Sene 1977'dir. Cüneyt Arkın, Aydemir Akbaş ve Oya Aydoğan'ın başrolde oynadığı, Sovyet rejiminin Kırım Türkleri'ne uyguladığı asimile politikalarını konu alan, Ülkücü Camia tarafından sahiplenilen ve filmin gösterimi sırasında bomba patlatılan, neticesinde meşhur Maraş olaylarının başlamasına sebebiyet verdiği iddia edilen "Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı film çekilmiştir.
Bu film Ülkücü Hareket'in tarihinde ki ilk sinema filmidir.
Aradan 35 sene geçer ve Ülkücüler tekrar iş başına koyulur, bu defa tarihe tanıklık eden bir belgesel için.
Belgeselin adı Ülkücüler'dir.
12 Eylül 1980 darbesini konu alan bu belgeselde, döneme bizzat tanıklık eden, Ülkücü Hareket'in önde gelen isimleri konuşmakta ve yaşadıklarını gelecek kuşaklara aktarmaktadırlar.
Profesyonel noktada, imkânsızlıktan dolayı fazla verimli olmayan; fakat samimi bir şekilde yapılan bu belgesel, yeteri kadar ilgi görmemekte ve MHP Camiası kurumsal kimliği tarafından sahiplenilmemektedir.
Ve son olarak sene 2015!
46 yıllık Ülkücü Hareket'in tarihinde profesyonelce çekilen ender bir sinema filmi olan Kafes'in çekimleri tamamlanmış ve 2 Ekim'de vizyona girmek üzere hazır vaziyete getirilmiştir.
MHP Camiası açısından kurumsal olarak yapılması gerekenler gayet basittir:
29 Eylül'de yapılacak olan filmin galasına; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz ve ekibinin katılması, tüm ana haber bültenlerine bomba bir haber olarak düşerek, büyük bir sükse yapacaktır ve neticesinde bu film günlerce dilden dile dolaşacaktır.
Aynı zamanda Ülkücü Hareket'e yakınlığı ile bilinen başta Ortadoğu Gazetesi, Yeniçağ Gazetesi, Bengütürk TV ve hatta Vahdet Gazetesi olmak üzere, MHP Genel Merkezi tarafından aktif olarak yönetilen tüm sosyal medya, bu konuda aktif olarak kullanılmalı ve filmin vizyona gireceği tarihe kadar, çok güzel bir şekilde reklamı yapılmalıdır.
Filmin yapımcılarının ise yapacakları gayet basit ve nettir:
Yandaş, havuz, muhalif, ocu, bucu demeden, medya patronları, sivil toplum örgütleri, etkin köşe yazarları, sinema eleştirmenleri, sinema oyuncuları, sanatçılar, tiyatro oyuncuları; filmin galasına davet edilip, ulaşılabildiği kadar yerlere ulaşılıp, kendi dalında etkili olan bu insanların filme manevi yönde destek çıkmalarını sağlamaları gerekmektedir.
1980 döneminden önce ki son Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan Sayın Lütfü Şehsuvaroğlu'nun Kafes adlı romanının sinemaya uyarlanan bu filmine destek çıkmak; Türk-İslam Davası uğruna zindanlarda hayatlarını çürüten, bu uğurda şehit düşen, bu uğurda gazi olan ve hayatlarının en güzel çağlarını cezaevinde geçirerek hayata geç başlayan bu gönül ve dava adamlarına bir ahde vefanın göstergesi olacaktır.
Ayrıca, filmin başrolünde oynayan İsmail Hacıoğlu Türk Sineması'nın yetiştirmiş olduğu son dönemdeki en iyi oyuncularından biri olması hasebiyle, bu dahi Ülkücü Hareket için çok önemli bir işaret fişeğidir.
Bilmeyenler için hafıza tazelemekte fayda vardır:
Lütfü Şehsuvaroğlu, Ülkücü Yemini'ni yazan ve "Kanımız Aksa da Zafer İslam'ındır", " Müslümanlar küfre karşı tek yumruk" sözlerinin müessibidir.
Kafes filmine sahip çıkmak:
Yusuf İmamoğlu'na, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na, Ruhi Kılıçkıran'a, Cengiz Akyıldız'a, Dursun Ertuğrul Önkuzu'ya ve ismini burada zikredemediğim tüm vatan ve millet şehitlerine sahip çıkmak demektir!
Bu film Ülkücü Hareket'in sosyalleşmesi ve kendini ifade edebilmesi açısından, tarihi bir virajdır.
Hiç kimse yanlış anlamasın ve fitneye sebebiyet vermesin!
Yazdıklarımız bir tavsiye değil, daha güzel noktalara gelinmesi açısından, sadece bir dost temennisidir.
Yazının Dibi; yapımcı, çekim ekibi ve oyuncu kadrosu Ülkücüler'den oluşmayan bu filme sahip çıkarak, Türk sinema tarihinin tiraj rekorunu kırmalı, tek yürek ve tek bilek olarak, dosta güven, düşmana da korku salarak, Ülkücüler üzerindeki olumsuz algı kırılmalıdır. Her şey sizin elinizde. Başka bir seçenek yoktur!
Selâm, sevgi ve muhabbet ile...
BURAK KILIÇASLAN
Bu film Ülkücü Hareket'in tarihinde ki ilk sinema filmidir.
Aradan 35 sene geçer ve Ülkücüler tekrar iş başına koyulur, bu defa tarihe tanıklık eden bir belgesel için.
Belgeselin adı Ülkücüler'dir.
12 Eylül 1980 darbesini konu alan bu belgeselde, döneme bizzat tanıklık eden, Ülkücü Hareket'in önde gelen isimleri konuşmakta ve yaşadıklarını gelecek kuşaklara aktarmaktadırlar.
Profesyonel noktada, imkânsızlıktan dolayı fazla verimli olmayan; fakat samimi bir şekilde yapılan bu belgesel, yeteri kadar ilgi görmemekte ve MHP Camiası kurumsal kimliği tarafından sahiplenilmemektedir.
Ve son olarak sene 2015!
46 yıllık Ülkücü Hareket'in tarihinde profesyonelce çekilen ender bir sinema filmi olan Kafes'in çekimleri tamamlanmış ve 2 Ekim'de vizyona girmek üzere hazır vaziyete getirilmiştir.
MHP Camiası açısından kurumsal olarak yapılması gerekenler gayet basittir:
29 Eylül'de yapılacak olan filmin galasına; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz ve ekibinin katılması, tüm ana haber bültenlerine bomba bir haber olarak düşerek, büyük bir sükse yapacaktır ve neticesinde bu film günlerce dilden dile dolaşacaktır.
Aynı zamanda Ülkücü Hareket'e yakınlığı ile bilinen başta Ortadoğu Gazetesi, Yeniçağ Gazetesi, Bengütürk TV ve hatta Vahdet Gazetesi olmak üzere, MHP Genel Merkezi tarafından aktif olarak yönetilen tüm sosyal medya, bu konuda aktif olarak kullanılmalı ve filmin vizyona gireceği tarihe kadar, çok güzel bir şekilde reklamı yapılmalıdır.
Filmin yapımcılarının ise yapacakları gayet basit ve nettir:
Yandaş, havuz, muhalif, ocu, bucu demeden, medya patronları, sivil toplum örgütleri, etkin köşe yazarları, sinema eleştirmenleri, sinema oyuncuları, sanatçılar, tiyatro oyuncuları; filmin galasına davet edilip, ulaşılabildiği kadar yerlere ulaşılıp, kendi dalında etkili olan bu insanların filme manevi yönde destek çıkmalarını sağlamaları gerekmektedir.
1980 döneminden önce ki son Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan Sayın Lütfü Şehsuvaroğlu'nun Kafes adlı romanının sinemaya uyarlanan bu filmine destek çıkmak; Türk-İslam Davası uğruna zindanlarda hayatlarını çürüten, bu uğurda şehit düşen, bu uğurda gazi olan ve hayatlarının en güzel çağlarını cezaevinde geçirerek hayata geç başlayan bu gönül ve dava adamlarına bir ahde vefanın göstergesi olacaktır.
Ayrıca, filmin başrolünde oynayan İsmail Hacıoğlu Türk Sineması'nın yetiştirmiş olduğu son dönemdeki en iyi oyuncularından biri olması hasebiyle, bu dahi Ülkücü Hareket için çok önemli bir işaret fişeğidir.
Bilmeyenler için hafıza tazelemekte fayda vardır:
Lütfü Şehsuvaroğlu, Ülkücü Yemini'ni yazan ve "Kanımız Aksa da Zafer İslam'ındır", " Müslümanlar küfre karşı tek yumruk" sözlerinin müessibidir.
Kafes filmine sahip çıkmak:
Yusuf İmamoğlu'na, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na, Ruhi Kılıçkıran'a, Cengiz Akyıldız'a, Dursun Ertuğrul Önkuzu'ya ve ismini burada zikredemediğim tüm vatan ve millet şehitlerine sahip çıkmak demektir!
Bu film Ülkücü Hareket'in sosyalleşmesi ve kendini ifade edebilmesi açısından, tarihi bir virajdır.
Hiç kimse yanlış anlamasın ve fitneye sebebiyet vermesin!
Yazdıklarımız bir tavsiye değil, daha güzel noktalara gelinmesi açısından, sadece bir dost temennisidir.
Yazının Dibi; yapımcı, çekim ekibi ve oyuncu kadrosu Ülkücüler'den oluşmayan bu filme sahip çıkarak, Türk sinema tarihinin tiraj rekorunu kırmalı, tek yürek ve tek bilek olarak, dosta güven, düşmana da korku salarak, Ülkücüler üzerindeki olumsuz algı kırılmalıdır. Her şey sizin elinizde. Başka bir seçenek yoktur!
Selâm, sevgi ve muhabbet ile...
BURAK KILIÇASLAN