KAYMAKAM YEŞİLBAŞ'TAN ANLAMLI KONUŞMA
29 Ekim Cumhuriyet Bayramın da kürsüye gelen Kırkağaç Kaymakamı Dr.Mehmet Yeşilbaş, konuşmasıyla hem alkış aldı, hemde stada gelen Kırkağaçlıları duygulandırdı.
Cumhuriyet'i dört ana başlıkta anlatan Yeşilbaş, "Cumhuriyet'i 4 hece oalrak değerlendirdi. İlk hecesi Atatürk,
ikinci hecesi Türk Ordusu, üçüncü hecesi Türk Halkı ve dördüncüsü hecesini de Türk Gençliği olarak ele aldı.
İşte Dr.Yeşilbaş'ın konuşmasının tamamı..
Cumhuriyet, batılı kaynaklarda ya da sözlükte kısaca “halkın kendini yönetmesidir. Bu tanıma göre, yönetim gücünün ana kaynağı halktır. Devleti idare edenler yetkiyi halktan alırlar ve bu yetkiyi onlara hizmet için kullanırlar.
• Fakat 16. Yüzyıldan beri çeşitli şekilleriyle kendini geliştiren bu devlet şekli, Anadolu topraklarında, yani bizim topraklarımızda, bu tanımda olduğu gibi basit, kuru veya sıradan bir anlama sahip değildir. Yani Cumhuriyet bizde farklıdır....
• Çünkü Anadolu topraklarında cumhuriyet hece hece anlam kazanır. Cumhuriyet kelime olarak 4 hecedir. Gelin bu dört heceye neler sığabilmiş hep beraber bakalım:
• İlk hecesi Mustafa Kemal Atatürk’tür. O, ilk heceyi Bandırma Vapuru ile Samsun’a doğru yola çıkarak “Ya İstiklal! Ya ölüm!” sloganıyla tarihi bir direnişi başlatarak yazmıştır.
• Bu ilk hecede neler vardır biliyor musunuz: Kurtuluşsavaşının en kritik sürecinde, Sakarya Meydan muharebesi öncesi Kütahya-Eskişehir Muharebelerinin devam ettiği sırada, cephede yalın kılıç savaşırken, Ankara’da düzenlenen Eğitim Kongresine katılıp açılış konuşmasını yaptıktan sonra, savaş çizmeleriyle tekrar cepheye dönen Mustafa Kemal vardır. Dünyada bunu yapabilen bir başka lider tanıyor musunuz.
• Cumhuriyetin bu ilk hecesinde askeri ve siyasi uğraşlarının yanı sıra geometri kitabı yazan bir Mustafa Kemal olduğunu biliyor musunuz?
• Bu ilk hece, Muş ve Van’ı Ruslardan, Kırkağaç ve Ege’yi Yunanlardan temizlemektir.
• Mustafa Kemalli bu ilk heceye, Türkiye Büyük millet meclisi, ilk siyasal parti denemeleri ve cumhuriyet gibi bir devlet sistemi sığmıştır.
• Bu ilk heceye daha neler mi sığmıştır: Kadın erkek eşitliği, Türk dil kurumu, Türk tarih kurumu, Ankara Hukuk, Merinos Halı,
• Bu ilk hece nedir biliyor musunuz? Bugün Kırkağaç’ta Menderes caddesinden yukarı çıkarkensolunuzda göreceğiniz Sümerbank, İş Bankası, hemen üst tarafımızdaki ziraat bankası işte tüm bunların temeli bu ilk hecede atılmıştır.
• Bu ilk heceye sağlık bakanlığı, merkez bankası, Anadolu ajansı, ziraat enstitüsü, Türk hava yolları ve daha sayamadığım onlarca kuruluş sığmıştır. Bütün bunları yaklaşık 2 milyar dolarlık bir milli gelir ile yapabilmek ve buna rağmen % 20’ler civarında bir büyüme elde edebilmektedir.
• Fransa, İtalya gibi gelişmiş toplumlar kadınlara seçme hakkını ikinci dünya savaşından sonra, İsviçre gibi medeni bir ülke bile 1970’lerde vermişken, cumhuriyet, bu hakkı Anadolu Kadınına İsviçre’den 40 sene evvel verebilmektir.
• İlk hece işte budur.
• Cumhuriyetin ikinci hecesi ise ölüme dahi gülerek giden Ahmetler Mehmetlerdir. Kısacası Türk ordusu ve onların kahraman komutanlarıdır. Bu hecede Cumhuriyetnedir biliyor musunuz? Cumhuriyet şudur: toprak için, namus için, bayrak için, ezan için gözünü bile kırpmadan düşmanın üzerine atılmaktadır. Cumhuriyet doğuda Kazım Karabekir, batıda Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü, güneyde Ali Saip Bey, Trakya’da ise Cafer Tayyar olabilmektir.
• Cumhuriyetin üçüncü hecesi en az ordusu kadar destan yazan kahraman Türk milletidir. Bu hecede Cumhuriyet, elde verecek bir şey kalmayınca canını verecek kadar gözü pek olmaktır. Cepheden cepheye koşarken Dumlupınar’da oğlunun kollarında şehit düşen Çetmili Kara Ali Çavuş, Aydın’da Yörük Ali, Kırkağaç’ta Saçlı Efe, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam, İzmir’de Hasan Tahsin,Uşak’ta kaçan Yunan ordusunu demir yolu yerine Murat Dağı’nın derinliklerine götüren Çeçeli Kara Murat, Erzurum’da ise Nene Hatundur.
• Aslında bu kahramanların her birinin destanını anlatmak için bu konuşma yetmez ama ben kısaca Çetmili Kara Çavuş’un hikayesini sizlerle paylaşayım: Çetmili Kara Ali Çavuş, Anadolu’da Milli Mücadele başlayınca, Doğu Cephesinden Kurtuluş Savaşına koşmuş, savaşa giderken 8 yaşındaki oğlunu geride gözü yaşlı bırakmıştır. Kader onu, Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 19 yaşındaki Alay Sancaktarı Mehmet Onbaşı ile karşılaştırmıştır.
Mehmet Onbaşı, O’nun 11 yıl önce bırakıp gittiği arkadaki gözü yaşlı oğludur. Bu büyük asker, 31 Ağustos 1922 tarihinde, 11 yıl sonra kavuşabildiği oğlunun kollarında şehit düşmüştür. İşte cumhuriyet budur.
• Cumhuriyeti hecelerken, Anadolu kadınından söz etmemek olur mu? Halkı işgale karşı bilgilendirici konuşmalar yapan Halide Edip, babasıyla cephede savaşan Nezahat Onbaşı, top mermileri ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye sarıp, donmasın diye bebeğini göğsüne bastıran Şerife Bacı, sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenleyerek aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri dönen Erzurumlu Kara Fatma, İnebolu’dan cepheye silah taşırken Mustafa Kemal Paşa’ya rastlayan ve Paşanın “Sen üşümüyor musun be kadın?” sorusuna “Bey, 100 bin kişi kurtulacak, ben öleceğim de ne olacak?” diye cevap veren Halime çavuş, Kocasıyla sırt sırta savaşan Gördesli Makbule ve daha nice isimsiz cesur fedakar Anadolu kadını demektir cumhuriyet.
• Cumhuriyetin son hecesi ise Türk gençliğidir. Cumhuriyet bilinçli Türk genci demektir. Bu yüzdendir ki vatan, bayrak ve cumhuriyet ona emanet edilmiştir. Bu emaneti bilgisiyle, enerjisiyle, hal ve hareketleriyle korumak, kollamak gençliğin görevidir. Atatürk Gençliğe Hitabe’de“Ey! Türk genliği birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” diyerek Türk gençliğinin ilk vazifesinin Türkiye’nin bağımsızlığı ve Türkiye cumhuriyetini sonsuza kadar korumak olduğunu belirtmiştir.
• Genç arkadaşım! Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak kalması, Cumhuriyetin müdafaa edilmesi sadece topla, tüfekle olmaz. Bilgi veya dijital çağda devletin muhafazası ve müdafaası ancak çalışan, bilgi üreten, ileri medeniyetlerseviyesine ulaşmak için teknolojik ürünler ortaya koyan bireylerle beyinlerle olur. Çünkü cumhuriyet çağı doğru okumaktır...
• Küçük bir ekleme ile bitirelim: Cumhuriyet, dedeleri Ahıska’da babası Ağrı’da, kendisi ise Kırkağaç’ta doğan, şu gördüğünüz sahada top koşturan, ama Dağlıca’da 3000 metrede Hakka yürüyen ve en nihayet vatan toprağına emanet ettiğimiz şehidimiz Uğur Uğurlu’dur...Binlerce şehidimizdir...binlerce gazimizdir...
• Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.
• Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
Güncelleme Tarihi: 29 Ekim 2015, 23:40
29 Ekim Cumhuriyet Bayramın da kürsüye gelen Kırkağaç Kaymakamı Dr.Mehmet Yeşilbaş, konuşmasıyla hem alkış aldı, hemde stada gelen Kırkağaçlıları duygulandırdı.
Cumhuriyet'i dört ana başlıkta anlatan Yeşilbaş, "Cumhuriyet'i 4 hece oalrak değerlendirdi. İlk hecesi Atatürk,
ikinci hecesi Türk Ordusu, üçüncü hecesi Türk Halkı ve dördüncüsü hecesini de Türk Gençliği olarak ele aldı.
İşte Dr.Yeşilbaş'ın konuşmasının tamamı..
Cumhuriyet, batılı kaynaklarda ya da sözlükte kısaca “halkın kendini yönetmesidir. Bu tanıma göre, yönetim gücünün ana kaynağı halktır. Devleti idare edenler yetkiyi halktan alırlar ve bu yetkiyi onlara hizmet için kullanırlar.
• Fakat 16. Yüzyıldan beri çeşitli şekilleriyle kendini geliştiren bu devlet şekli, Anadolu topraklarında, yani bizim topraklarımızda, bu tanımda olduğu gibi basit, kuru veya sıradan bir anlama sahip değildir. Yani Cumhuriyet bizde farklıdır....
• Çünkü Anadolu topraklarında cumhuriyet hece hece anlam kazanır. Cumhuriyet kelime olarak 4 hecedir. Gelin bu dört heceye neler sığabilmiş hep beraber bakalım:
• İlk hecesi Mustafa Kemal Atatürk’tür. O, ilk heceyi Bandırma Vapuru ile Samsun’a doğru yola çıkarak “Ya İstiklal! Ya ölüm!” sloganıyla tarihi bir direnişi başlatarak yazmıştır.
• Bu ilk hecede neler vardır biliyor musunuz: Kurtuluşsavaşının en kritik sürecinde, Sakarya Meydan muharebesi öncesi Kütahya-Eskişehir Muharebelerinin devam ettiği sırada, cephede yalın kılıç savaşırken, Ankara’da düzenlenen Eğitim Kongresine katılıp açılış konuşmasını yaptıktan sonra, savaş çizmeleriyle tekrar cepheye dönen Mustafa Kemal vardır. Dünyada bunu yapabilen bir başka lider tanıyor musunuz.
• Cumhuriyetin bu ilk hecesinde askeri ve siyasi uğraşlarının yanı sıra geometri kitabı yazan bir Mustafa Kemal olduğunu biliyor musunuz?
• Bu ilk hece, Muş ve Van’ı Ruslardan, Kırkağaç ve Ege’yi Yunanlardan temizlemektir.
• Mustafa Kemalli bu ilk heceye, Türkiye Büyük millet meclisi, ilk siyasal parti denemeleri ve cumhuriyet gibi bir devlet sistemi sığmıştır.
• Bu ilk heceye daha neler mi sığmıştır: Kadın erkek eşitliği, Türk dil kurumu, Türk tarih kurumu, Ankara Hukuk, Merinos Halı,
• Bu ilk hece nedir biliyor musunuz? Bugün Kırkağaç’ta Menderes caddesinden yukarı çıkarkensolunuzda göreceğiniz Sümerbank, İş Bankası, hemen üst tarafımızdaki ziraat bankası işte tüm bunların temeli bu ilk hecede atılmıştır.
• Bu ilk heceye sağlık bakanlığı, merkez bankası, Anadolu ajansı, ziraat enstitüsü, Türk hava yolları ve daha sayamadığım onlarca kuruluş sığmıştır. Bütün bunları yaklaşık 2 milyar dolarlık bir milli gelir ile yapabilmek ve buna rağmen % 20’ler civarında bir büyüme elde edebilmektedir.
• Fransa, İtalya gibi gelişmiş toplumlar kadınlara seçme hakkını ikinci dünya savaşından sonra, İsviçre gibi medeni bir ülke bile 1970’lerde vermişken, cumhuriyet, bu hakkı Anadolu Kadınına İsviçre’den 40 sene evvel verebilmektir.
• İlk hece işte budur.
• Cumhuriyetin ikinci hecesi ise ölüme dahi gülerek giden Ahmetler Mehmetlerdir. Kısacası Türk ordusu ve onların kahraman komutanlarıdır. Bu hecede Cumhuriyetnedir biliyor musunuz? Cumhuriyet şudur: toprak için, namus için, bayrak için, ezan için gözünü bile kırpmadan düşmanın üzerine atılmaktadır. Cumhuriyet doğuda Kazım Karabekir, batıda Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü, güneyde Ali Saip Bey, Trakya’da ise Cafer Tayyar olabilmektir.
• Cumhuriyetin üçüncü hecesi en az ordusu kadar destan yazan kahraman Türk milletidir. Bu hecede Cumhuriyet, elde verecek bir şey kalmayınca canını verecek kadar gözü pek olmaktır. Cepheden cepheye koşarken Dumlupınar’da oğlunun kollarında şehit düşen Çetmili Kara Ali Çavuş, Aydın’da Yörük Ali, Kırkağaç’ta Saçlı Efe, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam, İzmir’de Hasan Tahsin,Uşak’ta kaçan Yunan ordusunu demir yolu yerine Murat Dağı’nın derinliklerine götüren Çeçeli Kara Murat, Erzurum’da ise Nene Hatundur.
• Aslında bu kahramanların her birinin destanını anlatmak için bu konuşma yetmez ama ben kısaca Çetmili Kara Çavuş’un hikayesini sizlerle paylaşayım: Çetmili Kara Ali Çavuş, Anadolu’da Milli Mücadele başlayınca, Doğu Cephesinden Kurtuluş Savaşına koşmuş, savaşa giderken 8 yaşındaki oğlunu geride gözü yaşlı bırakmıştır. Kader onu, Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 19 yaşındaki Alay Sancaktarı Mehmet Onbaşı ile karşılaştırmıştır.
Mehmet Onbaşı, O’nun 11 yıl önce bırakıp gittiği arkadaki gözü yaşlı oğludur. Bu büyük asker, 31 Ağustos 1922 tarihinde, 11 yıl sonra kavuşabildiği oğlunun kollarında şehit düşmüştür. İşte cumhuriyet budur.
• Cumhuriyeti hecelerken, Anadolu kadınından söz etmemek olur mu? Halkı işgale karşı bilgilendirici konuşmalar yapan Halide Edip, babasıyla cephede savaşan Nezahat Onbaşı, top mermileri ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye sarıp, donmasın diye bebeğini göğsüne bastıran Şerife Bacı, sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenleyerek aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri dönen Erzurumlu Kara Fatma, İnebolu’dan cepheye silah taşırken Mustafa Kemal Paşa’ya rastlayan ve Paşanın “Sen üşümüyor musun be kadın?” sorusuna “Bey, 100 bin kişi kurtulacak, ben öleceğim de ne olacak?” diye cevap veren Halime çavuş, Kocasıyla sırt sırta savaşan Gördesli Makbule ve daha nice isimsiz cesur fedakar Anadolu kadını demektir cumhuriyet.
• Cumhuriyetin son hecesi ise Türk gençliğidir. Cumhuriyet bilinçli Türk genci demektir. Bu yüzdendir ki vatan, bayrak ve cumhuriyet ona emanet edilmiştir. Bu emaneti bilgisiyle, enerjisiyle, hal ve hareketleriyle korumak, kollamak gençliğin görevidir. Atatürk Gençliğe Hitabe’de“Ey! Türk genliği birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” diyerek Türk gençliğinin ilk vazifesinin Türkiye’nin bağımsızlığı ve Türkiye cumhuriyetini sonsuza kadar korumak olduğunu belirtmiştir.
• Genç arkadaşım! Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak kalması, Cumhuriyetin müdafaa edilmesi sadece topla, tüfekle olmaz. Bilgi veya dijital çağda devletin muhafazası ve müdafaası ancak çalışan, bilgi üreten, ileri medeniyetlerseviyesine ulaşmak için teknolojik ürünler ortaya koyan bireylerle beyinlerle olur. Çünkü cumhuriyet çağı doğru okumaktır...
• Küçük bir ekleme ile bitirelim: Cumhuriyet, dedeleri Ahıska’da babası Ağrı’da, kendisi ise Kırkağaç’ta doğan, şu gördüğünüz sahada top koşturan, ama Dağlıca’da 3000 metrede Hakka yürüyen ve en nihayet vatan toprağına emanet ettiğimiz şehidimiz Uğur Uğurlu’dur...Binlerce şehidimizdir...binlerce gazimizdir...
• Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.
• Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
merhaba ben öncelikle sizi tebrik ediyorum . ben 6 aydır burada oturuyorum ve 29 ekim tören geçişi boyunca bayrak gecisinden okullarin son geçişine kadar sadece siz ayakta durdunuz. bayrak gecisinden sonra belediye başkanı hiç umursamaz tavriyla oturdu ama siz öyle yapmadınız sizi canı gönülden kutluyorum .