Kirkagac.NET köşe yazarımız Akın Yakıt yine önemli bir konuyu ele alıyor. Kırkağaç’ın yok olan tarihini konu alan yazısıyla bu hafta siz okuyucularının karşısına çıkan Akın Yakıt, çok önemli bir Kırkağaç tarihi hakkında ki gerçekleri siz okuyucularının yorumlarına sunuyor. İşte Akın Yakıt’ın bu haftaki çok önemli yazısı, fotoğrafları ve hazırlanan videosu.
HERŞEY KIRKAĞAÇ İÇİN
Tarih ve kültür yüklüdür Kırkağaç’ım..Neresine değseniz adeta hazine fışkırır…
Evleri,toprağı,gelmiş geçmiş tüm insanları..
Hazinedir Kırkağaç…
Günümüz şartlarında bu hazineyi ne yazık ki iyi değerlendiremiyoruz…
Tarihimizi iyi kullanamıyoruz…
Elimize ne geçtiyse yıkmışız…
Var olanlarını da kendi kaderine terk etmişiz…
Uzun yıllar yaşadığım Milas tan sadece birkaç örnek vermek isterim sizlere…
Milas birçok medeniyete başkentlik etmiştir..
Dolayısıyla her kültürün bıraktığı izler de korunmuştur..
Bu sayede bu ilçemiz birçok turist ağırlamakta ve o turistler Milas’ın tarihi harabelerini ziyaret etmekte ve Milas esnafına iyi paralar kazandırmaktadırlar..
Çünkü orada tarihi eserler korunmaktadır…
İkincisi geçin Selçuk’un Şirince kasabasına…
Ne kadar Yunan ve Rum evi varsa hatta mevcut kilise,devletin cebinden tek kuruş harcanmadan restore edilmiş ve turizme açılmıştır..
Şirince’nin resmi nüfusu 1000 kadardır..
Gidin görün günde en az 5000 kişi ziyaret etmekte ve köy ekonomisine katkıda bulunmaktadır..
Artık tüm kentler bacasız ekonomiye,yani turizme yönelmişlerdir..
Soma örneğinde gördüğümüz gibi bir termik santral koskoca havzayı yok etmekte,zehirli gaz saçan bacalar sayesinde ilçede yaşam çekilmez duruma gelmiş ve hatta Kırkağaç’ı etkiler hale gelmiştir…
8 ay güneşin var olduğu bu güzel bölgemin nadide ilçesi Kırkağaçımız elinde tüm güzellikler olduğu halde bulunduğu konumu hak etmemektedir.
Zeytinimiz var,zeytinyağımız var…
Tarihimiz var,tarihi yapılarımız var…
Herkesi kıskandıracak Çam mesiremiz var..
Kavunumuz var…Verimli topraklarımız var…
Peki tüm bu olumlu şartlar varken kendimizi ne kadar tanıtabildik?...
Asla yeterince tanıtamadık….
Benim zeytinimden ve zeytinyağımdan Akhisar ve Edremit nemalandı…
Biberim,domatesim oldu bittiye gitti..
Organize tarım sanayimiz bile yok…
Kırkağaç kavunu diye mayıs ayında birçok markette satıldı kavun…
Oysa o satılanlar Kırkağaç kavunu değildi…
Küçük işletmelerin önü açılsa,örneğin turşu ve salça fabrikaları için girişimler davet edilse,istihdam sağlanılsa..
Gidin Gökova’ya,turizmin 12 ay var olduğu bu belde kışları karavan ve bungalow turizmi ile geçinmektedir…
İşte size Kırkağaç Çamı….
Buraya güzel bir ahşap restaurant ve akabinde 30 ya da 40 bungalow ev yapılsın….
Isıtmalı,turizme açık…Tanıtın ve karavan turizmini buraya davet edin.
Yayla ve çam havasında yaşamak isteyenlere bu evleri senelik kiralayın.
Bunun yanında birçok aktivite de gerçekleşir..
Kırkağaç Çamı yılda 15 gün değil 12 ay hizmet veren bir mesire yeri haline getirilmelidir.
Biran önce bunların yapılması gerekmektedir..Kırkağaç kabuk değiştirmeli ve ileriyi görmelidir..
30 bin nüfuslu bu güzel ilçemde akşamları ailesi ile ya da misafirleri ile birlikte gidilecek tam donanımlı bir restaurantı bile yoktur…
Bu konunun düşünülmesi gerektiğini belirtmek isterim..
Günü geçirmeye çalışmayalım…..
Bu güzel şehir hepimizin şehri…
Her türlü yeniliğe karşı gelecek çağdışı insanlar olsa da,her türlü medeniyeti kanıksamayan kişiler olsa da bu şehir bizim şehrimiz.
Bacasız turizme hizmet verecek tüm mekanlar restore edilmeli,kültürel bağlarımız olan ister yabancı ister yerli diğer belediyelere ziyaretler yapılmalı“kardeş belediye” ilan edilmeli ve hatta heyet olarak oralara gidilmeli ve o insanlar da şehrimize davet edilmelidir…
Bakın turizm nasıl oluyor?....
İlçemizde Yüksek okul var..
Bu sevgili öğrenciler her konuda ilçemiz ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar…
Sayıları artsa, üniversitedeki bölüm sayısı artsa, Kırkağaçımızın her şeyi Jandarma Komando Alayı Komutanlığı ile diyalogları geliştirip, izne çıkan askerlerimizin tüm ihtiyaçları ilçemiz esnafı tarafından karşılansa, haftanın 3 günü de olsa askerlerimiz şehrimizi ziyaret etseBiz onlara gerçek misafirperverliğimizi daha da fazlasıyla göstersek...
Bizim nüvemizde vardır dostluk, arkadaşlık, misafirperverlik….Hani onlara pideli paçamızı, topalağımızı, yoğurtlu kebabımızı sunsak…
Sahi bu kadar muhteşem mutfağımız varken bizler neden yemek fuarı düzenlemiyoruz?..
Bir kültür, bir yaşam biçimidir Kırkağaçım…
Sabah uyandığınızda mis gibi tarla kokusu,birbirine “hayırlı işler,günler” dileyen insanların var olduğu ve hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı o muhteşem ilçemdir Kırkağaç…
Elimizde birçok ürün tohumu var..
Çevre il ya da ilçelere satsak,tohum takasına girsek,açık pazarlar oluşsa…
Bir zamanlar destanlar yazmış, koskoca ilçemi zaferlere taşımış gururumuz ACARİDMAN’ımız var..
Şampiyon olduğu yıllarda 3 ya da 5 yabancı oyuncuyla şehrimizi temsil etmişti…
Şimdilerde bir tek yerli evladımız bu takımda yerini alamamaktadır..
Altyapının kurulmayışı sonucunda bu güzide takımımıza yetenekli evlatlarımızı kazandıramıyoruz ne yazık ki… Folklor, yöresellerimiz de maalesef unutulmuştur…
Kırkağaçımızın folklor konusunda uzman evladı Ahmet SİS ne yazık ki Soma’ya kaptırılmış, bu değerli kardeşim de haklı olarak Soma İlçesi kültürüne hizmet vermektedir…
Ali ve Saide ANGI gibi değerler de göz önüne alınmamaktadır..
Kırkağaç Belediyesi kültürel anlamda daha da ileri gitmeli ve bu nadide Şehrimizi de ki tüm kültürel aktiviteleri masaya yatırmalı ve biran önce uygulamaya gitmelidir..
Çam’a acilen bir peyzaj mimarı ya da mimarları getirilmeli doğal bir görünüme kavuşturulmalıdır.
Pazar yeri modern bir şekil almalı,ucube yapılandırılmadan ve insanların çile çekmesinden kurtarılmalıdır..
Kış mevsimine girdiğimiz bu dönemde insanlar doğal şartlardan mı korunacak,biryandan da o koşullarda evine neyi götüreceğinin hesabını mı yapacak?.Hemen hemen birçok ilçemiz modern Pazar yerine kavuşmuştur…
Darısı Kırkağaç’a, Şehrimizde, artan araç sayısını göz önüne alırsak yeterli otopark maalesef yoktur.
Mevcut otopark çarşının göbeğinde ancak nedense pek rağbet görmemektedir..
Birçok şehir,otopark sorununu yeraltına yapmakla çözümlemektedir..
Şehrimizin uygun bir yerine yapılacak ve merkeze yakın olması ön planda tutulacak bir otopark hem estetik açıdan hem de beton görüntüsü olmaması açısından da uygun olur düşüncesindeyim..
Kırkağaçımı 3 aydır tüm yerleri ile gezdim ve resimledim…
Yeşil alanlar, parklar için Belediye Başkanımız Sayın Gedüz’e teşekkür ederim…
Bir büyüğü olarak da bu naçizane önerilerimi dinlemesini tavsiye ederim..
O’nun iyi niyetli girişimlerinin her zaman destekçisiyim..
Elbette bu güzel şehrimi nasıl istenilen şekle getiririz düşüncesinde de eleştirilerimizi Sayın Başkan olumlu karşılar ve bizleri dinleme lütfün da bulunur…
İktidar sensin Sayın Başkan…
Soma ile Akhisar arasında kaldığımız sıkışıklıktan bizleri kurtaracak yerel yönetimler ve olumlu teşebbüslerdir…Kısır döngüleri,siyasi çekişmeleri,particiliği bir yana bırakalım…”
Kendi partimden olanın işini görürüm” zihniyetinden uzak olmak prensibini daha da geliştirmeliyiz.…
Bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz…
Yarın çok geç olmadan,yarın,size daha fazla faydalı olabilecek insanların çevrenizden uzaklaşmadan, dostça, abice ve kardeşçe bu önerilerimi lütfen dinleyin…
Bir de eklemek istediğim özel bir konum olacak…
Topraklarımız elverişli fakat seracılık fazla gelişmemiş…
Bakınız sevgili Kırkağaçlılar,13 km ötemizde termik santral ve 15-
Soma termik santralından çekilecek izale hattı ile hem şehir ısınır, hava kirliliği de olmaz hem de seracılık gelişir ve çiftçimiz neredeyse 12 ay ürün sağlar ve kazanç elde eder..
Keza Gelenbe den geçen doğalgaz acaba niçin şehrimize uğramadı..?
Manisa’nın muhtelif ilçelerine verilen doğalgazdan Kırkağaç niye mahrum kaldı?..
Amaç,insanların rahat ve mutlu yaşamasıdır…
Kömür,kül derdi ile uğraşmak yerine tertemiz doğalgaz ile ısınmak varken, Kırkağaç Halkına bu kolaylık neden sağlanmadı?..
Bu kadar medeniyeti ve kültürü bir arada yaşamış ve yaşayan Kırkağaç’ta henüz “KIRKAĞAÇ KÜLTÜRÜNÜ” tanıtan bir kurum ya da dernek var mı bilmiyorum ancak yoksa derhal program dâhilin de kurulmalı varsa da ehil insanların önderliğinde daha aktif hale getirilmelidir…
Bu yazım kesinlikle kimseyi eleştirmek için değil aksine naçizane önerilerimdir…
Ben mühendis, mimar, tarihçi değilim…
Güzel ülkemin birçok yerini gezmiş, incelemiş ve dersler çıkarmış sade bir vatandaşım…
Olabilecek ve olması gereken önerilerimi sizlere sundum…
Herşey bu güzel ilçem Kırkağaç içindir…Sırası geldiğinde de diğer naçizane önerilerimi ve eleştirilerimi burada yapacağım…
Sizler için hazırladığım yeni video slayt gösterisinde, Kırkağaç’ın yıkılan,yıkılmakta olan, bir türlü restore edilemeyen mekanlarını, evlerini izleyeceksiniz..
Gidenler gitti,hiç olmazsa kalanlarını kurtaralım ve turizme kazandıralım…
Gerek butik otel ve gerekse kafe olarak değerlendirilecek şekilde restorasyonları yapılmalıdır..
Gelecek nesillere tarihi eserlerimizi bırakalım..
Yıkılmalarına asla göz yummayalım…Herkese saygı ve sevgilerimle…
Akın YAKIT
akıncığım,
doğru yoldasın devam et..korkma seni ve kırkağaç'ı sevenler seninle birlikte..