--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

ÜLKÜCÜ HAREKET'İN KRONOLOJİSİ

Elimde bir eser var.

Alanında bir ilk.
DeliDumrul Kitap'tan çıkmış.

400 eserin taranması neticesinde, vücut bulmuş.
Yayına hazırlayanlar Kür Şad Özkaynar ve Kadir Yiğit.

Yoğun bir emek sarf edilmiş.
Ülkücü Hareket'in Kronolojisi net bir şekilde 156 sayfada cem edilmiş.

Eser, H. Nihal Atsız'ın "geçmişi anmak insanlara mahsus bir iştir. Hayvanlar geçmişi düşünmez. Onlar yalnız içinde bulundukları ânın kaygısındadır. “Geçmiş” ne kadar kusurlu olursa olsun bugün ve yarın için vereceği derslerle, göstereceği ibretlerle ihmaline imkân olmayan bir kitap, insanlara milletlerin güç kaynaklarından biridir. Bundan dolayıdır ki bir millete geçmişini unutturmak onu yok etmenin ilk şartıdır." sözü ile başlamaktadır.

Şimdi sizlere bu eserden, önemli gördüğüm detayları paylaşıp, üzerinde yorum yapacağım.

Tarih, 30 Haziran 1954. " Kırşehir'in kanunla ilçe statüsüne indirgenmesi. 1954 seçimlerinde %4.8 oy alan CMP, yalnızca Kırşehir'den aldığı oylarla, beş milletvekili çıkararak meclise girmiştir. DP iktidarı, CMP'ye oy veren Kırşehir halkını ve CMP'yi cezalandırmak için Kırşehir'i ilçe statüsüne düşürdü. 13 Temmuz 1957'de tekrar il statüsüne çıkarıldı."

Bu bilgiden de anlaşılacağı üzere, DP iktidarı, milliyetçilere karşı bir savaş başlatmış, demokrasi adı altında, tek parti döneminde görülebilecek bir faşizme öncülük etmiştir.

Tarih, 7 Kasım 1965. Gün itibarı ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi AKP hükümetine stepne olmak ile suçlayanlar açısından önemli bir tarih.

"Türkeş'in, Süleyman Demirel tarafından teşkil edilen 30. Hükümet programı üzerindeki konuşmasında dile getirdiği önemli hususlar."

Türkeş bu konuşmasında:

" Sayın Başkan, Büyük Meclisin saygıdeğer üyeleri, hükümet programını dikkatle inceledik. Bu büyük vaatler ve ümitler vesikasında ifade edilen bütün iyi dileklerin gerçekleşmesini, gösterilen hedeflere hizmet süresi içerisinde ulaşılmasını temenni ediyoruz. Milletin hizmet vekâletini almış bir hükümetin mutlaka muvaffak olmasını isteriz. Hizmet nöbetine gelmiş olanların başarısı ve bu başarıdan doğacak mutluluk milletindir. Bu düşünce ve duygu ile AP Hükümetinin başarılı olmasını samimiyetle diliyoruz. CKMP olarak Hükümete iyi niyetli ve müspet her icraatında yardımcı olmayı taahhüt ediyoruz...

... CKMP yeni bir devrin açılması dileği ile iktidar partisi mesullerinin programdaki ifadeleriyle tezat teşkil eden davranışlarını unutmaya hazırdır. Yeter ki AP liderlerinin bir sevgi, kardeşlik ve hizmet devri açma vaat ve taahhütleri bir uyutma ve avutma taktiği olmasın. Söz ve fiilin uygunluğunu istiyoruz..." ifadelerini kullanmaktadır.

Tavır, aynı tavır. Duruş, aynı duruş. Değişen sadece zaman. Milliyetçi Hareket Partisi hükümet eden kim olursa olsun, söz konusu devlet olduğu vakit, devletin yürütme organı olan, hükümetin tarafında taraf belirlemektedir.

Tarih, 24-25 Kasım. Ülkücü Hareket'in ideolojisinin omurgası olan ve Hareket'in ideoloğu olan "Alparslan Türkeş'in, CKMP 8. Büyük Kongresi'nde 9 Işık Doktrini'ni açıklaması."

Tarih, 1 Haziran 1968. " Ülkü Ocakları'nın "Milli Hareket Yürüyüşü" isimli ilk yürüyüşü, yer, Ankara."

Tarih, 8-9 Şubat 1969. "CKMP'nin Adana'da Olağanüstü Büyük Kongresi'nin yapılması. CKMP ismi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirildi. MHP'nin sembolü kırmızı zemin üzerine üç hilal olarak belirlendi. Parti gençlik kolları için "hilal ve bozkurt" amblemi benimsendi.

Tarih, 17 Şubat 1969. "Türkeş'in "gençlerin kahve köşelerinden ve diskoteklerden kurtulması için eğitim kamplarının yurdun 34 ilinde açılacağını" açıklaması. Türkeş bu konuda şunları söyler; "Yirmi bir gün sürecek gençlik eğitim kamplarında uygulanacak programda beş vakit namaz, Türk tarihi hakkında geniş bilgi, komünizmin iç yüzünün öğretilmesi, miting düzenleme ve dağıtma usullerinin gösterilemesi, judo ve güreş eğitimi yer alacaktır."

Tarih, 13 Haziran 1972. Rejim ile kavgalı olan Necip Fazıl'ın "hayret askerden böyle bir adam çıksın" diyerek kast etmiş olduğu "MHP Genel Başkan Yardımcısı Dündar Taşer'in trafik kazası sonucu vefatı. ( Yazarın Notu: Kaza şüphelidir. Taşer'in kızı Yasemin Yahnici'nin Hakkı Öznur'a aktardığına göre, Taşer'e arkadan çarpan kişi 17 yaşındadır, 1974 affıyla serbest kalmış daha sonra da öldürülmüştür)."

Tarih, 9 Nisan 1975. Zamanın CHP'si, MHP'ye yüklenmekte ve illegaliteye arka bahçelik yapmaktadır. Tabii bunu yaparken de MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'i faşistlik ile suçlamaktadır. Bu suçlamayı yapan "CHP Burdur Milletvekili Ali Sanlı'ya Türkeş'in cevabı...

"Arkadaşlar ben Türk Milliyetçisi'yim. Ben ne Hitler'i, ne Mussolini'yi, ne Mao'yu, ne Lenin'i taklit etmeyi şerefsizlik sayarım. İftiracılara ihtar ediyorum. Biz onların zıddıyız. Biz kendi tarihimizin yetiştirdiği büyük adamları beğeniriz, onları taklide özeniriz, yabancıları değil..."

Tarih, 23 Haziran 1975. CHP Türk bayrağına kast etmekte, mukaddesata saldırmakta, vatanın bölünmez bütünlüğüne karşı olanlar ile omuz omuza yürümektedir.

"Türkeş'in toprak dağıtımı için gittiği Urfa'dan önce Diyarbakır'da saldırıya uğraması. CHP'li Hasan Değer ile Mustafa Üstündağ'ın olayları organize etmesi, kalede asılı bulunan Türk bayrağının indirip yakılması, yerine CHP bayrağı asılması, saldırılarda biri asker iki kişinin vefatı."

Velhasıl, Alparslan Türkeş'in, 12 Eylül Mahkemesi'nin savunmasında karşısında bulunan heyete karşı; “CHP İsmet İnönü'yle; Atatürk'ün çizgisinden çıkmamış olsaydı; Ben MHP'yi kurmazdım.” sözünün tezahürü.

Devlet Bahçeli'yi Ülkücü Hareket'in tarihinde yok sayanlar açısından ehemmiyet arz eden bir tarih, 2 Nisan 1978. "Ülkü Ocakları Derneği'nin Muhsin Yazıcıoğlu'nun başkanlığında 7'nci kongresini yapması. Ülkü Ocakları Derneği Yedinci Büyük Kurultayı.

Kurultay Başkanlığına Üniversiteli Asistanlar Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçildi."

Bir video vardır kayıtlarda, 12 Eylül darbesi ile ilgili, Türk'üm diyenin tüylerini diken diken eden. Tarih, 19 Ağustos 1981. "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nın ilk duruşması. Türkeş salona girerken 391 kişinin aynı anda ayağa kalkıp İstiklal Marşı okuması."

Tarih, 17 Nisan 1987. Müthiş bir emir komuta zinciri ve bir dava uğruna kariyeri hiçe sayış. "Alparslan Türkeş'in göreve çağırması üzerine Devlet Bahçeli'nin Gazi Üniversitesi'ndeki görevinden istifası. (Yazarın Notu: 16 yıllık hizmetinin yetmemesi dolayısıyla emekli maaşı bağlanmadan ayrılmıştır)."

Tarih, 26 Aralık 1991. "Türkeş'in "Kürtçe konuşan kardeşlerimiz na kadar Kürtse, biz de onlar kadar Kürdüz; biz ne kadar Türksek, onlar da bizim kadar Türk" sözünü meclis kürsüsünde dile getirmesi."

Devlet Bahçeli'nin, DSP ile hükümet kurmasını eleştirenler ve bunu ihanet olarak addedenler, MHP'nin siyasi tarihini bilmemekte ve işkembe-i kübradan bol miktarda atış yapmaktadırlar. Soğuk savaş döneminin sıcaklığının geçmesi ile birlikte, Alparslan Türkeş de ılımlı mesajlar vermeye başlamış, orta yolun bulunması için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bunun en büyük örneğini, 9 Ekim 1994'te "MHP 4. Olağan Kongresi'nde Türkeş'in Genel Başkanlığa seçilmesi"nde görmekteyiz.

"Bu kongre Türkeş'in Nazım Hikmet Ran'ın "Davet" isimli şiirini (Bu Memleket Bizim ismiyle de anılır) okuduğu kongredir. Gazetecilerin "neden bu şiiri okudunuz" sorusuna cevabı: "O şiir Kurtuluş Savaşımızın destanıdır ve güzel Türkçe ile yazılmıştır. Ayrıca ben Nazım'dan o şiiri okumakla sol kesime zeytin dalı uzattım. Sertliklerin, menfi bakışların ortadan kalkmasına hizmet etsin diye okudum. Ülkenin birliği, bütünlüğü için bu ayırım ve cephe görüntüsü ortadan kalkmalıdır. Buna hizmet etsin diye okudum."

"Siyasete Girdikten Sonra Fakirleşen Tek Lider" olarak bir yazımda takdim etmiş olduğum Devlet Bahçeli, bu yazımı tasdikler nitelikte olan bir harekete 5 Kasım 2000 tarihinde "MHP 6. Olağan Kongresi'nin yapılması, Devlet Bahçeli'nin yeniden Başkanlığa seçilmesi." neticesinde imza atmıştır. "İlk kez bu kurultayda Bahçeli'nin talimatıyla il başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğunun getirilmesi" Devlet Bahçeli'nin akçeli işlere müsamahasının olmadığın net bir fotoğrafıdır.

Yukarıda vermiş olduğum bilgiler, şahsımın dikkatini cezbeden bilgilerdir.
Daha fazla bilgiye ulaşmak adına, gerekli noktalardan kitabı temin edebilirsiniz.
Bu iki güzel adam, büyük bir nezaket örneği sergileyerek, bu kıymetli eseri imzalamış ve şahsıma gönderme inceliğinde bulunmuşlardır.

Kendilerine bu davranışlarından dolayı sonsuz teşekkür eder, çıkmış oldukları bu yolda, başarılar dilerim.
Selâm, sevgi ve muhabbet ile...

Burak Kılıçaslan


YORUM EKLE


         Kirkagac.Net