Merhaba değerli okuyucularım şiire gönül vermiş yazı ve şiirlerimle her hafta sizlerle olmaya calışıyorum.
Geçen ay ilk yazım ve şiirimle sizlerin karşısına çıkmıştım. İlk yazımda İllegal Bir Ay Tutulması diyerek sizlerle olmuştum.
İkinci yazımda ise siz değerli şiir severleri, kitabımda bulunan iki güzel şiirimle baş başa bırakıyorum. Yorum siz değerli okuyucularıma ait.
İkinci yazımda ise siz değerli şiir severleri, kitabımda bulunan iki güzel şiirimle baş başa bırakıyorum. Yorum siz değerli okuyucularıma ait.
BİZ OLMAYACAĞIZ
Soğuk bir kış gecesi.
Yine ağlıyor bulutlar.
Dağdan esen deli rüzgar.
Sürüklüyor bir bilinmeyene doğru.
O anda bizi biz eden şeyi düşünüyorum.
Gerçi biz hiç biz olmadık ama.
Yinede düşünüyorum pervasızca.
Ve acıyorum senle geçen günlerime.
Biliyorum ki bir gün arayacaksın beni.
İşte o zaman biz eski biz olmayacağız.
Sahilde oturup gün batımı şarkılar söyleyen.
Dağlara çıkıp aşkını dünyaya haykıran.
Papatyalarla aşk falına bakan .
O eski biz olamayacağız.
Yalnız kaldığında üzüleceksin ağlayacaksın.
Göz yaşına mendil tutanın olmayacak.
Yalnızlığı yudum yudum tadacaksın.
Geçmişini hatırlayarak bir üzüntü çökecek içine.
Tuttuğun her şey birer cansız varlık olacak ellerinde.
Ve arayacaksın beni ağlayıp yalvaracaksın.
İşte o zaman biz eski biz olmayacağız.
Yalnızlığı nefes nefes çekeceksin ciğerlerine ve tıkanacaksın.
Ellerde mutsuz olup kahrolacaksın.
Çaresizlik ten tükendiğini hissedeceksin belki.
O zaman acımayacağım sana üzülmeyeceğim eskisi gibi.
Çünkü biz o eski biz olmayacağız.
Sevgiye aşka susayarak öleceksin.
Baş ucunda bir mezar taşın bile olmayacak.
Arkandan göz yaşı bile dökmeyeceğim.
Benim sevdiğim yıllar önce ölmüştü diyeceğim.
Ve zamana yenik düşüp yok olup gideceksin.
İşte o zaman anlayacaksın kıymetimi.
Ama çok geç olacak.
Çünkü biz asla o eski biz olmayacağız....
ÇİY DAMLAM
Demek şimdi gidiyorsun.
Ardına bakmadan veda etmeden,
sesizce gidiyorsun.
Gözyaşıma bir mendil bırakmadan gidiyorsun ha?
Git be, çiy damlam git
verilen sözler edilen dualar boşunamıydı yani.
Sen sen çiy damlam,
yani yani bir daha asla.
Asla bahçemdeki gül yaprağına düşmeyecekmisin?
Asla asla bulutta, yağmur olup gönül yanağıma akmayacakmısın .
Demek şimdi gidiyorsun.
Git be çiy damlam ,
veda etmeden sessizce git.
Ardına bakmadan git.
Hani hani çiy damlam,
gözümden öpme derdin, ayrılmayalım diye.
Ya şimdi yüreğimi,
canımı kopartıp da gidiyorsun.
şimdi taşı taş üstünde bırakmadan.
yüreğimi,canımı kopartıp da gidiyorsun.
Git be çiy damlam bu yürek bu yürek yokluğuna dayanır.
Sabır taşı gibidir namussuzum dayanır elbette.
Gidişinle asla yıkılıp ağlamayacağım.
Gözyaşı dökmeyeceğim sensiz doğan geceye.
İçimde bir ses var,
içimde bir ses var döneceksin geriye diyor.
çünkü çünkü çiy damlam,
seni benim kadar kimse sevmeyecek.
Bu yürek, döneceğin güne kadar dayanacak elbet.
Eğer çiy damlam
seni görmeden iflas ederse bir gün.
İşte o zaman bu yürek
çat diye çatlar ortasından.
git be çiy damlam, git artık git .
git ki geri dönüşün ,yakın olsun....
EMEL BAYRAK
Can tebrik ederim...Hayirli ugurlu olsun