Adam seksen döneminde milli iradeye karşı yapılan askeri darbeyi övmesi yetmiyormuş gibi, Diyarbakır Cezaevi'ndeki vatandaşlara dışkı yedirilmesi olayını da gayet normal buluyormuş.
Ve röportajı yapan Radikal Gazetesi'nden Armağan Çağlayan'a “Sen çişini içmez misin?” diye soracak kadar akli melekeleri ile yollarlını ayırmış.
Yahu arkadaş, Celâl Şengör'ün “Allahsız” olduğunu biliyor ve bu konuya nasip meselesi diyorduk da insanlıktan nasibini alamamış kalpsiz bir yaratık olduğunu bilmiyorduk! Bunu da yeni öğrendik.
Açıkçası, halkı bu kadar aşağılayan adama dışkı yemek yakışır, vatandaşa değil!
Saygı duymayı bilmeyen hiç kimseye saygı duyulmaz!
Elit olmak için de farklı fikirleri zenginlik olarak algılayıp, farklı seslere, farklı fikirlere saygı duymayı bilmek gerekmektedir.
Farklı seslere, farklı fikirlere saygı duyamayan bir insan, Ordinaryus da olsa, dünyanın tüm ilmini hatmetmiş de olsa, vız gelir tırıs gider.
Hiç okul okumamış, Anadolu kokan, saygı ve sevgi dolu bir insan, şahsım adına itibar bakımından çok daha yüksek bir konumdadır.
Demokrasi karşıtı, faşist bir yapıyı savunarak, halka fikir hürriyeti tanımayan şu sözler de bu narsist herife ait:
“ Cahil ve akılsız bir iş yaparsa bu iş adam gibi olabilir mi? Bu soruya siz ne cevap vereceksiniz? İşte oligarşi, oligarşi… Yani eğitimsiz bir grup hiç oy kullanmayacak! Az sayılsın, çok sayılsın falan değil.”
Hey gidi Celâl Şengör hey! “ Benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir mi?” diyen Aysun Kayacı'ya dahi tur farkı bindirdin.
Siz var ya siz kendini elit olarak tanıtanlar, sizin IŞİD militanlarından hiçbir farkınız bulunmamaktadır.
Onlarda kendilerinin düşünceleri hariç her düşünceye düşmanlar, sizde. Tek farkınız, onlar silah ve kılıçla adam öldürüyor, siz ise kelimelerinizle.
Yahu Celâl Şengör! “ Hocam bu şu anlama geliyor mu: Kenan Evren’in 12 Eylül döneminde yaptığı her şeyi onaylıyorum."Cevap: Her şeyi tasvip ediyorum! Evet, istisnasız” sözlerine imza atabilecek kadar kalbin taş mı kesildi?
Kandan beslenen Kenan Evren ve avanesi tarafından hiç senin işlemediğin bir suçtan dolayı, cezaevine tıkılıp ve hiç işlemediğin suçu itiraf etmiyorsun diye, seni Filistin askısına alıp, önünde de karına tecavüz ettiler mi?
Bunu geçtik, suçsuz yere makatına şişe, cop ve (sana göre büyük ihtimal zevk veren maddelerdir) türevlerinden sokup, erkeklik onurunu ayaklar altına aldılar mı?
Anladık insan dışkısını bal niyetine yersin, çişi de sıvı niyetine içersin de senin yaşama hürriyetini hiç elinden aldılar mı?
Hürriyetin ile birlikte erkeklik organına elektrik verilerek zürriyetini elinden aldılar mı?
Anlaşılan sana hiçbir şey yapmamışlar. Hiç dayak da yememişsin. Gerçi dayak yiyecek bir pozisyonunda olmamışsın ki hiç! İnsan içine çıkacak hâlin kalmamış.
Baksana yoksa şu sorulara şu cevapları verir miydin hiç:
“ Hocam 'halka' karışıyor musunuz? Hayır. Senelerdir. Amerika’dan geldiğimden beri hayır. Yani… 30 yıldır, 20 yıldır...1981’den beri. 35 yıldır? Evet. Hiç arasına girmedim halkın. Sinemaya bile pek az gittim. Genellikle de bilim kurgu ve James Bond filmlerini seyretmeye.
1981’den beri ben ne otobüse bindim, ne alışveriş yaptım. Ekmek bile almadınız? Hayır, hiç ekmek almadım hayatımda.
Yurtdışında yaşadığım dönemler ve Türkiye'de araziye gittiğim zamanlar hariç...
Gerçi arazide de genellikle ben almıyordum; şoför, bizi kim götürüyorsa, o alıyordu. Yani almak istemediğim için değil, ihtiyaç olmadı. Sevmiyorsunuz? Vallahi denemediğim için bilmiyorum. Herhalde mecbur kalsam gider alırım. Hayır, hayır; halkla ilgi bir şeyler yapmayı ya da içine karışmayı da sevmiyorsunuz. Sevmiyorum hayır. Baştan beri sevmedim. Onun için de jeolog oldum zaten.”
Ayrıca, Türk sinema tarihinin en çok sevilen, hem garibanı, hem de zengini tarafından takdir edilen, filmlerinde kendimizi bulduğumuz, saygılı adam, seviyeli adam Kemal Sunal'a:
“ Kemal Sunal’a hiçbir zaman tahammül edemedim. Küfür etmeyi komik olmak zanneden zavallılardan” diyerek, halk ile arandaki mesafeyi her türlü belli ediyorsun. Kusura bakma aptal olan halk değil, dışkı yemekten haz aldığını söyleyen, beyne giden damarlarında tıkanıklık yaşayarak düşünme güdüsünü yitiren sensin. Bu ülke halkı Kemal Sunal'ı bağrına basmıştır yediden yetmişe; lâkin senin adını dahi bilen insan sayısı azdır!
Yazının Dibi; senin takdir edilecek tek yönün, zamanında darbe anayasasına evet deyip, darbeye alkış tutup, bugün Kenan Evren’i yerden yere vuranlara rağmen, hiçbir şeye aldırış etmeden “ delikanlı” gibi Kenan Evren’e olan sevgini dile getirebilmendir. Başka da kayda değer ne bir tavrın, ne de bir sözün vardır.
Selâm, sevgi ve muhabbet ile…
BURAK KILIÇASLAN
ÇİŞ İÇİP DIŞKI YİYEN PROFESÖR !
Paylaş
şakir 9 Yıl Önce
gerçekten ço kgüzel bir yazı olmus anlayana tabi