--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

Yok aslında birbirlerinden pek farkları

Her şey aslına dönüyor.

DP CHP’nin içinden çıkmıştı değil mi? DP’yi “Menderes” değil “Alliance İsrailiate”den gelen, namı diğer “Galib Hoca” yani “Bayar” yönetecekti. Menderes öne geçince, onun ipini 27 Mayıs’ta çektiler..

Menderes gelmese arkadan “anti siyonist, dini hassasiyeti çok daha yüksek, kalkınmacı, ahlak ve maneviyatı önceleyen” Milli Kalkınma Partisi, Millet Partisi gibi partiler geliyordu. Halkın teveccühünü DP’ye kanalize etmek için “İmam Okulları”, “fetih” ve “ezan”, “Kur’an kursu” projesi devreye sokuldu!

Yani bütün bunlar “demokrasi aşkı”ndan değil. Senaryo öyleydi. DP ilk “ılımlı İslam projesi” idi bu anlamda. Halk ölümü görüp hastalığa razı oldu. Daha dün de BÇG’yi gösterip FETÖ’ye razı etmek istemediler mi? Ya da 28 Şubat sonrası halkı ANASOL-M’ye kanalize etmek için Apo’yu paketleyip teslim etmediler mi?

CHP “siyasetin kara deliği”ne dönüştü. Bakar mısınız DP, DYP, ANAP, hatta SP’yi bile içine çekip yutuyor.

Demirel ailesinin önemli bir ismi, bir zamanlar sağ’a lider olmasından söz edilen İlhan Kesici bugün CHP Milletvekili.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce en son DYP genel başkanı, TBMM başkanı Hüsamettin Cindoruk’u ziyaret etti ve nasihatlarını aldı.. İnce Ecevitçi, babası ise Demirelci imiş. Cindoruk’u ziyaretinde “hayır duası”nı almış..

Cindoruk ilginç bir adam. 1958 yılında Rahşan Ecevit’in babası, önemli bir ekonomi profesörü olan Namık Zeki Aral’ın avukatlığını yapmış. Menderes’in Yassıada’da avukatlığını yaptığı yazılıp-çizilse de, ailesi bu bilginin doğru olmadığını söylüyor.

Cindoruk’a göre, “Menderes ile Tayyip Bey iki ters kutup, iki zıt adam. Menderes laik, aynı zamanda milliyetçi, İstiklal Savaşı’na girmiş bir adam. Benzer bir yanları yok. Ayrıca Celal Bayar, Atatürk’ün başbakanı, müthiş bir Atatürk hayranı. Bunlar Atatürk düşmanı, (2002’den öncesi için) fetret devri diyorlar.”

 Cindoruk’a göre, Erdoğan darbecilerden daha tehlikeli. Onlar sonuçta demokrasiye dönüyor, ama Erdoğan demokrasi etiketi altında ülkeyi tek adam rejimine götürüyor.

Cindoruk İnce’ye destek veriyor. Hatta ona taktik veriyor. O da Cindoruk’un desteğine büyük değer veriyor..

AK Parti’ye karşı sağ-sol, dindar, liberal, FETÖ’cü, bölücü hepsi ittifak yapmış gözüküyor. Bu gerçek bile niye AK Parti sorusunun cevabı için yeter.

Gözlemlerine göre, Tayyib bey formunu büyük ölçüde koruyor. İlk turda seçimi kazanır. Büyük fark olmaz ama 1-2 puan farkla bu tamam. AK Parti %48 cıvarında. CHP %24, MHP %6,5, İyi Parti ve HDP, hemen hemen aynı seviyede. Yani baraj sınırındalar. SP %1 gibi. Tabii önümüzdeki günler önemli. Ama gidişata bakarak şunu söyleyebilirim, Millet İttifakının yönü negatif. AK Parti ve Erdoğan pozitif.

Başkanlık sistemini “sivil darbe” olarak gören Cindoruk, İnce’yi “Macron”a benzetiyor, onu “Türk Halkının kahramanı” olarak görüyor  ve “Tecrübelerime dayanarak söylüyorum, bu başkanlık sistemi demokratik değildir. Bu bir maceradır. Bu, Afrika sistemi bir başkanlık sistemidir, Habeşistan modelidir. Buna benzer model sadece Habeşistan’da ve Afrika’nın bazı küçük devletlerinde var. O nedenle tutulması zor. Cumhuriyeti savunan, cumhuriyeti kuran ve cumhuriyeti yaşatan herkesin bu rejime karşı elinden gelen gayreti göstermesi gerekiyor” diyor.

Hani şu 28 Şubat’ın 5’li çetesi var ya, şu İşveren sendikası ile işçi sendikasını, Türk-İş ile DİSK’i bir araya getiren “üst akıl” bugün de CHP, HDP, İyi Parti, SP ve DP’yi, DYP’yi bir locada buluşturuyor. Aynı aklın bir başka versiyonu, BÇG eli ile 28 Şubat’ta ANASOL-M de, DSP, ANAP ve MHP’yi bir araya getirmişti.

Hep söylüyorum, bunlar her yerde varlar. Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK fark etmiyor. Bunların kadrosunda şeyh de var fahişe de.

Cindoruk’un İnce’ye niye böyle coşku ile destek verdiğini anlamak çok zor değil. İçki de içen, namaz da kılan, zikir halkasına da katılan, Cem evinde Semah’a da kalkan biri bunlar için çok değerli.

Marksist bir örgütün karargahında Amerikan bayrağı dalgalandırıldıktan sonra, her şey mümkün. Bir terör örgütü tetikçisi demokrasinin beşiğinde (!) himaye görüyorsa, Nobel barış ödülü verdiğiniz birini askeri bir darbecinin danışmanı yapıyorsanız, her şey mümkün.

Cindoruk’un İnce desteği, Karamollaoğlu’nun CHP desteğinden çok farklı değil. Bu beraberlikler taraflara fayda sağlamaz. Her ikisinin birlikte kaybetmelerine sebeb olur.

Cindoruk DP’nin Bayar çizgisindeki temsilcisidir. Yani halkın tercih ettiği bir isim değil, “Derin DP”dir. DP’de, CHP’den tevarüs eden CHP misyonunun DP içindeki uzantısıdır. Onun için İnce’yi desteklemesi sürpriz değil. Burada bir “aslına rücu” ya da tencerenin yuvarlanıp, kapağını bulması misali, “İnce’nin yuvarlanıp Cindirok’a kapaklanması” hadisesi sözkonusudur.

Bu buluşma sürpriz değil. Hatırlasanıza, Çatlı’nın arabasında kimler vardı. MHP’li Çatlı, DYP’li Zaza aşiretinden Bucak, sosyalist emniyetçi Kocadağ, manken kız Gonca Us. Peki bu yeni yapıda kimlerin desteği var. CHP’li İnce ile birlikte DYP’li Cindoruk da var. MHP’nin içini boşaltmaya çalışan Meral Akşener, SP’den Temel Karamollaoğlu, dışarıdan destek veren HDP’li Demirtaş.

Bu koronun arkasında aslında tüm gezi bileşenler bulunuyor. Bu seçimlerde 28 Şubat’a geri dönmek isteyenler, 28 Şubat zihniyetine oy verecekler mührü CHP’ye basacak. 15 Temmuz’un rövanşı için, FETÖ’ye sadakatını göstermek isteyenler için adres belli: Akşener’in İyi Partisine gideceksiniz.

Türkiye bölünsün istiyorsanız, Türkiye’nin her tarafından hendekler kazılsın, Kandil, Afrin ve Membiç’de PKK, PYD davul çalsın, Akdeniz’e açılan bir PKK koridoru hayali kuranlar, Teröre destek verenler mührü HDP’ye bassın. Ya da Millet İttifakını destekleyeceksiniz.

Değilse mecburi istikamet belli: Ülkesi, milleti, bayrağı ile birlikte yaşayacağımız bir devletimiz olsun istiyorsanız Cumhur İttifakına destek vereceksiniz.
Karar sizin. Selâm ve dua ile.


ABDURRAHMAN DİLİPAK
YORUM EKLE


         Kirkagac.Net