Tarih hiç şüphesiz, hepimizi çok ilgilendiren bir konudur.
Dünya, ülke ve yerel tarihler çoğu zaman ilgimizi çekmiştir. Bilmediğimiz, görmediğimiz olaylar, kişiler ve yerler her zaman araştırma konusu olmuştur.
Çok sevdiğim Kırkağaç’ımın tarihi beni her zaman etkilemiştir.
Muhteşem kültürel, doğal ve tarihsel birikimleri olan bu güzel şehrimin tarihi, doğası ve tarihi simalarını internet ortamında “Mynet” ve Facebook’ta ki “BİR ZAMANLAR KIRKAĞAÇ” sayfalarında yayınlamış bilinmeyen yada bir çoğumuzun hatırlayıp hatırlayamadığı tarihi simaları ve mekanları sizler için sergilemiştim.
Bana bu konuda ilham kaynağı olan değerli ağabeyim Opr.Dr Ümit Evran’a bir kez daha teşekkür ederim.
Kırkağaçımızın için kim olursa olsun olumlu yapılan her şeyi ayakta alkışlayalım. Olumsuzluk varsa da eleştirelim.
Taraflı tarafsız, kim olursa olsun, ön yargıdan uzak yapıcı eleştiriler ile bu güzel şehrimizin makûs talihini burada kırmaya, devleşen Soma ve Akhisar arasına sıkışan bu güzide şehrimin niçin bir adım öne çıkamadığını analiz ile burada tartışalım.
“Kırkağaç’tan bir şey olmaz diyenlerin bu güzel şehre haksızlık ettiğini burada sergileyeceğim. Kırkağaç’ım “Keşke” lerle yaşadı.
Keşke yapılmasaydı, keşke yıkılmasaydı, keşke olmasaydı dedik.
Kırkağaç “keşke” leri hak etmeyen güzide bir şehirdir.
Bu “keşke” leri yaşatanları asla affetmiyorum ve halkımızda affetmiyor.
Sevgili dostlarım uzun zaman şehir dışında kaldım.
GÖKOVA gibi bir cenneti bırakıp bu harika şehre geldim. İnanın buradaki dostlukları başka bir yerde bulamazsınız.
Ve inanıyorum ki Kırkağaç dışında olan Kırkağaçlılarda Kırkağaç’ta yaşadıkları en güzel hatıraları birbirine anlatmakla meşguller.
Restore edilmekte olan çarşımızı gördüm. Ümit ederim ki en kısa zamanda Tevfikiye ve Memiş Mahallelerinde ki tarihi Rum evleri de restore edilir ve turizme kazandırılır.
Bir dahaki yazımda bu konuya fazlasıyla ve belgeleri ile değineceğim, gerçeği herkes görecek.
Kırkağaç’ımın “Dünü ve Bugünü”. Bu sayfamda sizlere tüm gerçekliği dün ve bugünün ayrıntılarını, 1930’ların modernliğinden 2012’lerin farklı Kırkağaç’ına nasıl geldiğini burada bulacaksınız.
Düşman işgali görmüş, Kurtuluş Savaşı yaşamış, bir çok askeri garnizon ağırlamış, bu güzel ilçemizin neden milli bayramlara rağbet etmediklerini ayrıca tartışacağız.
Pideli paçamızı, kavunumuzu, yoğurtlu kebabımızı, topalağımızı ve daha birçok güzel yemeğimizi sergileyeceğimiz fuarların özlemini çekiyorum.
Bunu tartışacağız.
Geçenlerde İstanbul’dan bir arkadaşımı ağırladım bu güzel ilçemde.
Kırkağaç’ın hemen hemen her yerini gezdik onunla.
Bana şunu söyledi “İstanbul’da bile bu kadar yeşil alan yok” dedi.
Küçük Çamı, Mahfel, karşısında ki park yerini, eken havuzu ve civarını, istasyon yolundaki parkı, yeşil alanları ve devam etmekte olan, Büyük Çamı yeniden inşaya soyunan Belediye Başkanımız Yaşar İsmail Gedüz’e buradan teşekkürlerimi sunuyorum.
Artık Kirkagac.NET’teyim.
Ve daha detaylı şekilde Kırkağaç’ımızın Dünü ve Bugünü burada tartışıp, olumlu yada olumsuz yorumlarınızı burada bekleyeceğim.
İlk yazımda sizlere son yaptığım Kırkağaç’ın 1930, 1940, 1950 yıllarının görüntülerini içeren videomla sizlere MERHABA diyorum, hepinize saygı ve sevgiler.
AKIN YAKIT
(Kirkagac.NET)
[email protected]
İŞTE ESKİ KIRKAĞAÇ
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2012, 23:46
Teşekkürler dostum. Durmak yok, yola devam.