Kırkağaç’ımızın tarihi ve geçmiş mimarisinin artık üniversitelerde tez olarak da verilmeye başlandığını bir önceki yazımda bahsetmiştim.
Geçen Pazar günü Ege Üniversitesinde master yapan genç mimarlarımız geldi ilçemize. Benden tarihi yapılar konusunda yardımcı olmamı istediler.
Şehrimin tarihi yapılarıyla ilgilenilmesi beni de mutlu etmişti.
İlk olarak Zorağa Mahallesindeki eski Kaymakam Konağı olan şimdiki sahipleri Kadıoğlu ailesine ait muhteşem yapıya gittik.
Mimarlar hayran kaldılar bu binaya.
Ancak bakımsızlıktan ve kullanılmadığından hatta sit alanı dahilin de olduğundan o güzelim bina göz göre göre çürümekte.
Ardından sık sık fotoğraflarını yayınladığımız 1889 yılında Ermeniler tarafından yapılan sarı boyalı o muhteşem binaya girdik.
Eski karakol olarak da bilinen bu bina, dışarıdan tüm muhteşemliği ile görülse de içi yağan yağmurlar nedeniyle tavandan suyun akması sonucu gittikçe bozulmaktadır.
Genç mimarlarımızın ilgi odağı olan bu binanın mahzen katına da girdik.
Gerçekten tarihi dokuyu hissetmek istiyorsanız ne yapın edin bu binayı görün.
Hiç olmazsa bu tarihi binanın çatısının onarılmasına izin verilmesi gerekmektedir.
Tüm muhteşemliğine karşın inanın orada bina kurtarılmayı bekliyor.
Bir tarih orada adeta ağlıyor…
Ahşap aksesuarı hiç değişmemiş, sıvaları bile orijinal olan bu muhteşem yapı tam bir tarihi eser.
Mahzenine girdiğimizde hepimiz farklı bir olaya tanık olduk.
Zemin kazılmıştı.
Belli ki defineciler bir yolunu bulmuş ve binaya girmişlerdi.
Ev sahibi bile bu işe şaştı kaldı.
Anlatıldığına göre restoresi için tüm girişimler yapılmış, ancak bir yanıt alınamamış.
Yani bir tarih daha anlayacağınız yavaş yavaş yok oluyor.
Kırkağaç’ımızın ilgi odağı olan bu muhteşem mimari eser de kendi yalnızlığına terk edilmiş durumda, yazık.
Ardından 1891 yılında yapılan ve halen tüm canlılığını koruyan Memiş Mahallesindeki DALGIÇ Ailesine ait bir başka yapıya geldik.
Mimarlar bu binadan ancak 1 saatte ayrılabildiler.
Ve adamlar bu yapıların böylesine kaderine terk edilmesine isyan ettiler.
Geçenlerde Eski Foça’ya gittim.
Orada da var eski evler ancak gidin bir görün.
Hepsi restore edilmiş ve tüm restore edilen binalarda Foça Belediyesinin teşekkür levhasını görebilirsiniz.
Restore edilen binalardan birkaç tanesini de turizme “butik otel” olarak kazandırmışlar.
Meraklıların uğrak yeri olan bu butik oteller nostaljik ve antik bir donanıma sahip.
Konaklaması da bir gecelik 250 lira.
Foça 13.000 nüfusa sahip.
Biz 25.000’lerdeyiz.
Adamlar binaları restore ettikleri gibi şehrin girişindeki dağda bulunan 3 tane yel değirmenini de yenilemeyi başarmışlar.
İlçemizin kültür konseyi derhal toplanmalı ve çevre il ya da ilçelerdeki restorasyonları mercek altına almalı,gerekiyorsa yerinde incelemeli kazançlarını da açıklamalı ve ona göre hareket etmelidirler..
Bir ülkenin can damarıdır tarih. Onu tükettikçe bizler de tükeniriz. Öyleyse bize düşen öncelikle tarih denilen olguyu içselleştirmektir.
Tarihi eserleri koruma bilinci, kültürel ve sosyal açıdan gelişmiş ülke olmanın en önemli özelliğidir.
Tarihi eserlerimize verilen önem sadece camilerle sınırlı kalmamalı Türkiye topraklarında yaşamış gelmiş geçmiş tüm kültürlerin bizlere emanet bıraktıkları eserleri kapsamalıdır. Tarihi eserleri koruma bilinci ilkokul yıllarında öğretilmeli elini atsan tarih dediğimiz ülkemizde bilgi eksikliği ve bilinçsiz hareketlerden dolayı ortaya çıkan tarihi eserlerin ''Talan'' edilmesi engellenmeli ve tüm eserlerin gelecek kuşaklara da ulaşması sağlanmalıdır.
Gel de ağlama yok olup giden kültür eserlerine. Gel de kahrolma elimizle yok ettiğimiz bu toprakların tarihi hazinelerine.
Her tarihi eser birdir tektir ondan başkası yoktur bu dünyada.
Gelin hep beraber olalım, gelin hiç olmazsa bundan sonra elimizdeki tarihi zenginliklerimizin değerini bilelim.
Haydi gelin hep beraber tarihimizi koruyalım, kültürümüzden ötelenmeyelim.
Sayın Kaymakamımız, Sayın Belediye Başkanımız ve tüm değerli ilgili yöneticilerimiz.
Bu tarihi ağlatmayalım.
Biran önce bir yerlerden başlayalım onarmaya…
Kim ki bu tarihi onarırsa bilinsin ki O’nun ismi Kırkağaç tarihine altın harflerle yazılacaktır.
Foto galeri bölümümüzde ilçemizde bulunan ve ilk defa yayınlanacak olan ermeni evinin tüm fotoğraflarını görebilirsiniz.
Değerli okuyucularımız, yine sizler için nostaljik bir video hazırladım.
Kırkağaç’ımızın unutulmayan simalarını içeren bu videoyu lütfen büyük ekran olarak izleyin.
Herkese saygı ve sevgilerimle.
Akın YAKIT
TÜM FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
kırkağaçta rum evi çok yalnız sağlıklı rum evlerini tamir edin