Bunun gibi sayısız işkence ve hakarete maruz kaldı.
Panayır yerinde bütün çadırları geziyor ve bir kişinin imanını kurtarmanın, bütün insanları kurtarmaya denk sayıyordu.
O (s.a.v)geriye bakmadan nefsini ve gururunu ayağının altına alarak yoluna devam etti.
Ebu Cehil için bile defalarca ayağına gitti. Çünkü O rahmet ve şefkat peygamberiydi. En aşağıdakileri alır en üstlere çıkarırdı.
Kainatın yaratılma sebebi böyle yaparken bize ne oluyor da gururumuzu ön plana çıkarıyoruz. Elimizi taşın altına koymak yerine eleştirilerimize aymazlık katıyoruz. Yazımın son bölümünde geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir olayı anlatacağım.
Yazık bize, gelde sitem etme arkadaş.
Zaten etmeden de geçemeyeceğim.
Bilindiği gibi, Aralık ayı aşure gününün kutlandığı Kerbela faciasının anıldığı aşk çağlayanı Mevlana’nın, ilim deryası imam gazalinin, onsuz müfredatların eksik kaldığı Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıl dönümü bu aya tevafuk etmekteydi.
Ama bir çok kişinin bundan haberi bile yoktu. Bende kirkagac.net sitemizde bu konuyla ilgili bir yazı yazdım. Çok büyükte ilgi gördü. Destekleyenlerin yanında eleştirenlerde oldu ama bunlar haksız eleştirilerdi.
Yok bu konuyu neden bir bilen yazmıyormuş. Bilenler, haberi olanlar yazmıyor, yazanı da aymazlıkla eleştiriyorlar.
Neyse beni anlayan anlamıştır.
Herkes misyonunun ve oturduğu koltuğun hakkını versin.
Yarın büyük buluşmada hepimiz hesap vereceğiz.
Öğüt ver ! çünkü öğüt mü’minlere elbette fayda verir. Demiyor mu Allah (c.c)
ADEM TAŞKAN
ne dayak ne işkence ne sürgün sadece bulduk şükür bile demiyoruz allah resulden büyüklerinin yolundan ayırmasın