Sevgili Kirkagac.NET okuyucuları.
Allahın selamı inananların üzerine olsun!
Rabbimize hamd, peygamber efendimize de salât ve selam olsun!
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden azat olma ayı olan Ramazan-ı Şerifin ortalarını idrak ediyoruz. Rabbim tamamına erişmeyi, layık-ı veçhiyle değerlendirmeyi nasip eylesin.
Ramazan ayı mükâfat ayıdır!
Peygamber efendimiz (a.s), sıradan zamanlarda bir Müslüman’ın yaptığı bir iyiliğe en az 10 sevap verildiğini, Recep ayında ise yapılan bir iyiliğe en az 100 sevap verildiğini, Şaban ayında en az 300 sevap verildiğini, Ramazan ayında ise bir iyiliğe en az 1000, 3000, hatta Kadir Gecesinde 30.000 sevap verildiğini müjdelemiştir.
Bu demek oluyor ki, Ramazan ayının her anı, her günü, her saati gereği gibi değerlendirilmeli, malayani işlerle heder edilmemelidir.
Ramazan eğlencesi olmaz!
Bazı belediyelerin ibadet ve tefekkür ayı olan Ramazan-ı şerifi kendi asli mecrasından çıkararak bir eğlence ve tiyatro ayına dönüştürmeleri dinen tasvip edilecek bir durum değildir. Bizim meşru ve düzeyli eğlencelere karşı olmamız mümkün değildir. Ancak bu tür etkinliklerin Ramazan-ı şerifle özdeşleştirilmesi ve hele hele Teravih namazı vaktine denk getirilmesi esef verici bir durumdur.
Teravih mi Eğlence mi?
Vatandaş, Teravih namazına mı gitsem, eğlence programına mı katılsam ikileminden kurtulmalıdır. Elbette o vakitte en doğru olanı ibadetle meşgul olmak, namazı eğlenceye kurban etmemektir.
Eğer, namaza gitmeye niyetli bir kişi, namaza gitmekten alıkonursa, yani diğer akşamları teravih namazına gittiği halde eğlence olduğu gecelerde ‘ oturayım da eğlenceyi izleyeyim, bu akşam da teravih kılmayıvereyim’ düşüncesiyle teravihten gaflet ederse, huzuru ilahide bunun hesabını vermek zor olur.
Kötü Çığır Açılmamalıdır!
Önceki yıllarda böyle fuzuli etkinlikler yapılmazdı. Herkes Ramazan-ı şerifte işine gücüne bakardı. Son yıllarda nedense Ramazan denilince tiyatro, şarkı, türkü, sinema vs. akla gelmeye başladı. Böyle yaparak Ramazan ayını renklendirdiklerini zannedenler, insanları tezekkürden, tefekkürden, teravihten uzaklaştırdıklarının farkına varmalıdırlar.
Ramazana hürmet gösterilmeli!
Ramazan ayı, günahların bağışlandığı,
Cennet kapılarının Müslümanlar için sonuna kadar açıldığı,
Cehennem kapılarının kapandığı,
Şeytanın ve azgın cinlerin prangalara bağlandığı,
Allahın, Oruç tutan mü’minlere rahmet nazarıyla baktığı,
Bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini içinde gizlediği,
Peygamber efendimize Peygamberlik görevinin verildiği,
Kur’an-ı Azimüşşan’ ın inzal edilmeye başlandığı mübarek bir aydır. Bu sebeple böyle bereketli bir aya saygı ve hürmet göstermek, fuzuliyattan sakınmak, olgun Müslüman’ın şiarı olmalıdır.
Böyle Devam Ederse Ne olur?
Ramazan etkinlikleri adı altında bazı belediyelerin yapmış olduğu bu etkinlikler devam ederse;
1)Ramazanlar, ilerde iyice eğlence ayına dönüşür.
2)Ramazan ayına saygı ve hürmet azalır.
3)Ramazana mahsus ibadetler hafife alınmaya başlanır.
4)Ramazanı gereği gibi değerlendirmek isteyenlere haksızlık edilmiş olur.
5)Gelecek nesiller, Ramazan gelse de Oruç tutup Teravih kılsak diyeceklerine, Ramazan gelse de doyasıya eğlensek diye bakarlar.
6)Ramazanda itikâfa girecek Müslüman bulamayız.
RAMAZAN AYINI NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?
1)Gündüzünü oruçlu, gecesini teravih namazlarıyla ve teheccüdlerle,
2)Kuran-ı kerimi baştan sona hatmederek,
3)Okunan mukabeleleri takip ederek,
4)Fakir, fukara ve yetimleri sevindirerek,
5)Fuzuli, boş ve malayani işlerle iştigal etmekten yüz çevirerek,
6)Nefis muhasebesi yaparak, ( manevi hayatımızı sorgulayarak)
7)Bol bol dua, tesbih, ve zikirde bulunarak Ramazan ayımızı en güzel şekilde değerlendirebiliriz.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME!
Niyetim kimseyi hedef almak, tahkir etmek değil… Niyetim, Ramazan etkinliklerinden rahatsız olan ve bu rahatsızlığını bizim yanımızda dile getiren mağdur vatandaşlarımızın tercümanlığını yapmak ve Gelecek nesillere kur’an ve sünnete uygun, bidat ve hurafelerden arındırılmış bol feyizli Ramazan-ı şerifleri miras bırakabilmek…
Anlatmak Görevimiz…
Müftü, Vaiz ve Din gönüllüleri olarak birinci görevimiz toplumu dini konularda aydınlatmak, nasihat etmek ve uyarmaktır. Kimse, böyle bir olaya müdahil olduğumuzdan dolayı söylediklerimizde art niyet aramaya kalkmasın.
Sürçü lisan ettiysek affola!
Tüm okurlarımızın Ramazan-ı şerifini bir kez daha tebrik ediyorum. Allaha emanet olunuz! Sevgi ve saygılarımla…
OSMAN YILMAZ / İLÇE VAİZİ
MANİSA'NIN EN BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANI KİM TIKLAYIN OY ATIN
müftü hoca değil o , vaiz hoca..