ÖLÜM ÖTESİ HAYAT
Merhaba kıymetli kirkagac.net okuyucuları! Rabbime hamd; habibine salât-ü selamlar olsun. Allah’ın rahmeti-bereketi ve mağfireti üzerinize olsun efendim. Hayırlı cumalar… Yüce Allah’tan size ve sevdiklerinize dünya ve ahiret saadeti vermesini temenni ederim.
Sevgili dostlar! Bu haftaki Cuma sohbetimizde: ‘’ Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat’’ konusu üzerinde duracağız. Haydi hep beraber ahiret yolculuğuna çıkalım ve ölüm ötesi hayat için ne kadar hazırlıklı olduğumuzu gözden geçirelim!
ÖLÜM NEDİR?
Ölüm, bir canlı varlığın hayati faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. İslam bilginleri ölümü değişik şekillerde tanımlamışlardır:
Ölüm, Ruhun bedenden ayrılmasıdır. Ebedi bir hayatın başlangıcıdır.
Ölüm, Gerçek vatana dönmek için verilen bir terhis tezkeresidir.
Mevlana’ya göre Ölüm, bir vuslat’ tır. Yani, ‘’ Sevgiliye kavuşmaktır.’’ vs…
Her fani fena bulacaktır…
‘’Hüve’l Baki’’Yani : ’’ Baki olan yalnızca Allah’tır. O’nun dışında her şey fanidir.’’ demektir. Ölüm, Allah’ın biz kulları için takdir etmiş olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Allah’ın takdir ettiği gün ve saat gelince ölüm biz faniler için vuku bulacaktır.
Ayet-i kerimede: ‘’Ölüm geldiğinde ne bir saat gecikir; ne de bir saat öne geçer.’’ (Araf;34)
‘’Her Nefis Ölümü Tadacaktır. Sonra O’na döndürüleceksiniz’’ buyrulmaktadır.(Ali İmran,185)
SEKERAT-I MEVT NE DEMEKTİR?
Sekerat-ı mevt: “Ölüm anı…’’ demektir. Kişinin, ruhunu Allah’a teslim etme anıdır. Sekerat anındaki insana telkin verilir. Yani yüksek sesle yanında kelime-i şehadet okunur. Ahiret yolculuğunun en kritik ve en zahmetli anıdır.
Peygamber efendimiz bile bu anın sıkıntı ve meşakkatinden dolayı: "Allah'ım, Sekerat-ı mevt’ te (ölüm zahmeti ve baygınlığında) bana yardım et." diye dua etmişlerdir. Biz de son nefeste imanla göçmek için rabbimize bol bol dua edelim.
Ölüm anında can çekişen kişi inançsız birisiyse, melekler o’na: “İşte senin en çok nefret edip kaçtığın şey!” derler. (Kâf sûresi,19)
BERZAH ÂLEMİ (Kabir Hayatı)
Berzah âlemi, ölümle başlayıp kıyamete kadar devam eden zamanı ifade eder. Berzah, ahiret yolculuğunun ilk durağıdır.
Peygamber efendimiz: ‘’ Kabirler, ya cennet bahçelerinden bir bahçedir. Veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.’’ buyurarak Kabirlerin sıradan bir toprak çukurundan ibaret olmadığını bizlere haber vermiştir.
Kabir Azabı Var mıdır?
Ayet ve hadislerde açıkça kabri azabının varlığından söz edilmektedir. Peygamberimiz:
“Bir kimse öldüğünde, ahiretteki kalacağı yer sabah - akşam kendisine gösterilir. O kimse Cennetliklerden ise Cennet’teki, Cehennemliklerden ise Cehennem’deki yeri gösterilir. İşte senin gideceğin yer burasıdır, kıyamet günü Allah seni buraya gönderecek denir.’’ (Buhari,cenaiz)
Kabir Suali nedir?
Peygamber efendimiz: ‘’Ölü kabre konulunca, Münker ve Nekir adında iki melek kabirde sorgu için gelir ve kabirdeki kişiye:
-Rabbin kim? Dinin ne? Peygamberin kim? Hz. Muhammed hakkında ne düşünüyorsun? Diye sorguya çekerler.’’
Kabir ehli, amellerine göre yani dünyadayken yapıp ettiklerine göre bu sorulara cevap verir.
-Kişi imanlı biriyse, sorgu melekleri o kişinin huzuruna güzel bir surette ve hoş bir kokuyla gelir. Sorgu meleklerinin sorularına rahat bir şekilde cevap verir. Ve o kimsenin kabri genişletilir.
-Kişi imasız biriyse, sorgu melekleri hoş olmayan bir surette onun huzuruna gelir ve o kişi Münker-Nekir’in sorduğu sorulara doğru cevap veremez. Kabri daraltılır ve kemikleri birbiri içine girer.’’ buyurmuşlardır. ( Nesai: cenaiz, 114)
SUR’A ÜFÜRÜLMESİ
Kur’an-ı kerime göre İsrafil adındaki melek, Allah’ın takdir ettiği vakit gelince Alah’ın emriyle sur’a üfleyecek ve Allah’ın diledikleri dışında her şey yok olacaktır. Biz buna kıyametin kopuşu diyoruz.
‘’Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar.’’ (Zümer süresi; 68)
Bir müddet sonra Allah, İsrafil (a.s) ‘a ikinci kez sur’a üflemesini emredecek. İsrafil (a.s)’in ikinci kez sur’a üflemesiyle birlikte kabirlerin içindekiler dışarıya fırlatılacak ve hesap vermek için mahşer yerine sevk olunacaklardır.
-Ölümden sonraki dirilişe iman etmeyen kimseler kur’an-ı kerimin bildirdiğine göre:
“Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaat ettiği şeydir. Demek ki, Peygamberler doğru söylemişler.” diyeceklerdir. ( Yasin; 52)
İKİNCİ DİRİLİŞ ( Ba’sü ba’del mevt)
Ehl-i sünnet inancına göre tekrar diriliş, hem beden ile hem de ruh ile olacaktır. Buna göre insan öldükten ve çürüdükten sonra Allah onun bedenine ait aslî parçaları bir araya getirecek ve ruhu buna iade edecektir. Kur'ân-ı Kerîm'de bu hususta:
‘’Nihayet Sûr' a üfürülecek Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler ’’ (Yasin,51)
"Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O' dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet, elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır." buyrulmaktadır. (Yâsîn; 80-81)
KUR’ANA GÖRE İKİNCİ DİRİLİŞİN İSPATI…
Kur’an, inkârcılara meydan okuyor ve onların mesnetsiz delillerine mantıki izahatlar yapıyor. Şöyle ki;
-Bir şeyi yoktan var eden, ikinci kez onu daha kolay yaratabilir. Öyle ya, Doğmadan önce mevcut değildik. Allah bizleri yoktan var etti. Bizleri hiç yoktan var eden yüce Allah’ın elbette ikinci kez bizleri yaratmaya gücü yeter.
Kur’an-ı kerim İkinci dirilişi şöyle ispat ediyor…
‘’İnsan, Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor Ve: Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir." (Yâsîn; 78-79)
‘’Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? " diyerek inkârcılara meydan okuyor. (Ahkaf; 33)
Tabiattan Örnek veriyor.
Allah, kuruyup çer-çöp haline gelen bitkilerin ve ağaçların mevsimi geldiğinde yeşermesinden ve filizlenmesinden misal getiriyor.
"Sen yeryüzünü ölü ve kupkuru görürsün. Fakat biz onun üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman o kıpırdar, kabarır, her çeşitten iç açıcı bitkiler verir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O ölüleri diriltir, yine O her şeye hakkıyla kadirdir. Kıyamet vakti de gelecektir. Bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır." (Hac süresi; 5-7)
HESAP İÇİN TOPLANMAK (HAŞİR)
Haşir, ‘’Toplamak, bir araya getirmek’’ anlamlarına gelir. Dini anlamı ise: ‘’Allah’ın hesap için kullarını mahşer yerinde toplayıp bir araya getirmesi ’’ demektir.
Mahşer: ‘’Yeniden diriliş ile birlikte insanların Allah’a hesap vermek için toplanacakları yer’’ dir.
Efendimizin bildirdiğine göre :’’ İnsanlar mahşerde Allah’ın huzuruna yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak çıkacaklardır. Ancak o günün dehşetinden dolayı kimse kimseye dönüp bakamayacaktır.’’
İnancımıza göre canlı olarak dünya’ya gelmiş her insan mahşerde toplanacaktır. Hatta peygamber efendimiz, hayvanların bile kısas için, yani birbirlerinden haklarını almaları için mahşerde toplanacağını, ‘’Boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağını’’ ’’Sivrisineğin bile kısas için diriltileceğini ‘’ bildirmiştir. ( Tirmizi, kıyamet,2)
AMEL DEFTERİ
Kur’an-ı kerime göre sağımızda ve solumuzda ‘’kiramen kâtibin’’ adında yazıcı melekler vardır. Bu melekler hiç bıkmadan-usanmadan kişilerin amellerini yazarlar. Herkes için bir amel defteri tutulur. Ve bu amel defterleri mahşerde elimize verilecektir.
Amel defterlerini sağ elinden alanlar:’’Alın kitabımı okuyun…’’ diye büyük bir sevinç içerisinde olacaklardır. (Hakka süresi;19-20)
Amel defterlerini sol elinden alanlar ise: ‘’Keşke kitabım verilmeseydi ve hesabımı öğrenmemiş olsaydım. Keşke ölümle birlikte her şey son olsaydı. Malım bana hiçbir fayda sağlamadı, saltanatım da yok olup gitti.’’ diye pişmanlık duyacaklardır. (Hakka süresi,25-29)
MİZAN ( Terazi)
Hesap işi bittikten sonra sıra amellerin tartılmasına gelecektir. Kişilerin sevapları ve günahları şaşmaz ve yanılmaz hassas terazilerde tartılacaktır. Kimseye zulüm ve haksızlık yapılmayacaktır. Kur’an-ı kerimde bu husus şöyle anlatılmaktadır:
‘’Kim zerre miktarı hayır işlemişse karşılığını görür; kim de zerre miktarı kötülük işlemişse karşılığını görür.’’ (Zilzal süresi; 7-8)
‘’ O gün amellerin tartılması da haktır. Kimlerin sevabı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.’’ (Araf; 8)
SIRAT KÖPRÜSÜ
Cehennem’in üzerine kurulu olan bir köprüdür. Herkes dünyadayken işlemiş olduğu amellere göre buradan geçecek veya geçemeyecektir.
Peygamber efendimizin bildirdiğine göre; kimisi şimşek gibi, kimisi rüzgâr gibi, kimisi göz açıp kapayıncaya kadar geçecek.
Bazıları da maalesef geçemeyip cehenneme yuvarlanacaktır. İşte bunu belirleyecek olan da söylediğimiz gibi sevaplarımız ve günahlarımızdır.
Peygamberimiz: ’’ Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz: 1) Mizan’da ameller tartılırken 2) Amel defterleri dağıtılırken 3) Sırat’ı geçerken…’’ buyurmuşlardır ( Ebu Davut, sünen)
-Rabbim, dünyadan imanla göçenlerden, kabirde nur içinde yatanlardan, hesabını kolayca verenlerden, mizanda iyilikleri ağır basanlardan, amel defterini sağ eline alanlardan, sırattan şimşek gibi geçenlerden eylesin. ÂMİN
(CENNET VE CEHENNEM HAYATINI BAŞKA BİR YAZIMDA ANLATACAĞIM.)
Allah’a emanet olunuz efendim. Hoşça kalın… Selam ve dua ile..
Osman YILMAZ
İLÇE VAİZİ
Osman YILMAZ
İLÇE VAİZİ
destann 14 Yıl Önce
HOCAM ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ DİLİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK
mavi marmara 14 Yıl Önce
Hocam emeğine sağlık çok güzel anlatmışsın allah ahiret yolculugunda hepimizin yardımcısı olsun
Sedat 14 Yıl Önce
Allah hazırlıklı gidenlerden eylesin hepimizin gideceği yer orası sağolun hocam
ahmet karayel 14 Yıl Önce
ALLAH razı olsun hocam sinden sağolun varolun ağzınıza gönlünüze yüreğinize sağlık
karagöz 14 Yıl Önce
hocam ince ayrıntılara kadar açıklamışsınız Allah razı olsun
Ayfer akdeniz 14 Yıl Önce
Nedense ölüm çok soğuk geliyr insana ölmek istemesekte hepimizin sonu bu. sagolun hocam
mehmet 14 Yıl Önce
Dünya ahiratin tarlasıdır bu dünyada ne ekersen ahiret de onu biçersin.Öyleyse rabbim bizleri ahirete hazırlıklı gidip,hesabı kolay verilenlerden eylesin Amin...
akgül 14 Yıl Önce
ölüm bir yok oluş değildir. ölüm,asıl ebedi ahiret hayatının başlangıcıdır.ölüme her an hazır olmalıyız.Kişinin sahip olduğu malı,mülkü,makamı ve itibarı, ölümüne mani olamaz.Her birimiz bu dünyadaki misafirliğimizin bir gün mutlaka sona ereceğinin daima şuurunda olmalıyız.Gelip geçici heveslerle vaktimizi harcamadan baki olan alem içinhazırlığımızı yapmalıve bizden önce oraya giden dostlarımızı,sevdiklerimizi daima hayırla yad etmeliyiz..... hocamın bu güzel yazısından dolayı kendisinden allah razı olsun .allah sayılarınızı arttırsın inş....
aSa 14 Yıl Önce
Dün rastlantı bir radyo dinledim... İzmir'de 102 Müjde FM. Amerikan kaynaklı misyonerlik yayını idi. Misyonerler çirit atıyor. Birde bildiri koydular arabamın camına. web adresini vereyim oradan kimliği hakkında bilgi edinebilirsiniz. http://www.isikkilisesi.org.tr/tr/ Bunları dinlemek sorun değil. Ama bunlar ne zamandan beri bu yayınlarını ne adına yaparlar? Dikkatleri çekmek istediğim şudur. Türkiye'de yapılmak istenen nedir? Buna öncelikle müslüman din adamları bir ad vermeli. Neler oluyor? Paraçalamanın adı özgürlükmü oldu? Nedense din adına özgürlükler bu milletin parçalanmasına doğru bir sürecin itici gücü oluyor. Elbette hoş görü olmalı. Her inanışa saygılı olunmalı. Ama bu bambaşka bir şey. Bunun adını koymak için zorlanmaya gerekte yok. Bu kültür ve inanç işgalinin bir biçimidir. Kültür konusunda çok yol aldıkları gerçek. Şimdi sıra inanç konusundaki işgalin başlangıcındayız. Buna bir ad koyun sevgili din adamları.
VAİZ 14 Yıl Önce
üzüntünü paylaşıyorum.teşekkür ederim duyarlılığına... evet! biz din görevlilerinin öz eleştiri yapması gerekiyor.eksiğimiz çok... Bozulmanın siyasi, ekonomik, sosyal vs. pek çok sebebi var. kanunlarımız,hoş görü adında misyonerliğe izin veriyor. Ama o adamların yaptıkları misyonerlikten daha çok din cambazlığı...ekonomik durumu kötü olanların eline biraz dolar sıkıştırıp onları kandırmak... dediğiniz gibi inanç işgali yapmak. Evet, diyanet'in de yurt dışında 6000 adet camisi var.( Avrupa, amerika, türki cumhuriyetler, balkanlarda) bu camilerimizde hep görevlilerimiz var. ancak buradaki din adamlarımız orada islam misyonerliği yapmıyorlar, oradaki yurttaşlarımızı dini hususlarda aydınlatmak için görev yapıyorlar. ve kesinlikle para vereyim de müslüman ol demiyorlar. bunların ikisi farklı şeyler. Dolayısıyla bu inanç sömürücülüğünün önüne geçilmeli. Hem dini doğru anlatarak, hem ekonomiyi canlandırarak hem de siyasi boşlukları doldurarak bu sömürüden kurtulabiliriz. Teş. edrm krdşm
yedibela 14 Yıl Önce
ölüm ancak bu kadar güzel anlatılır. en ince ayarına kadar anladın mı? kalemine sağlık teşekkürler osman hoca
nehriseda 14 Yıl Önce
yazılarının takipçisiyim,herzamanki gibi mükemmel olmuş.eline sağlık.
feridun 14 Yıl Önce
vaiz hocam döktürmüşsün yine herkesin anlayacağı dilden kalemine sağlık okuyoruz istifade ediyoruz mesela peygamberimizin çok eşliliği hakkındaki yazını da beğendim bundanda istifade ettim