Bismillahirrahmanirrahim... Alemlerin Rabbi Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla...Hamd yalnız Allah'u Teala'ya aittir.
Onun yüce selamı Peygamber Efendimiz H.z Muhammed Mustafa (s.a.v)Ümmedi’nin ve kendisinin üzerine olsun. Tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak yani zillet demektir.
Tezellül, kötü bir huydur ve haramdır. Bir günlük yiyeceği, içeceği olan bir kimsenin, başkalarından yiyecek, içecek, para istemesi, dilenmesi, tezellül olur ve haramdır.
Dünyayı kazanmakta nefisler için zillet, ahireti kazanmakta ise izzet vardır. Allah'ü teala'ya iman eden, Onun emirlerine boyun eğen, başını secdeye koyan, aziz olur. Kendi nefsine, kendisi gibi aciz olan insanlara boyun eğen, dünyalık ele geçirmek için onlara boyun eğen, dünyalık ele geçirmek için onlara yaltaklık eden de, zelil, hakir olur.
Zillet, aşağılık, hakirlik demektir. İnsan, sadece Allah'u Teala'nın huzurunda, kendini böyle aşağı, hakir görür. Yaratanının huzurunda kendini aşağı görmesi, insanı aziz eder, yükseltir. Çünkü ibadet, züll ve zillet demektir.
Yani, insanın Rabbine, mabuduna, hakir olduğunu, aciz, muhtaç olduğunu göstermesidir. Fazla hediye almak için az bir şeyi hediye olarak vermek, tezellüldür, bayağılıktır. Zaruret olmadan, herhangi bir kimseden bir şey istemek, dilenmek haramdır. Zaruret ve ihtiyaç halinde mubah olursa da, istemek, o kimsenin, derecenin azalmasına sebep olur.
Resulullah efendimiz, Hazret-i Ömer'e hediye olarak bir şeyler gönderir, Hazret-i Ömer de, bunları almayıp geri gönderir. Karşılaştıkları zaman Peygamber efendimiz;-niçin almadın? diye sual edince Hazret-i Ömer,-Ya Resulallah,(En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır)buyurmuştunuz, bunun için almadım deyince, Resulullah efendimiz;-o sözüm, isteyip de almak içindi.
İstemeden gelen şey, Allah'ü Teala'nın gönderdiği rızıktır buyurur. Bunun üzerine Hazret-i Ömer;-Allah'ü Teala'ya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım cevabını verir. Herhangi bir ziyafete davet olunmadan gitmek, tezellüldür.(davet edilen yere gitmemek günahtır. Davet olunmadığı yere gitmek hırsızlık etmek olur)buyuruldu.
başkasından sadaka istemekte; Allah'ü Teala'nın nimeti az gönderdiğini haber vermek, kendini zelil etmek ve istenilen kimseye eziyet etmek gibi zararlar vardır. Bunlar, zaruret olmadıkça caiz değildir. Peygamber Efendimiz ;(aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allah'ü Teala'dan beklerse, Allah'ü Teala, ona bir senelik rızık kapıları açar)buyurmuşlardır.
Netice olarak, Allah'ü Teala'dan isteyen aziz insanlardan isteyen ise zelil olur.
Yahya bin Muaz-ı Razi hazretlerinin buyurduğu gibi: 'İnsanı, Allah'ü Teala'dan uzaklaştıran şeyleri istemekte zillet, ahireti istemekte ise izzet vardır.'. Allah-ü Teala hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin bozuk olmasından korusun! Allah'ın selamı, rahmeti, mağfiret ve hidayeti hepinizin üzerine olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim.
ÜMRAN BERAT ÖZKURNAZ
Onun yüce selamı Peygamber Efendimiz H.z Muhammed Mustafa (s.a.v)Ümmedi’nin ve kendisinin üzerine olsun. Tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak yani zillet demektir.
Tezellül, kötü bir huydur ve haramdır. Bir günlük yiyeceği, içeceği olan bir kimsenin, başkalarından yiyecek, içecek, para istemesi, dilenmesi, tezellül olur ve haramdır.
Dünyayı kazanmakta nefisler için zillet, ahireti kazanmakta ise izzet vardır. Allah'ü teala'ya iman eden, Onun emirlerine boyun eğen, başını secdeye koyan, aziz olur. Kendi nefsine, kendisi gibi aciz olan insanlara boyun eğen, dünyalık ele geçirmek için onlara boyun eğen, dünyalık ele geçirmek için onlara yaltaklık eden de, zelil, hakir olur.
Zillet, aşağılık, hakirlik demektir. İnsan, sadece Allah'u Teala'nın huzurunda, kendini böyle aşağı, hakir görür. Yaratanının huzurunda kendini aşağı görmesi, insanı aziz eder, yükseltir. Çünkü ibadet, züll ve zillet demektir.
Yani, insanın Rabbine, mabuduna, hakir olduğunu, aciz, muhtaç olduğunu göstermesidir. Fazla hediye almak için az bir şeyi hediye olarak vermek, tezellüldür, bayağılıktır. Zaruret olmadan, herhangi bir kimseden bir şey istemek, dilenmek haramdır. Zaruret ve ihtiyaç halinde mubah olursa da, istemek, o kimsenin, derecenin azalmasına sebep olur.
Resulullah efendimiz, Hazret-i Ömer'e hediye olarak bir şeyler gönderir, Hazret-i Ömer de, bunları almayıp geri gönderir. Karşılaştıkları zaman Peygamber efendimiz;-niçin almadın? diye sual edince Hazret-i Ömer,-Ya Resulallah,(En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır)buyurmuştunuz, bunun için almadım deyince, Resulullah efendimiz;-o sözüm, isteyip de almak içindi.
İstemeden gelen şey, Allah'ü Teala'nın gönderdiği rızıktır buyurur. Bunun üzerine Hazret-i Ömer;-Allah'ü Teala'ya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım cevabını verir. Herhangi bir ziyafete davet olunmadan gitmek, tezellüldür.(davet edilen yere gitmemek günahtır. Davet olunmadığı yere gitmek hırsızlık etmek olur)buyuruldu.
başkasından sadaka istemekte; Allah'ü Teala'nın nimeti az gönderdiğini haber vermek, kendini zelil etmek ve istenilen kimseye eziyet etmek gibi zararlar vardır. Bunlar, zaruret olmadıkça caiz değildir. Peygamber Efendimiz ;(aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allah'ü Teala'dan beklerse, Allah'ü Teala, ona bir senelik rızık kapıları açar)buyurmuşlardır.
Netice olarak, Allah'ü Teala'dan isteyen aziz insanlardan isteyen ise zelil olur.
Yahya bin Muaz-ı Razi hazretlerinin buyurduğu gibi: 'İnsanı, Allah'ü Teala'dan uzaklaştıran şeyleri istemekte zillet, ahireti istemekte ise izzet vardır.'. Allah-ü Teala hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin bozuk olmasından korusun! Allah'ın selamı, rahmeti, mağfiret ve hidayeti hepinizin üzerine olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim.
ÜMRAN BERAT ÖZKURNAZ