak kabartan Ankaralı dostlar, çocukların konuşmalarını aktarıyor:
" ne güzel eğleniyoruz bugün, değil mi?"
"Evet, çok..."
Meydanda koşuşturan çocukların Cumhuriyet’in sevincine ortak olması etkileyici. Ankara'nın gri havası ve kesif siyasi atmosferinden bunalan dostlarımız, Kırkağaç Meydanındaki Cumhuriyet balosundaki tanıklıklarının kendilerine moral verdiğinin altını çiziyorlar.
Gece yarısına kadar süren kutlamaların sonunda "Keşke bütün ülkede böyle kutlanabilse Cumhuriyeti" diyorlar.
Kırkağaç'taki Cumhuriyet balosunda konuşulan bir başka gerçek de, giderek alanı daraltılan ve boğulmaya çalışılan ülkenin aydınlık yüzünün yaşanan sürece gösterdiği tepki şeklindeydi.
Bu yılki kutlamaya, geçtiğimiz yıllarda meydanı dolduran kalabalığın neredeyse iki katına yakın bir katılımın olması, bu dikkat çekici yorumları haklı çıkaracak nitelikteydi.
Cumhuriyet'in bütün kazanımlarının törpülendiği, giderek yozlaştırılmaya çalışıldığı bu dönemde, 87 yıl önce tamamen sivil halktan oluşan yurttaşların Kırkağaç Meydanındaki yaktığı ateşin şavkı, bugün yalnızca Ankara Anıttepe’de bize gülen Atamın mavi gözlerine değil, dünyanın dört bir yanından görülecek büyüklüğe ulaşmış durumda.
Seni seviyoruz Cumhuriyet, sana yakışır nesiller yetiştiriyoruz.
Bu yazı tamamen yazarın hayalindeki Cumhuriyet Bayramı kutlamasına dönük,uyarlanmış bir yazıdır.
Saygılarımla…
Mustafa Şen
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR
Hocam yazınızı heyecanla okudum gerçekmiş gibi..bir kez daha söylüyorum sizin kaleminiz beyniniz ve yüreğiniz çok zengin ..bizlere aktardığınız için teşekkürler.