Öğretmenler artık yan gelip yatamıyor! Hatta dinlenemiyor, yemek yiyemiyor, eve gidemiyor… ADEY (Aşamalı Devamsızlık Yönetimi)kapsamında öğretmenlerden doldurulması istenen RİDEF‘ler (Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formu) can yakıyor.
MEB, ADEY ile hedefin, devamsızlık yapan çocuklara yönelik yapabileceklerin standart bir uygulama haline getirebilmesi olduğunu belirtiyor.
Daha önce öğretmenlerin çalışmadığını, 3 ay tatil yaptığını, başarısızlığın sebebi olduğunu belirten Bakanlık, öğretmenleri çalıştırmanın! bir yolu olarak RİDEF‘i kullanıyor.
ADEY/RİDEF Nedir?
ADEY‘le, öğrencinin bir ya da yarım gün devamsızlık yapması durumunda veliyle telefonla ya da yüz yüze görüşülme zorunluluğu getiriliyor.
RİDEF‘te;
*Genel Risklerin Değerlendirilmesi
*Davranışların Değerlendirilmesi
*Özel Risklerin Değerlendirilmesi
*Çocuğun Düşünceleri (1. Kademe)
*Çocuğun Düşünceleri (2. Kademe)
ana başlıkları altında çeşitli sorular bulunmakta.
RİDEF‘in (Risk ve İhtiyaç Değerlendirme Formu) her öğrenci için tek tek doldurulması gerekiyor. RİDEF’i doldurmanın sınıf ve/veya şube rehber öğretmeninin görevi olduğu belirtiliyor.
Ana başlıklar altında yaklaşık 100 soru bulunmakta. Bu soruların bir kısmı veli, bir kısmı öğrenci tarafından elde edilecek bilgilerle, öğretmenin görüşüyle doldurulmakta.
Kaba bir hesapla 40 kişilik bir sınıfta öğretmenin toplam 4000 soru yanıtlaması gerekiyor. Ayrıca soruların bir kısmının kısmen uzun olduğu ve yanıtlarda birebir öğrenci bilgisine ihtiyaç duyulduğu düşünülürse, anketleri doldurmak tam bir işkence haline geliyor.
Öğretmenler, okul idarelerinin “formlar doldurulsun” ifadesi üzerine sabahları erkenden, öğle aralarında, okul çıkışlarında, ders aralarında, teneffüslerde, gece gündüz formları doldurmaya çalışıyor.
Bu iş yığınına e-Okul sisteminin aksaklıkları da eklenince öğretmenlerin çilesi bir kat daha artıyor. Birçok öğretmen, 25-30 sorunun öğrenciyle yanıtlanması sonunda form sayfasında kaydetme işlemi yapamadıklarını, formu yeniden doldurmak zorunda kaldıklarını, çoğu kez aynı formu üçüncü dolduruşlarında kaydetme işleminin başarılabildiğini belirtiyor.
RİDEF‘in öğretim yılı başında doldurulacağı belirtiliyor. Dolayısıyla bu ifadeden de anlaşıldığı üzere MEB, RİDEF formlarının her “öğretim yılı başında” yenilenmesini isteyeceğe benziyor.
Ayrıca merak edilen konulardan biri de, bir/yarım günlük devamsızlık sonucunda velinin telefon/kısa mesaj yoluyla haberdar edilme zorunluluğunun maddi yükünün kim tarafından karşılanacağı. Ödeneksiz okulların bu telefon faturası ya da sms ücretlerini hangi kaynaktan karşılayacağı bilinmiyor. Okulların bu masrafı yine velinin üzerinden karşılamak zorunda kalacağı belirtiliyor.
Yapmacık, temelsiz, geleceksiz projelerle günü kurtarma adına yapılan çalışmaların yükü her zaman ki gibi öğretmenin üzerine yıkılıyor. Yetkililerin çok ta fazla düşünmeden, akıllarına gelen her uygulamayı, işin asıl muhatabı olan öğretmen, idare, öğrenci, veli ve eğitim sendikalarının fikrini almadan hayata geçirmesi eğitimin sorunlar yumağı haline gelmesine neden oluyor.
Birileri “öğretmenden” öç alıyor…
Öğretmenler artık yan gelip yat(a)mıyor, çalışıyor!
KIRKAĞAÇ EĞİTİM SEN TEMSİLCİLİĞİ
Mustafa Şen
HABER-FOTOĞRAF:
HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)
*******
*******
HABER-FOTOĞRAF:
HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)
*********
**********
24 kasım öğretmenler günü yaklaşıyor...yine öğretmenlikle ilgili ne kadar içi boş yalandan cümleler varsa kullanılacak...mum gibi aydınlanıp etrafı ışıtacaklar falan...şuradaki yorumlara bakıyorum da öğretmenlere toplumumuz neden düşman acaba neden hep tatili ağızlara pelesenk eder insanımız neden dağ başlarında 10 ay tek başlarına aç susuz kaldıklarını söylemezler de 2 ay yatıyorsunuz derler...halbuki o 2 ay olmasa o öğretmenler kafayı yerler...şimdi bir de sabah 8 akşam 5 söylemleri...öğretmenlerin mesaisi yok ki zaten ödev hazırla yazılı oku aman hafta sonu iş çıkarma hanım gelecek haftanın planları var onları yapmam lazım vs vs.
1- öğretmenler anketör olmaktan çıkarılmalıdır
2-öğretmenleri okula bağlamak yerine öğrencileri okula sevdirmenin zevkle gelmelerini sağlamanın yolları aranmalıdır. dört duvarın içinde günümüz çocukları sıkılmaktadır. var mı acaba öğretmenleri eleştirenler arasında okula bir spor kompleksi yaptırabilecek olan YOK.BİZLER SÖYLEYEN DEĞİL SÖYLENEN BİR TOPLUMUZ