KIRKAĞAÇ'TA DEMOKRASİ NÖBETİNE ÖZDAĞ'DA KATILDI
15 Temmuz'da meydana gelen darbe girişimine karşı vatandaşların demokrasi nöbeti devam ediyor.
FETÖ'nün darbe girişimine karşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla ilk günden bu yana meydanları boş bırakmayan Kırkağaçlılar, Cumhuriyet Meydanının da demokrasi nöbetini sürdürüyor.
Ak Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'da Kırkağaça gelerek demokrasi nöbetine destek verdi.
Cumhuriyet Meydanında ki demokrasi nöbetine Özdağ'ın yanı sıra Garnizon Komutanı Jand.Albay Eyüp Sabri Kirişçi, Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz, CBÜ Kırkağaç MYO Okul Müdürü Yrd.Doç.Dr. Hakan Aracı, İlçe Emniyet Müdürü Hakan Nakışyapar, İlçe Jandarma Komutanı Enver Gündüz ile çok sayıda Kırkağaçlı katıldı.
Lokma hayrının ardından Mevlid-i şerif' okundu. Daha sonra Mehteran Takımı bir konser verdi.
Konserin ardından Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, birer konuşma yapğtılar.
Gedüzün konuşmasının ardından kürsüye gelen Özdağ, darbe gecesi olanları anlattı.
Özdağ "Gece saat 21’de evime geldim, meclis te çalıştım ve 21’de bir haber aldım; darbe olacağını hissettim. Sayın Başbakan’ı aradım, sonra bazı bakanları, bazı milletvekillerini aradım, bazı gazetecileri aradım son Başbakan bakan döndü. Sayın Başbakan’ım darbe olacak, hepimizi öldürecekler, bende bazı haberler alıyorum dedi.
BAŞBAKAN’A MİLLETİ SOKAĞA DAVET EDELİM DEDİM
Bazı çılgınlar, çılgınlık yapacaklarmış diye duyuyorum. Sayın Başbakan’ım Genel Kurmay Başkanı’nı aradınız mı dedim. Aradım telefonlarıma çıkmıyor, ulaşamıyorum dedi. Ben de Yaşar paşayı aradınız mı? Aradım ona da ulaşamıyorum dedi. O zaman sayın Başbakan’ım ya bunlar rehin veya beraber hareket ediyorlar. Rehinseler hallederiz, eğer beraber hareket ediyorlarsa durum çok ciddi. Ben müsaade ederseniz, şimdi Kızılay’a doğru gideceğim ve orada bir açıklama yapmak istiyorum dedim, kendisi ise İstanbul Tuzla’da. Ben yapayım Selçuk bey dedi. Sayın Başbakan’ım çok hızlı davranalım, siz açıklama yapın, ben genel merkeze gidiyorum dedim. Sonra dedim ki hayır ben Başbakanlığa köşke gideyim. Siz arkadaşlarınıza talimat verin, açıklama yapmadan önce köşk de buluşalım ve milleti sokağa davet edelim dedim.
SİLAHIMI ALDIM VE KÖŞKE GİTTİM
Ben 12 Eylül darbesini yaşadım dedim, 28 Şubat öncesi bir darbeyi önleyen kadronun içerisinde yer aldım. Sonra 28 Şubat’ta ağır bedeller ödedim. İliklerime kadar darbeyi hissettim. Sarıkız, ay ışığı, balyoz, Ergenekon da mücadele verdim. Sayın Başbakanım bizi öldürecekler dedim. Sonra bazı milletvekili arkadaşlarla görüştüm. Af edersiniz silahımı aldım şoförümü çağırdım ve Çankaya köşküne doğru yola çıktık. Gittiğim de tek başıma girdim kimse yok mu burada dedim. Kimse yok dediler, sonra sayın Soylu geldi ve sonra 3-5 arkadaşımız daha geldi. Ardından milletvekillerimize mesajlar attık, genel merkeze köşke ve meclise gelin dedik.
Ardından sayın Kılıçdaroğlu’na ulaşayım diye düşündüm. CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’a teşekkür ediyorum. Aradım ve Kılıçdaroğlu’na ulaştım. Sonra döndü bana darbeye karşıyız ve darbe istemiyoruz, seçilmiş hükümetin yanındayız dedi. Çünkü darbe varsa, onun sivil ayağı da vardır. Sivil ayağının olmaması bizim Türkiye’nin şansıdır. Ardından sayın Bahçeli’ye ulaşalım dedik. Sayın Ümit Özdağ kanalıyla sayın Bahçeli’ye ulaştık ve Bahçeli ardından bir bildiri yayınladı. Binali Yıldırım, sayın Başbakanın halkı sokağa çağırması bir kalkışma vardır gereğini yapacağız demesi. Bizlerin köşke giderek el koymaya çalışmak ardından Kılıçdaroğlu’nun ve Bahçeli’nin açıklamaları.
SOKAĞA DAVET KIRILMA NOKTASIYDI
Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri adına bir bildiri yayınlandı. Arkadaşlarımızın morali bozuldu. Bu lokal, bu spesifik bir darbe; nereden anladın dediler. Adını yazar, Genel Kurmay Başkanı yazar, Kara Kuvvetleri Komutanı yazar bu lokal ordu içerisinde bir kısmın yaptığı darbe dedim. Hemen arkadaşlara dedim ki; 10-15 kişiyiz, televizyonlara bağlanın, konuşalım. Ardından bağlanmalar başladı, sonra Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve halkı sokağa çağırıyorum dedi. Kırılma noktası burasıydı kardeşlerim. Biz meclise gitme kararı aldık. Meclise gidelim öleceksek orada ölelim dedik.
27 YAŞINDAKİ YEĞENİM KURŞUNLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ
Biz parlamenteriz, CHP milletvekillerine, MHP milletvekillerine haber gönderdik, geldiler. Parlamentoya girerken kurşunlandık ve ardında yiğenimi kaybettim o sırada. 27 yaşında bir yiğit, amcam parlamento da kalmış, gidip onu kurtaracağız diyerek yola çıkıyorlar ve kurşunlanarak öldürüldü. 300’e yakın şehit, vatan sağolsun. Ailemde de Çanakkale’de şehitler vardı. Şimdi de Güneydoğu Anadolu şehitleri vardı. Bugün de demokrasi ve vatan şehitleri eklendi. Biz tanesini Maçka’da kaybettim bir tanesini de parlamentonun önünde kaybettim, vatan sağolsun.
Bütün rolleri millet dağıtır, kimin iktidar, kimin muhalefet olacağına sandık karar verir. Biz sandıkla geldik, sandıkla gideriz, biz ne silahla gideriz, ne terör örgütleri ile gideriz, ne de cuntacı paralel devlet yapılanması Fethullahçı terör örgütü ile gideriz. Bizim büyümemizi istemiyorlar, Türkiye çok önemli bir ülke, hep söylüyorum ya yol üstünde bağ olanla yani güzel olanın başı dertten kurtulmazmış. Türkiye yol üzerinde bir bağ, her geçen izinsiz bir salkım üzüm kopartmak istiyor. Ama o bağın sahibi aziz Türk milletidir” dedi.
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
15 Temmuz'da meydana gelen darbe girişimine karşı vatandaşların demokrasi nöbeti devam ediyor.
FETÖ'nün darbe girişimine karşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla ilk günden bu yana meydanları boş bırakmayan Kırkağaçlılar, Cumhuriyet Meydanının da demokrasi nöbetini sürdürüyor.
Ak Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'da Kırkağaça gelerek demokrasi nöbetine destek verdi.
Cumhuriyet Meydanında ki demokrasi nöbetine Özdağ'ın yanı sıra Garnizon Komutanı Jand.Albay Eyüp Sabri Kirişçi, Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz, CBÜ Kırkağaç MYO Okul Müdürü Yrd.Doç.Dr. Hakan Aracı, İlçe Emniyet Müdürü Hakan Nakışyapar, İlçe Jandarma Komutanı Enver Gündüz ile çok sayıda Kırkağaçlı katıldı.
Lokma hayrının ardından Mevlid-i şerif' okundu. Daha sonra Mehteran Takımı bir konser verdi.
Konserin ardından Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, birer konuşma yapğtılar.
Gedüzün konuşmasının ardından kürsüye gelen Özdağ, darbe gecesi olanları anlattı.
Özdağ "Gece saat 21’de evime geldim, meclis te çalıştım ve 21’de bir haber aldım; darbe olacağını hissettim. Sayın Başbakan’ı aradım, sonra bazı bakanları, bazı milletvekillerini aradım, bazı gazetecileri aradım son Başbakan bakan döndü. Sayın Başbakan’ım darbe olacak, hepimizi öldürecekler, bende bazı haberler alıyorum dedi.
BAŞBAKAN’A MİLLETİ SOKAĞA DAVET EDELİM DEDİM
Bazı çılgınlar, çılgınlık yapacaklarmış diye duyuyorum. Sayın Başbakan’ım Genel Kurmay Başkanı’nı aradınız mı dedim. Aradım telefonlarıma çıkmıyor, ulaşamıyorum dedi. Ben de Yaşar paşayı aradınız mı? Aradım ona da ulaşamıyorum dedi. O zaman sayın Başbakan’ım ya bunlar rehin veya beraber hareket ediyorlar. Rehinseler hallederiz, eğer beraber hareket ediyorlarsa durum çok ciddi. Ben müsaade ederseniz, şimdi Kızılay’a doğru gideceğim ve orada bir açıklama yapmak istiyorum dedim, kendisi ise İstanbul Tuzla’da. Ben yapayım Selçuk bey dedi. Sayın Başbakan’ım çok hızlı davranalım, siz açıklama yapın, ben genel merkeze gidiyorum dedim. Sonra dedim ki hayır ben Başbakanlığa köşke gideyim. Siz arkadaşlarınıza talimat verin, açıklama yapmadan önce köşk de buluşalım ve milleti sokağa davet edelim dedim.
SİLAHIMI ALDIM VE KÖŞKE GİTTİM
Ben 12 Eylül darbesini yaşadım dedim, 28 Şubat öncesi bir darbeyi önleyen kadronun içerisinde yer aldım. Sonra 28 Şubat’ta ağır bedeller ödedim. İliklerime kadar darbeyi hissettim. Sarıkız, ay ışığı, balyoz, Ergenekon da mücadele verdim. Sayın Başbakanım bizi öldürecekler dedim. Sonra bazı milletvekili arkadaşlarla görüştüm. Af edersiniz silahımı aldım şoförümü çağırdım ve Çankaya köşküne doğru yola çıktık. Gittiğim de tek başıma girdim kimse yok mu burada dedim. Kimse yok dediler, sonra sayın Soylu geldi ve sonra 3-5 arkadaşımız daha geldi. Ardından milletvekillerimize mesajlar attık, genel merkeze köşke ve meclise gelin dedik.
Ardından sayın Kılıçdaroğlu’na ulaşayım diye düşündüm. CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’a teşekkür ediyorum. Aradım ve Kılıçdaroğlu’na ulaştım. Sonra döndü bana darbeye karşıyız ve darbe istemiyoruz, seçilmiş hükümetin yanındayız dedi. Çünkü darbe varsa, onun sivil ayağı da vardır. Sivil ayağının olmaması bizim Türkiye’nin şansıdır. Ardından sayın Bahçeli’ye ulaşalım dedik. Sayın Ümit Özdağ kanalıyla sayın Bahçeli’ye ulaştık ve Bahçeli ardından bir bildiri yayınladı. Binali Yıldırım, sayın Başbakanın halkı sokağa çağırması bir kalkışma vardır gereğini yapacağız demesi. Bizlerin köşke giderek el koymaya çalışmak ardından Kılıçdaroğlu’nun ve Bahçeli’nin açıklamaları.
SOKAĞA DAVET KIRILMA NOKTASIYDI
Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri adına bir bildiri yayınlandı. Arkadaşlarımızın morali bozuldu. Bu lokal, bu spesifik bir darbe; nereden anladın dediler. Adını yazar, Genel Kurmay Başkanı yazar, Kara Kuvvetleri Komutanı yazar bu lokal ordu içerisinde bir kısmın yaptığı darbe dedim. Hemen arkadaşlara dedim ki; 10-15 kişiyiz, televizyonlara bağlanın, konuşalım. Ardından bağlanmalar başladı, sonra Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve halkı sokağa çağırıyorum dedi. Kırılma noktası burasıydı kardeşlerim. Biz meclise gitme kararı aldık. Meclise gidelim öleceksek orada ölelim dedik.
27 YAŞINDAKİ YEĞENİM KURŞUNLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ
Biz parlamenteriz, CHP milletvekillerine, MHP milletvekillerine haber gönderdik, geldiler. Parlamentoya girerken kurşunlandık ve ardında yiğenimi kaybettim o sırada. 27 yaşında bir yiğit, amcam parlamento da kalmış, gidip onu kurtaracağız diyerek yola çıkıyorlar ve kurşunlanarak öldürüldü. 300’e yakın şehit, vatan sağolsun. Ailemde de Çanakkale’de şehitler vardı. Şimdi de Güneydoğu Anadolu şehitleri vardı. Bugün de demokrasi ve vatan şehitleri eklendi. Biz tanesini Maçka’da kaybettim bir tanesini de parlamentonun önünde kaybettim, vatan sağolsun.
Bütün rolleri millet dağıtır, kimin iktidar, kimin muhalefet olacağına sandık karar verir. Biz sandıkla geldik, sandıkla gideriz, biz ne silahla gideriz, ne terör örgütleri ile gideriz, ne de cuntacı paralel devlet yapılanması Fethullahçı terör örgütü ile gideriz. Bizim büyümemizi istemiyorlar, Türkiye çok önemli bir ülke, hep söylüyorum ya yol üstünde bağ olanla yani güzel olanın başı dertten kurtulmazmış. Türkiye yol üzerinde bir bağ, her geçen izinsiz bir salkım üzüm kopartmak istiyor. Ama o bağın sahibi aziz Türk milletidir” dedi.
HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(İHA)
vatan evladı 8 Yıl Önce
bırakın bu şovları abi bu ülkede haftada 8-10 asker şehit düşerken nerdeydiniz?hangi camide bi kere sela okundu o vatan evlatlarına?belediye önüne kepçe çekmekle olmuyo bu işler!