Çok kıymetli hemşerilerim..
Şehirler tarihleri ve kültürleri ile yaşarlar..
Zaman zaman gerek siyasi gerekse bireysel çekişmeler olsa da dostluk yüklüdür Kırkağaçım..
Bu topraklarda doğdum, büyüdüm, özlemle dolu yıllardan sonra tekrar o güzel şehrime döndüm.
Eski Kırkağaç ile şimdiki Kırkağaç'ın araştırmasını yaptım..
Yaklaşık bu araştırma 5 yıl devam etti ve halen ediyor..
Çok değerli kardeşim Hasan KARAOSMANOĞLU bana bir kitap hediye etti..
Bu kitap Kırkağaç’ın tarihini içermekte ve 1630'lu yıllardan yakın zamana gelmekte…
Kırkağaçımın tarihini yazan yazar kim biliyormusunuz?...
Belki açıklayınca "hadi oradan" diyecekseniz…
Evet kitabın ismi “TARİHTE AYANLAR, KARAOSMANOĞULLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME”…
Veeee kitabın yazarının ismi de YUZO NAGATA, yani bir Japon…
Bir Japon vatandaşı geliyor ilçeme bizim tarihimizi araştırıyor..
Defalarca okuyacağınız bir kitap..
Kitapta ki en ilginç bölümlerden birtanesi de 1830 yıllarında Kırkağaç’ın nüfusunun 20 bin olduğu ve 2 bininin de Rum olduğu yazılı..
Bugün nüfusumuz da hemen hemen aynı?.
Peki ilçemizden bu göç niye yaşandı.?.
Kırkağaçımıza hizmet etmesi gereken vatandaşlarımız bu güzel ilçemizden niye ayrıldı..?
Bu konuya da gelecek günlerde değineceğim..
Sevgili Hemşerilerim;
Demekki şehrimiz tarih ve kültür konusunda bir hazine…
Bazılarına göre, yani tarihi bilmeyen tiplere göre şehrimizin o muhteşem tarihi yapıları restarosyon olup turizmin hizmetine verildiğinde, hamam tellaklığı ya da avrupadan gelecek zengin insanların bavullarını taşımak gibi bir iş üstlenileceği, bazı yorumcular tarafından ne yazık ki yazılmaktadır..
Tarihi ve yapılarını hangi medeniyete ait olursa olsun korumayı bilemeyen, yıkan, eleştiren insanlar, bu ülkeye ve şehre en büyük kötülüğü etmektedirler..
Tüm kentlerimizde tarihi yapılara önem verilmekte ve restorasyon çalışmaları yapılmaktadır...
Ülkemizdeki bu çalışmalara “Hamam edebiyatı, dansözlü oteller”diyen zihniyet neyazık ki Kırkağaçımızda da vardır..
Esefle kınıyorum..
Oysa tarihine sahip çıkmakla bunun bir alakası da yoktur..
Keşke o tarihi yapılarımız biran önce restore edilse ve keşke yabancı turistler de tur kapsamında buralara davet edilebilse.
Esnaf ve şehir kazanır…
Dar bir kafa ile önünü göremeyenler zaten Kırkağaç'a en büyük zararı vermişlerdir..
Bir ülke ve şehir her zaman tarihi ile gurur duyar..
Kırkağaç Kurtuluş Savaşı yaşamış bir şehirdir..
Elbette bu ilçemizde birçok medeniyetler de hüküm sürmüştür..
Cumhuriyet'in ilanından sonra da ilçemiz zamanla modern bir görünüme kavuşmuştur..
Aradan geçen yıllar sonucunda şehrimiz birçok yapılaşmaya gitmiştir..
Modern binalar ve işyerleri de elbette yapılacaktır..
Ancak geçmiş yılların o harika yapıları da derhal aslına uygun restore edilmeli ve turizme açılmalıdır…
Geçmişi asla inkar edemeyiz…
1910'lu yıllardan 1970'lere kadar olan tarihi simalar ve mekanları burada zaman zaman izleyeceksiniz…
O yılların insanlarının modern kıyafetlerini, yaşam tarzlarını da burada bulacaksınız..
İnsanların birbirlerine daha saygılı davrandıkları, dostlukların, arkadaşlıkların ve samimiyetin had safhada olduğu o muhteşem yılların siyah beyaz resimlerine tanık olacaksınız..
Çoğu hemşehrim, şimdiye kadar görmediği, dedesinin, ninesinin, babasının, akrabasının ya da arkadaşının resmini burada yani bu sayfada görebilecek…
Kırkağaç her konuda bir kültür hazinesidir…
Her ne kadar bu kültürü bilmeyen tipler eleştirse de Kırkağaç, bizim Kırkağaçımızdır..
Bilenler bilsin o da bize yeter zaten..
Herkese saygı ve sevgilerimle…
kın kırkağaçımemleketimoldğu için çok seviyorum akın teşekkürler saruhan hoca öldüğü için çok üzüldüm ya sabır çok derdi canım hocam türkçe hocamız da öldğüne çok üzüldüm canım hocalarım naman hoca kırkağaça gelirse çok sevinirim akın okul yıllarını unutamayız en güzel yıllarımız orta olulda geçti hepsi çok iyi hocalardı akın hayırlı işler akın çok çok teşekkürler ahmet