Merhaba Gönül Dostları!
Yüce Rabbime hamd, peygamber efendimize salât-u selam eder, hepinize hayırlı ve bereketli günler dilerim.
Bu yazımızda; ‘ İslam’da Spor ve Eğlence ‘ konusunu ele alacağız.
İslam dini, mükelleflerine dünya ve ahiret saadeti vadeden bir dindir. Hal böyle olunca, meşru olduğu müddetçe, spor ve eğlence yüce dinimizde caiz görülmüştür. Hatta bazı spor dalları dinimizde teşvik edilmiştir.
Dinimiz iyi ve Güzel olan Her Şeyi Helal Kılmıştır!
İslam, kişinin dinini, canını, malını, aklını ve neslini korumayı hedef aldığından, temiz ve faydalı olan şeyleri de mubah kılmış, fert ve toplum için zararlı olan şeyleri yasaklamıştır.
Müslüman bireyler olarak Rabbimize karşı sorumluluğumuz, helal çizgisini aşmadan, meşru dairedeki oyun ve eğlencelerle yetinmektir. Zira helal dairesi insanın keyfine kâfi gelecek derecede geniştir, harama düşmeye gerek yoktur.
İSLAMDA EĞLENCENİN HELAL OLABİLMESİ İÇİN;
1) Kumar ve haksız kazanç temin edilen bir spor dalı olmamalıdır.
2) Oyun ve eğlenceler ibadetlere engel olmamalıdır.
3) Oynanan oyunlar ( Spor toto –loto, iddia, at yarışları vs.) kumara alet olmamalıdır.
KUMAR NİÇİN HARAMDIR?
1) İslam, alın teri dökülmeden elde edilen kazancı meşru görmemiştir.
OYUN VE EĞLENCE AMAÇ DEĞİL, ARAÇ OLMALI!
Efendim! İnsanoğlunun oyun ve eğlence için yaratılmadığı malumdur. İnsanın vazife-i aslisi Allaha kulluktur. Dolayısıyla ömür sermayemizin ekserisini oyun ve eğlenceye değil, bize dünya ve ahirette yarar sağlayacak salih amellere ayırmalıyız. Oyun ve eğlence, günlük hayatımızda amaç değil, araç olmalıdır.
DİNİMİZİN TEŞVİK ETTİĞİ BAZI SPOR DALLARI
1) Güreş: Peygamber efendimiz arkadaşlarına güreş sporlarını teşvik etmiş, hatta kendisi de bizzat güreşmiştir. Rükane isminde bir kişi vardı bu zat peygamber efendimize gelip Müslüman olmak istediğini söyledi. Ancak bir şartı vardı Rükane’nin, ‘güreşte beni yenersen Müslüman olurum’ dedi. Peygamber efendimiz Rükaneyi üç kez üst üste yendi. Rükane kelime-i şahadet getirerek Müslüman oldu.
Yine peygamber efendimizin her yıl Müslüman gençler arasında spor müsabakaları düzenletir gençleri güreştirir, askerlik yapmaya elverişli olanları askere kaydederdi.
O zamanın genç delikanlıları, peygamber efendimizin huzurunda güreşerek efendimize güçlü – kuvvetli olduklarını gösterirlerdi. Allah yolunda cihat etmek için efendimizden izin isterlerdi.
Sahabe efendilerimizin de kendi aralarında birbirleriyle güreş merasimleri yaptıkları bilinmektedir. Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Hamza gibi sahabeler meşhur pehlivanlar arasında zikredilmektedir.
Günümüzde güreş ata sporumuz olarak kabul edilmekte ve çok büyük revaç görmektedir. Kurtdereli Mehmet, Koca Yusuf, Ahmet Taşçı, Hamza Yerlikaya vb. meşhur pehlivanlarımızdandır.
2) Koşu: ( Atletizm): Koşu sporu, bugünkü ismiyle atletizm de yüce dinimizin bizlere teşvik ettiği spor dalları arasındadır. Peygamber efendimizin eşi Hz. Aişe ile koşu yarışı yaptığına dair rivayetler mevcuttur. Peygamber Efendimiz, Hz. Ayşe (r.a) ile yeni evlidirler. Beraber koşu yarışı yaparlar. Hz. Ayşe (r.a) kazanır. Aradan bir kaç yıl geçer. Hz. Ayşe (r.a) kilo almış ve biraz şişmanlamıştır. Tekrar yarışırlar. Bu kez Hz. Muhammed (a.s) kazanır. Gülümseyerek, “Şimdi ödeştik.” der. (Prof. Dr. Hüseyin Algül, Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed, s.89.)
3) Atıcılık ve Binicilik: Atıcılık ve binicilik, peygamber efendimizin çocuklarımıza öğretmemizi emrettiği spor dallarından birisidir. Hadisi şerifte “Üç şeyi öğreniniz ve çocuklarınıza öğretiniz: Atıcılık-binicilik-yüzücülük” buyrulmuştur.
Peygamberimizin at yarışı yaptırdığı ve birinci gelene armağan verdiği rivayet edilmiştir. (Ahmed, Müsned, 2/5, 55, 91)
Yine hadis kaynakları, "Hz.Peygamber (binicilere) at yarışı yaptırdı ve birinciye ödül verdi" bilgisini bizlere aktarıyor.
İslam’ın atıcılık ve binicilik sporunu teşvik etmesinde cihad ruhu yatmaktadır. Düşmanla savaşta başarı elde etmek için elbette atıcılık ve binicilikte iyi olmak gerekir. Peygamber efendimiz ( a.s) Müslümanlara bu sporları teşvik etmekle onları cihada hazırlamıştır.
Peygamber efendimiz zamanında elbette at yarışlarına özel belli bir hipodrom bulunmuyordu ama şehir halkı sık sık tertiplenen at yarışlarına giderlerdi.
Rasûlüllah (s.a.s) devrinde iki çeşit at yetiştirildiği vardı: Bunlardan biri, koşu için; diğeri başka amaçlarla beslenirdi. Bu arada deve, eşek ve hatta insan yarışlarına da rastlanmaktadır. Ticaret kervanlarının gelip konakladıkları alanlar, bu tür yarışlar için kullanılıyordu. Hz. Peygamber'in de buraya zaman zaman bizzat gelip kazananları tesbit ve bunlara ödül dağıttığı bilinmektedir.
Kur’an-ı kerimde övgü ile söz edilen hayvanlardan birisi de atlarıdır.
‘Yemin olsun nefes nefese koşan atlara.
Ve çarparak kıvılcım çıkaranlara.
Ve sabah vakti baskın yapanlara.
4) Yüzme: Yüzme sporu da peygamber efendimizin öğrenmemizi ve evlatlarımıza öğretmemizi öğütlediği spor dallarındandır.
5) Halter: ( Ağırlık Kaldırma) : İslam Tarihi kitaplarında peygamber efendimizin ağırlık kaldırmak için müsabaka düzenleyen bir grup insanı gördüğü ve onlara engel olmadığı anlatılır.
Buna göre Hz.Peygamber bir gün, aralarında hangisinin daha kuvvetli olduğunu anlamak için büyük bir taşı yerden kaldırmaya çalışan bir gurup insanın yanından geçmiş ve onların bu davranışına engel olmamıştır. (M.Hamidullah, İslam Peygamberi, İst.1969, II.1142).
Not: Gelecek yazımızda Haram olan Oyunlardan bahsedeceğiz.
Rabbim bizleri helallerle yetinen, harama tenezzül etmeyen kullarından eylesin.
Allaha emanet olun efendim. Hoşça kalın! Saygılar…
OSMAN YILMAZ / İLÇE VAİZİ
**********
ömer 13 Yıl Önce
Verdiğiniz bilgilerden dolayı sağ olun hocam.